Çaldırdığımız Milli Oyunumuz Çövken
Dünya değiştikçe hayatımıza giren yeni teknolojilerin etkisiyle biz artık değerlerimizden kopuyor ve uzaklaşmaya başlıyoruz. Bunu, kendi ülkemin sunumunu yaparken bir daha anladım. Bizi biz yapan ne kadar değer, gelenek ve görenek varsa hepsini ya unutmuşuz ya da unutmak üzereyiz. Ancak birileri bizim unuttuğumuz o değerleri alıp bize kendi değerleriymiş gibi bize sunuyor, bizde memnuniyetle kabul ediyoruz.
Bu değerlerimizden biri de Azerbaycan başta olmakla Türk Milletine ait olan “çövken”(Türkiye’de çevgan veya çöğende diye de bilinir) oyunudur. Çövken veya çevgan, at üzerinde, “çövken” ismi verilen özel olarak hazırlanmış sopalarla oynanılır. Oyun, biri yedek 6 kişilik takımlar halinde, her biri 15 dakika olmakla 2 devre halinde yapılır. Oyunun amacı, at üstünde sopalarla topu rakip kaleye atmak esasını taşır. Bu oyun için daha çok dünyanın en iyi at türlerinden olan Karabağ atları tercih edilir. Çünkü bu at türü hem hızlı koşuyor, hem de ayakları esnek olduğu için çabuk manevra yapıyor. Bu yüzden 2013 yılında UNESCO, Karabağ atıyla oynanan çövken oyununu “acil korunması gereken kültürel miras” listesine dahil etti.
Tarihi milattan önceye dayanan çövken oyuna, Dede Korkut, Kaşgarlı Mahmut ve Evliya Çelebinin eserlerinde de rastlanır. Bundan başka Azerbaycan’da bazı saray motiflerinde, minyatürlerde ve arkeoloji kazılarda bu oyunlarla ilgili resimlerin olması, çövkenin bu topraklarda eski zamanlardan beri oynandığının ispatıdır.
Türkler aracığıyla Hindistan’a taşınan bu oyunla İngilizler ilk defa 1800’lü yıllarda tanıştılar. Daha sonra İngiliz asilzadelerinin oyununa çevrilen çövken, az sonra yeni kurallarda eklenerek “polo” adıyla olarak dünyaya İngiliz milli oyunu olarak tanıtıldı. Günümüzde Azerbaycan’da ve Anadolu’nun bazı bölgelerinde hala oynanan çövkeni dünya, İngilizlerin milli oyunu polo olarak biliyor. Bu bir ibrettir aslında, sen eğer kendi değerlerine sahip çıkmaz unutursan, birileri senin değerlerini sana, kendi değerleri olarak tanıtır. Çövkenin de polo olmasının sebebi budur.
Maalesef çövken, çaldırdığımız ne ilk ne de son değerimizdir. Bugün milli değerlerimize sahip çıkmazsak, yarın onlara değer veren sahiplerin çıkacağından emin olun.