Bir daha lise okusam…

Sevgili okurlar, bayram tatili nihayet bitti. Yoğun geçen bir hafta sonunun ardından herkesin mesaiye başladığı ilk günde artık biraz daha ciddi konulardan bahsetme ihtiyacı hissettim.

 

Bizim bugünkü gündemimiz eğitim.

 

Zaten gazete manşetimizde de eğitim üzerine çok önemli bir çağrıya yer verdik.

 

Gazetemizin de yazarı olan Eğitim-Bir-Sen Konya 2 No'lu Şube Başkanı Şenol Metin, her fırsatta dile getirdiği üniversite reformu hakkında değerli çağrısını yineledi. Biz de manşetimizde yer verdik.

 

Üniversitelerde reform şart!

 

Üniversitelerde ihtisaslaşma, uzmanlaşma şart!

 

Şenol Metin’in söyledikleri, tespitleri, çağrıları, eleştirileri ve önerileri gerçekten de çok isabetli.

 

Şu anda ülkemizin en büyük eksikliği, beşeri sermayeyi niteliksel olarak destekleyememek. 19 yılda öğrenci sayısı 6 kat artarken; buna rağmen niteliksel artış neredeyse kağnı hızıyla oluyor. Ya da yok denecek kadar az oluyor.

 

Çok mezun veriyoruz ama içi boş!

 

Şenol Metin insaflı davranmış, ben çok daha sert bir eleştiriyle yaklaşıyorum bu duruma. Üniversitelerimizdeki eğitim kalitesi yerlerde. Bunu çalışma hayatının içine giren yeni mezunları gördüğünüz zaman sizler de söylüyorsunuzdur zaten.

 

Sanayiciler, esnaf, sokak, çarşı herkes bunu söylüyor.

 

En çok sıkıntısını çektiğimiz konu bu maalesef.

 

Düşünebiliyor musunuz, inşaat mühendisliğinden mezun olan bir öğrenci, herhangi bir inşaat projesinde çap hesaplamayı, metrekare hesabını, ya da çok temel teknik bilgileri bilmiyor.

 

Elektrik elektronik mezunu bir genç, daha ters akımı, topraklamayı ve bunun gibi temel bilgileri hiç bilmiyor.

 

Keza bizim sektörde de durum aynı.

 

Daha önce 72 milyon kere yazdım, söyledim, bıkmadan yine söyleyeceğim.

 

Gazetecilik mezunu bir öğrenciden haber yazmayı bilmesini falan zaten beklemiyoruz da; en temel 5N1K kuralını bilmiyorsa, fotoğraf çekerken bir mantık bir kompozisyon yürütmekten acizse, sosyal medyaya bön bön bakıp hiçbir aksiyon almıyorsa, hele hele iyi bir Türkçe ile alakası yoksa kapatıp gidelim dükkanı.

 

Durum öyle vahim ki bu konuda; bakın senede en az 50 stajyer gelip gelip gidiyor bizim ofise. Üzerine eğilip emek vermek istiyoruz ama çalışma hayatında bu pek mümkün olmuyor. 4 sene boyunca okulda hocalarının hiçbir şey öğretemediği öğrencilere biz bir şey öğretmek zorunda değiliz sonuçta.

 

Eğer bu işi biz yapacaksak üniversitelere ne gerek var ki?

 

Devletimizin kaynaklarına yazık değil mi?

 

Bu konuda dertliyiz sevgili okurlar, yazdıkça yazasım geliyor. En iyisi burada bir virgül koyalım. Eğitim konusunda bir çağrıda daha bulunarak yazımı sonlandırayım.

 

Malum, LGS tercih işlemlerinin tamamlanmasına az bir süre kaldı. 4 Temmuz'da başlayan lise tercihleri 20 Temmuz’da sona erecek.

 

Herkes harıl harıl okulları araştırıyor. Çocuğunun iyi bir eğitim almasını, en önemlisi de ülkeye faydalı iş güç sahibi birey olmasını isteyen anne-babalar için net bir çağrım var.

 

Meslek lisesi!

 

Bakın ben yeniden lise okuyacak olsam gözü kapalı meslek lisesi tercih ederim.

 

Bu konuda Konya da iyi durumda hem. Konya, mesleki eğitimde Türkiye’nin en gelişmiş illeri arasında bulunuyor.

 

2021 yılı itibarıyla Konya’da 76 Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, 72 Anadolu İmam Hatip ve Uluslararası İmam Hatip Lisesi bulunuyor. 2021 yılı itibarıyla mesleki eğitim kurumlarının öğrenci sayıları açısından bakıldığında, 30 bin 77 öğrenci sayısı ile Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ilk sırada yer alıyor. 22 bin 326 öğrenci sayısı ile Uluslararası İmam Hatip ile Anadolu İmam Hatip Liseleri ikinci, 9.788 öğrenci sayısı ile Mesleki Eğitim Merkezi üçüncü sırada yer aldı.