Ayağımızı yerden kessin yeter!
Çocukluğumdan bu yana tıpkı bu seneki gibi yağmurun bir rahmet sağanağı olarak gökten sicim gibi yağmasını beklediğimizi hatırlarım.
Çok şükür bu sene hayallerimize kavuştuk. Rahmet kendini bol bol hissettirdi. Konya, son 2 aydır uzun yıllardır görmediğimiz şekilde yağmurlu havaların etkisine girdi.
Neredeyse her gün yağmur yağıyor. Her taraf yemyeşil oldu.
Bu sene çok bereketli bir sene yaşayacağız.
Çiftçi mutlu, biz mutlu, toprak mutlu, bitkiler ve hayvanlar mutlu.
Bunca güzelliğe ve mutluluğa rağmen hala aynı şeyleri konuşuyor olmamız ise ayrı bir konu.
Özellikle sebze-meyve-süt-et ürünlerindeki yüksek fiyatlar tüm bu güzellikleri alıp gidiyor.
Dört mevsimi yaşayan, bereketli mümbit topraklara ve genç nüfusa sahip olan koskoca tarım ülkesi Türkiye’nin; hala domates, patates, yumurta, ayçiçek yağı gibi meseleleri konuşması gerçekten çok üzücü.
Bu kadar bereketli topraklarda tarım ürünlerinin bu kadar pahalı olmasını insanın aklı almıyor.
Son 5 senedir dönüp dönüp aynı şeyleri konuşuyoruz. Ama bir sonuca varamıyoruz.
Bu konuda artık radikal adımların atılması şart!
Yeni bakanlarımız Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın artık farklı bir vizyon ve yöntemle bu işin üzerine gitmesini hepimiz sabırsızlıkla bekliyoruz.
Vatandaş artık planlı, programlı bir üretim, kararlı ve caydırıcı bir denetim bekliyor.
Çiçeği burnunda bakanlarımız bu işe acil el atmalı.
Eğer kolları sıvarsak bunu çok kısa bir sürede başarabiliriz.
Başka çaremiz de yok zaten!
ARAÇ PİYASASINDA YENİ BİR YOL AÇILMALI
Ülkemizde temel gıda fiyatlarının yanında son yıllarda en çok canımızı sıkan diğer konular ise konut ve otomobil fiyatları oldu.
Konut sıkıntısıyla ilgili olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Murat Kurum döneminde TOKİ vasıtasıyla başlatılan projeler bir nebze fayda sağladı.
Elbette bu tek başına yeterli olmadı. Bu konuda devletimiz daha farklı aksiyonlar da alacaktır elbette. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki de bu nedenle çok yoğun mesai yapacaktır.
Bekleyip göreceğiz.
Ama otomobil piyasasındaki durum daha başka.
Otomobildeki fiyat artışları mümkün değil durdurulamıyor. Geçen hafta sattığınız aracı bu hafta aynı fiyata piyasada bulmanız imkansız.
O sebeple de altın, dolar veya başka bir yatırım aracı hikaye, en fazla kâr otomobilde…
Ayağımı yerden kessin yeter diyeceğiniz dedem yaşındaki araçlar bile bir dünya para olmuş. Bu çok can sıkıcı.
Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada çokça paylaşılan bir görsel vardı.
Yurt dışındaki bir satış sitesindeki çok lüks bir Ford Mustang ile Türkiye’deki sitede satışa konulan ağır hasar kayıtlı Ford Fiesta aynı fiyattaydı. Daha ne denir ki; durumun vahameti bundan daha iyi anlatılamazdı.
Ayıp gerçekten.
Devletimizin bu alanda hemen bir şeyler yapması lazım.
Mesela ikinci el otomobillerin ithalatı bazı şartlara bağlanarak serbest bırakılmalı. Ama öyle ağır vergi yükü ve sert prosedürlerle değil. Adil, alınabilir fiyatlarla bu işin önü açılmalı. Pek çok ülke bu konuda esnek davranırken bizim ülkemizin adım atmaması doğru değil.