Dyt. Büşra Cengiz
Dyt. Büşra Cengiz Çocuklarda iştahsızlık problemi ve beslenme

Çocuklarda iştahsızlık problemi ve beslenme

İştahsızlık çocuğun ihtiyacı olan besini alamamasıdır. Kulak, burun, boğaz ağrıları, anemiler, bazı hormonal, metabolik, alerjik hastalıklarda ve özellikle idrar yolu enfeksiyonlarında sıklıkla ortaya çıkan iştahsızlık vakalarında çocuğun psikolojisi ve huzursuz aile ortamı gibi psikolojik faktörler de etkilidir. Beslenme şekli, hangi tür besinlerin tercih edildiği, besinlerin nasıl hazırlandığı, beslenme saatleri de iştah üzerinde belirleyici etki yapar.

Yemekle ilişkisi düzenli olmayan her çocuk aynı sorunu yaşamaz. Kalıcı çözümler elde edebilmek için sorunun kaynağını doğru tespit etmek gerekir. Bunu yaparken de çocuklardaki beslenme sorunlarının sınıflara ayrılması, çocukta hangi beslenme güçlüğü olduğunu doğru analiz etmek ve doğru çözümleri sunabilmek açısından büyük önem taşır. Beslenme güçlüğü olan çocukları 6 temel kategoriye ayırabiliriz. Buna göre;

"İştahsız ve hareketli çocuk"

"İştahsız ve içine kapanık çocuk"

"İştahsız sanılan normal çocuk"

"Yemek seçen çocuk"

"Yemekten korkan çocuk"

"Hastalıktan dolayı iştahsız olan çocuk"

olarak beslenme alışkanlıklarına göre kategorize edilen çocuklara soruna özel çözümlerle yaklaşmak gerekir.

 

ÇOK HAREKETLİLER

"İştahsız ve hareketli çocuklar" yemek yemeye karşı ilgisizdirler ve kolay doyarlar. Dikkatleri çabuk dağılan bu aşırı enerjik çocuklar, bir an önce masadan kalkmak ister. Bu çocukların sofrada keyifli yemek yemesinin sağlanması, yemek disiplini ve dikkat yönetimi başvurulması gereken yollardır.

 

İŞTAHSIZ VE İÇİNE KAPANIKLAR

Genel anlamda içine kapanık ve keyifsiz çocukları "iştahsız ve içine kapanık çocuk" sınıfında inceleyebiliriz. Bu tür çocukların iştahsızlıklarının temelinde çoğu zaman anne - baba ayrılığı veya anne - babadan yeterince ilgi görememe gibi problemler yatıyor olabilir. Bu gibi durumlarda ailenin, çocukla olan ilişkisini ayrıntılı bir biçimde ele alıp olumsuzlukları gidermesi gerekir.

 

 

İŞTAHSIZ SANILANLAR
 

"İştahsız olarak değerlendirilen normal çocuk" ise diğer kategorilerin aksine aslında ihtiyaç duyduğu kadar yemek yiyen sağlıklı bir çocuk portresi çiziyor. Normal olarak sevdiği ve sevmediği bazı besinler olan bu çocuk tipi, annesi tarafından daha çok yiyen başka çocuklar ile karşılaştırıldığı için yanlış bir şekilde iştahsız olarak değerlendirilebilir. Bu tür durumlarda, ailenin çocuğunun iştahsız olup olmadığından emin olması gerekir ve çocuğun beslenme kontrolü için diyetisyene başvurulmalıdır.  Bu noktada ebeveynlerde doğru beslenme bilincinin oluşması da tutumlarını olumlu etkileyecektir.

YEMEK SEÇENLER

"Yemek seçen çocuklar" belirli tat, kıvam, koku ve görüntüye sahip yiyecekleri reddeder ve zorlandıkları takdirde aşırı tepki gösterirler. Bizler bu çocukları zorlamak yerine onları teşvik edip onlara model olmanızı öneriyoruz. Aynı besinleri, belirli aralıklarla ve değişik biçimlerde tekrar denemek de olumlu davranış biçimleri arasında yer alır. 

YEMEKTEN KORKANLAR

Beslenmeye karşı şiddetli direnç gösteren, ağlayan ve ağızlarını açmayı reddeden çocuklar "yemek yemekten korkan çocuk" kategorisine giriyor. Bu çocuklar yemekle ilgili her şeyden kaçmaya çalışır ve yemek yememek için ellerinden geleni yaparlar. Bu çocuklar için kademeli duyarsızlaştırma yöntemi iyi sonuç veriyor. Gerekli durumlarda, beslenmelerini tam ve dengeli bir destek ile tamamlamak gerekiyor.

