Bir kıvılcım
Bir kıvılcım bazen dünyalara bedel olabiliyor. Ülkemizde 8 ilde çıkan orman yangınları hepimizin yüreğini yaktı. Bölgelerden gelen her fotoğraf karesinde acımız bir kez daha katlanırken afetin boyutlarını da gözler önüne seriyor.
Kurban Bayramı tatilinde Antalya’ya gitme fırsatı buldum. Derdim ne deniz ne de tatildi aslında… Seydişehir güzergahından Antalya’ya gidenler bilir. Kıvrımlı dağ yollarında size ihtişamlı ağaçlar eşlik eder. Manzara o kadar güzeldir ki insanın içini huzur kaplar. Yolculuk esnasında bu eşsiz manzarayı doyasıya seyrettim.
Evi orman olan canlıların yaşadığı bölgedeki ağaçların tepeden tırnağa yandığını görmek inanın yüreğimi çok acıttı. Peygamber Efendimizin, "Kıyametin kopacağını bilseniz bile elinizdeki fidanı dikiniz” hadisi aslında ağaçların önemini (anlayana!) bizlere anlatıyor.
Bir ağacın büyümesi yılları buluyor. Ama birçoğumuz sanki o ağaç, o ormanlar, içinde yaşayan canlılar hiç yokmuş gibi umursamaz tavırlarımıza devam ediyoruz.
Seyahat sırasında kendi gözlerimle gördüğüm birkaç umursamazlığı anlatayım. Yolda seyreden 10 arabadan 3’ünü camdan yola çöp atarken gördüm. İki araçtan da sigara izmariti atıldı. Beni en çok ürküten olay da bu oldu aslında. Sağ sol orman, sıcaklık 37-40 derece arasına ve insanlar umursamaz tavırlarını sürdürüyor. Antalya’daki bir ağacın sahibi Sinop’taki kişidir, Edirne’deki bir ağacın sahibi Kars’tadır. Vatan sevmek sadece bayrak sallamak veya sosyal medyada vatanperverlik yapmak değildir.
Orman Genel Müdürlüğü’nün paylaşımlarına bir göz atın, ne demek istediğimi anlayacaksınız. Piknik yapılmış, eğlenilmiş, yenilmiş-içilmiş… çöpler bırakılmış.
Hepimiz vatanseveriz ama içimizden kaç kişi doğaya bir ağaç fidesi dikti acaba? Veya karşılıksız bir çöp topladı…
Aslında tüm bu anlattıklarımı hepimiz biliyoruz fakat bilinçli değiliz. Neden doğaya önem vermeliyiz, neden ormanları korumalıyız, neden sularımızı tasarruflu kullanmalıyız? Bu bilinci bile vatansever olan bizlerin yaklaşık yüzde 50’si bilmiyor.
Bunun yanında birçoğumuz ormanların yanmasına neden olan bir kıvılcımı doğaya salarken, yangınların önlenmesi için küçük bir önlem dahi almıyoruz.
Ormanlarımızı geliştirmemiz için neler yapılmalı diye proje geliştiren birisi olmadığı gibi yok etmek için uğraşanları da görmek artık moda bile oldu. Ormana verilen değerin son cümleyle açıklamak gerekirse, orman işçisi mesleğinin itibarına bakın! Seçilen meslekler içinde en son sırada yer alıyor…
Umarın yangında daha fazla can kaybı haberi almayız..