Başkan Kavuş dik durdu!
Ülkemizde son zamanlarda bir salgın baş göstermeye başladı. Koronavirüsten bahsetmiyorum elbette, benim bahsettiğim bu hastalık dezenformasyon, çarpıtma ve yalan enformasyon hastalığı.
Bu hastalığın adına uzmanlar enfo-demi diyorlar. Pandemiye ne kadar da benziyor değil mi? Çünkü bu yalan hastalığı adeta bir salgın haline geldi.
Bunu hemen hemen her konuda görebiliyoruz.
Sosyal medyada sesi gür çıkan kendini her zaman haklı sanıyor.
Bunun son örneğini, Meram Belediyesi’nin encümen kararıyla Çomaklı Mahallesi’ndeki 104 hobi bahçesini imara aykırı olduğu gerekçesiyle yıkma kararı aldığında gördük.
Her kafadan bir ses çıktı. Sosyal medyada özellikle bot hesapların katılımıyla organize olan birtakım çevreler bu konuyu köpürttükçe köpürttü.
Nihayetinde de Meram Belediyesi’nden konuyla ilgili açıklama geldi.
Başkan Kavuş, hazine ya da tarım arazileri üzerine yapılan yapıların hak ve hukuk ihlali olduğuna vurgu yaparak; “Spekülasyon ve dezenformasyon ile haklı çıkmaya çalışanlar şunu bilsin ki, 350 bin Meramlının hakkını korumak adına ne en küçük taviz veririz ne de bir adım geriye atarız” diyerek dik duruş gösterdi.
Hemen söyleyeyim; Başkan Kavuş’un bu duruşunu Konya’da yaşayan bir vatandaş olarak hem tebrik ediyorum hem de teşekkür ediyorum.
Bunun sebebi çok açık;
Hazine ya da tarım arazilerine yapılan binalar başta Meramlılar olmak üzere bu şehirde yaşayan herkesin hakkına ve hukukuna tecavüzdür. Dahası, o araziler bizden sonraki nesillerin de geleceğidir.
Çünkü; gıda güvenliğinin bu kadar gündemde olduğu, tarımın öneminin gittikçe arttığı bir dönemde hele ki tarım arazilerini birilerinin keyfi kullanımına bırakmak, sadece bizlerin değil, bizden sonraki nesillerin de geleceğinden çalmak anlamına geliyor…
Meram Belediyesi bu anlamda şehrin geleceği için doğru bir iş yaptı.
Ayrıca, Türkiye Büyük Millet Meclisi, tarım arazilerine yapılaşmanın önüne geçmek için bir yasa çıkardı. Yani mecliste yasalaşan bir konu hakkında uygulama yapılmasından daha doğal ne olabilir ki?
Kanunu uygulayan Meram Belediyesi niye suçlu olsun?
Ben de isterim bedava bir arsa üzerine kafama göre ev yapıp domates biber ekmeyi. Ama yok öyle bir dünya!
Kimse kusura bakmasın. Bu şekilde ne şehir yönetilebilir ne de ülke!
O zaman alsın herkes bir tarla, üretsin arsasını, yapsın üzerine evini! Sonra da gitsin şehrin 30 km dışında belediyeden altyapı hizmeti istesin, çöpümü al desin, elektrik istesin.
Bunun sonu gelmez ki…
Bir kez daha söylüyorum; yapılar tarım arazisi üzerinde, alana yapılan evler kaçak, üstelik imar barışı düzenlemesine başvuru da yapılmamış. Bu sebeplerle de Meram Belediyesi işini yapmış.
Meram’ın kanuna uymasından da daha doğal bir şey yoktur. Asıl sorun bu karara uymadığı zaman ortaya çıkardı zaten.
Her şeyi bir kenara bırakın; geldiğimiz süreç bize gösterdi ki, ne yapıp edip tarım alanlarını korumak zorundayız.
Geleceğimiz için çıkarılan bu yasaya uymaktan başka da çaremiz yok. Kim olursa olsun, kaçak yapılaşmaya göz yumana da karşı çıkacağız. Bakın bu araziler tüm Konya’nın hakkıdır. İster sanayi alanı olsun ister tarım alanı olsun ister devlet arazisi olsun kaçak bir yapılaşma varsa buna hepimiz karşı çıkarız, çıkmalıyız da zaten.
Ülkemizin gıdası, tarımı ve gelecek kuşakları bizim için çok önemli.
Ne yazık ki ‘ben yaptım oldu’ anlayışı bizim toplumun önemli bir hastalığı haline geldi. Sonra birileri gelip bu çarpık düzene çomak soktuğu zaman ortalığı ayağa kaldırıyoruz. “Bana daha önce kimse böyle bir şey söylememişti” diyoruz. Ya da “Çok para harcadım, yatırım yaptım, belediye bütün emeklerimi çöpe attı” diyoruz.
İyi de orası zaten senin değildi ki. İşgal ettiğin bölgeler tüm şehrin hakkıydı.
Kusura bakmayın, bu doğru bir yaklaşım değil!
Kardeşim, kaldırım benim hakkım, sen kafana göre oraya masa atıp benim hakkıma tecavüz edemezsin. Kardeşim, tarım arazileri benim torunlarımın hakkı, sen imara aykırı bir şekilde oraya yerleşip benim geleceğimden yiyemezsin. Kardeşim, deniz benim hakkım, sen pisliklerinle orayı kirletip tüm canlıların canına ot tıkayamazsın…
Kaçak yapıyla mücadelede yasaları uygulamaktan ya da milletin gasp edilen hakkını geri almaktan beri durmadıkları için ve dik duruşlarından ötürü Meram Belediyesi’ne ve Başkan Mustafa Kavuş’a teşekkür ediyorum.
Konuyu daha iyi anlatabilmek adına aşağıya bir fotoğraf bırakıyorum. Kaçak yapıların hemen yanı başında duran tarlaların sahipleri salak mı, onlar bilmez miydi tarlalarına bir kulübe yapıp ekip biçmeyi. Şu fotoğraf bile olayı en net biçimde anlatıyor zaten…