HASTALIKTAN DOLAYI YEMEYENLER
 

"Hastalığa bağlı iştahsız çocuk" sınıfında yer alan bu çocuklar için iştahsızlık, bilinmeyen başka bir sorunun göstergesi olarak ortaya çıkıyor. Bu çocukların iştahsızlıklarının altında yatan esas sorunu bulmak çocuğun sağlığı açısından büyük önem taşır. İştahsızlığa sebep olan bir neden varsa, öncelikle bu sorun ortadan kaldırılmalıdır. Bunun için ayrıntılı muayene ve tetkikler şarttır.
 

AİLENİN ÇARESİZLİĞİ YANLIŞLARI DOĞURUYOR 

İştahsız olan ya da yanlış beslenen bir çocuğu sağlıklı beslenmeye yönlendirirken zorlamak yerine ailenin doğru davranış biçimlerini benimsemesi ve dengeli beslenmenin sağlanması çocuğun fiziksel ve psikolojik gelişimine olumlu etki eder. Çocuğa ısrarcı davranış kesinlikle yanlış bir tutumdur. Fakat bazı anneler bu konuda zorlayıcı davranarak çocuklarının ilerleyen yaşlarda yemek ile ilgili önemli problemler yaşamasına sebep olmaktadır. 

 

 

EBEVEYNLER BESLENME KONUSUNDA BİLİNÇLİ OLMALI 

Anne ve babalar, yaş gruplarına uygun olarak tüketilmesi gereken besinlerin özelliklerinin yanı sıra öğün düzeni ve porsiyonların nasıl ayarlanması gerektiği konusunda da bilgi sahibi olmalıdırlar. Çocuklarda sağlıklı beslenme her besinden düşünmeden tüketmek anlamına gelmez. Sağlıklı beslenmenin yeterli ve dengeli beslenerek büyüme ve gelişme için gereken temel beslenme ihtiyacının giderilmesi anlamına geldiğini tüm ebeveynler bilmelidir. İştahsızlığa sebep olabilecek tüm durumlar tespit edilip araştırılmalı ve çocuk bir uzman tarafından takip edilmelidir.

 

ANNE VE BABALARA TAVSİYELER

• İnek sütü, tuz, şeker tüketimine bir yıldan önce başlanmamalıdır. Daha erken dönemde inek sütü kullanımı demir eksikliğine yol açabilir.

• İdrar yolu enfeksiyonları ihmale gelemeyecek durumlardan biridir. Çocuğunuz iştahsızsa mutlaka idrar yolu enfeksiyonunu da göz önünde bulundurun.

• Ek besinlere 6. aydan sonra başlayın. Bebeğinizi 9. ayda sofraya oturtabilirsiniz. El becerilerinin, ısırma ve çiğneme becerilerinin gelişmesine yardımcı olun.

• Çocuğun sevmediği besinlerde ısrarcı olmayın. Zaman zaman deneyerek ya da daha cazip hale getirerek sunun.

• Çocukların mide kapasiteleri küçük olduğu için 7–8 kaşıktan sonra yemek istemeyebilirler. Bu durumda çocukları zorlamayın. Bazı anneler çocuklarını zorlayarak yemek yedirmektedirler. Eğer ki 4–6 ayda beslenmede bir problem varsa, bunun organik bir nedenden kaynaklanma ihtimali yüksektir ve bu yüzden mutlaka bir uzmana başvurmak gerekmektedir.

• Çocuğunuzu başka çocuklarla kıyaslamayın.

• Yemek sırasında çocuğu üzecek veya korkutacak şeyler söylemeyin. Küçük kalacaksın veya hayalet, canavar gelecek gibi sözlerle veya iğneyle korkutmayın.

• Çocuğunuzun önünde kavga etmeyin. Evde kavga eden ebeveynlerin varlığı çocuklarda yemek yemeyerek tepki vermelerine sebep olabilir.

• Yemekten önce çocuğa sakıncalı besinler yedirmeyin. Çocuğun iştahını kesebilir.

• Çocukların uyku düzenlerini değiştirmemek veya düzen oluşturmak, temiz havaya çıkarmak, yürütmek, oyun oynamalarını sağlamak onların rahatça yemek yemelerini kolaylaştırabilir.

• Çocuğun bilinçaltına yerleşmiş endişe, üzüntü, nefret veya kıskançlık gibi duygular iştah azalmasına sebep olabilir ve bu durumun tedavisi gereklidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Dyt. Büşra Cengiz Arşivi