Demedim mi?
6 Mayıs tarihindeki “Güney Türkistan, Doğu Türkistan Olmasın” ve 10 Haziran’da “Güney Türkistan’da Katliam Var” başlıklı yazılarımda bugünleri tahmin ederek acilen önlem alınması gerektiğini belirtmiştim. Güney Türkistan’ın durumu çok kötü ve gittikçe daha da kötüleşiyor. Taliban Terör Örgütünün bölgeyi işgal etmesi ve aldıkları bölgelerdeki faaliyetleri, halkı canından bezdiriyor. Hatta bazen daha ilerisi, canına mal oluyor. Ben bunu belirttiğim zaman bazıları, benim bunu kendimden uydurduğumu, bununla ilgili bir paylaşım veya haberin olmadığını söylüyorlardı. Onlara göre, oralar güllük gülistanlık ben fitnecilerin oynuna geliyormuşum. Hatta bazıları daha da ileri giderek Talibana “terör örgütü" dediğim için beni tehdit ettiler. Taliban terör örgütü, yaptığı da terör faaliyetidir. Bir zamanlar DAEŞ’te olduğu gibi bazıları, Talibanı aklama peşindeler ama nafile. Hem bölge halkı, hem de zerre kadar sağlam düşüncesi olan birisi Talibanın terör örgütü olduğunu anlar. Onların işi hep Müslüman ile oldu. Her zaman Müslümanlara zarar verdiler.
Taliban konusu uzatacak değilim. Malum, Türkiye’mizin gündemi yangındır. Ancak, yangından çok daha önce başlayan ve yangından sonra da devam edecek bir gündemimiz daha var. Mülteci meselesi…
Türkiye, dünyada en fazla mülteciyi kendi ülkesinde barındıran bir devlettir. Anadolu, tarih boyu dışarıdan gelen insanlara ev sahipliği yaptı. Araştırsan kendileri bile zamanında mülteci olarak gelenler, son zamanlarda Türkiye’ye Afganistan'dan gelen mültecilere karşı propagandaya girişti. Hadi bazı mercileri anlarım da bazen milliyetçi takılanlar bile onlara karşı gayri insani tavır takınıyor. Bu bana garip geliyor biraz. Çünkü, Türkiye’ye gelenleri çoğu Taliban zulmünden kaçan Özbek veya Türkmenlerdir. Bazıları da bölge halkının neden kalıp savaşmak yerine göç ettiklerini sorguluyor. Tamam, elbette kendi yurdun için savaşmak oradan göç etmekten daha iyi olabilir. Ancak, kiminle kime karşı savaşısın halk? ABD güdümünde olan, tek kurşun atmadan silahlarını Talibana bırakarak kaçan ordu tarafından mı savaşsınlar, yoksa bir kısmı ABD, bir kısmı Çin, bir kısmı Rusya gibi dış ülkelerin kontrolündeki çok başlı Taliban tarafında halka karşı mı silah çeksinler?
Afganistan’dan Türkiye’ye göç, neredeyse göç neredeyse 40 yıldır devam ediyor. Bu gelenler ya savaş ya da geçim sıkıntısından geliyor. Ama son yaşananlarla birlikte, kaçak göçlerin sayısındaki yükseliş sebebiyle Türkiye İran sınırına beton duvarlar yerleştirmeye başladı. Fakat, buda çare değildir. Bataklığı kaynağında kurutmak gerek. Biz çözümü sınırlarımızda değil bizzat Güney Türkistan’ımızda halletmeliyiz aksi halde, durumumuz daha vahim olur.
Allah her türlü yangınla mücadele eden ekiplerimizin yardımcısı olsun
