Macit Uluçamlıbel
Macit Uluçamlıbel Cebimizde düşman var…

Cebimizde düşman var…

Hepimiz yıllardır gelişen teknolojinin nimetlerinden fazlasıyla faydalanıyoruz. Teknoloji tüketimi öyle bir hal aldı ki artık teknolojinin bizi kullandığının da farkına varamayacak kadar teknoloji bağımlısı olduk diyebiliriz.

Çağrı cihazlarının hayatımıza girdiği seksenler de ilk kurşunu tüm dünya olarak yemişiz aslında. Ulaşabilir ve ulaşılabilir olmanın büyüsü hepimizi öyle etkilemiş ki, cep telefonları ve onların hızlı dönüşümleri biz hala bu büyünün etkisindeyken hızla gerçekleşmiş. Şimdi sadece ulaşabilen ve ulaşılabilen bireyler değiliz…

Ne düşündüğü, ne istediği, kimlerle akraba kimlerle arkadaş olduğu, nasıl alışverişler yaptığı, nelerden hoşlandığı, nelerden korktuğu, ne kadar borçlu ne kadar alacaklı olduğu, günde ne kadar yürüdüğü, ne kadar uyuduğu ve benzeri bir sürü şey takip edilen bireylere dönüştük. Ve tüm bu istihbari verileri kendi gönül rızamızla veriyoruz.

Çağrı cihazları piyasaya ilk çıktığı dönemlerde şu yukarıda saydığım bilgileri birilerine günlük ileteceğimizi söyleseler hadi oradan kime ne kardeşim benim bu bilgilerimden diyerek karşı çıkardık. Bizi bağımlı hale getirmek için dozu yavaş yavaş artırmışlar. Önce sadece bir mesaj, sonra konuşma ve mesajlaşma, sonra fotoğraf atabilme, sonra arkadaşlık siteleri sonra sonra sonra… Peki şimdi?

O teknolojik cihazlarımıza düşen bir mesaj “Lübnan’da cihazlar patladı” ilk patlayan cihazlar hangileri? Bize ilk sundukları çağrı cihazları…

Yıllar önce Kurtlar Vadisi dizisinde Yahudiler yine Yahudi olan bir iş adamını ki o iş adamı dizideki konsey üyesiydi telefonuna gönderdikleri bir mesaj sonrasında telefonunu patlatarak öldürüyorlardı. Vay be… Yıllar sonra aynı anda binlerce çağrı cihazı ve telsizi patlatıyorlar. Teknoloji gelişmiyor saklanıyor gibi sanki. Zaman zaman dizi ve filmlerle zihinlerimize soktukları şeyleri belli bir süre sonra hayatımıza sokuyorlar.

Hepimiz cebimizde, elimizde, evimizde, işimizde birer bomba taşıyoruz muhtemelen. Hayatımızın her alanına bu kadar etki ediyorken. Sosyal mecraların gücüyle yönlendirip hop oturtup hop kaldırabiliyorken patlatmalarına gerek var mı onu da sorgulamak lazım tabi…

Yerli ve milli teknoloji hamlesinin önemini de bu olayla bir kez daha görmüş olduk…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Macit Uluçamlıbel Arşivi