BÜLENT ARINÇ FENOMENİ

Kim ne derse desin,

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AK Parti'nin en saygın isimlerindendir. Hatta bazen ters köşeye yatıran şutlarına rağmen çok sevilen bir siyasetçimizdir.Bu hareketin, bu siyasi çizginin cefasını çekmiş emektarlarından biridir.  Hatta yerleşik kabullerin fevkinde sayılabilecek derecede açık sözlüdür. Ve eyyamcı değildir asla.

Kendine ait bir duruşu vardır. Bir derdin, bir davanın adamı olduğunu ispat etmeye ihtiyacı yok artık. Uzaktan yakından kendisini tanıyanlar samimiyetine inanırlar. Buradan kaynaklı özgüveni ve samimiyeti ile ne düşünüyorsa onu eğip bükmeden söyleyebilen bir rahatlığa sahiptir.

Takla atmaz kendisi pek. Kendisi takla atmadığı gibi, pek kıymetli başka bir bakanımızın yaptığı şekliyle vatandaştan takla atmasını falan da istemez.Zaman zaman bizim siyasetçilerden duymaya alışık olmadığımız söylemleriyle gündeme oturur.

Olay olur.

Bu yönüyle de standart kalıplara uymayan bir yapısı vardır.

Mesela;

-Terörist de, bir ananın bir babanın oğlu-kızı, kandırılıp dağa çıkarılan teröriste de ağlamak lazım diyen Diyarbakır Emniyet Müdürü’ne destek verdi. Olay oldu.

-BDP’li Gülten Kışanak’ın geçmişte yaşadığı bazı tatsızlıkları kastederek, Ben olsam ben de dağa çıkardım dedi. Olay oldu.

-En son Paris’te infaz edilen 3 PKK’lı kadın için , “ Böylesine sorgusuz sualsiz öldürülmeleri, kimlikleri, üzerlerine atılı suçlar ne olursa olsun hiçbir zaman tasvip edilecek davranış değil vs.” dedi yine olay oldu.Kaba bir bakışla bakıldığında insicamı bozan bir kabine üyesi gibi görünse, de hiç de göründüğü gibi olmayabilir. Kabinede, böylesine empati yapabilen birisinin olmasının iyi yanları ağır basıyor kanaatinde olanlar çoğunlukta. Bu ülkede yaşayan Kürt kökenli vatandaşlarımız için hükümetin iki numaralı isminin ağzından bunları duymak, insanlarımız arasında son zamanlarda hızlandığı söylenen kopuşu durdurabilecek çok olumlu bir açılım değil mi?Bülent Arınç’ın bu bağlamda konuştuğunu düşünemez miyiz? Hakikaten hasbi bir adam olduğunu düşünemez miyiz?

Bu duruşu ile başbakan nezdinde dahi kabul görmüş samimi bir insan olarak düşünemez miyiz? Böylesine aykırı tavır koyabilen bir siyasetçimizin kabineye girmesi, başbakan yardımcısı ve hükümet sözcüsü olması Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yakıştırılan tek adamlık yakıştırmalarına en güzel bir cevaptır.

Darısı CHP'nin ve MHP’nin de başına.