Büşra Aksakbağı Ay
Büşra Aksakbağı Ay Asıl Hayvan Kim?

Asıl Hayvan Kim?

Ankara Batıkent’te 13 köpek, zehirli et veren birisi tarafından zehirlenerek katledildi…

Katledilen köpeklerin görüntüleri kalbinde ufacık insanlık kalmış herkes için yıkıcı etkide.

Bu alçaklığı, o nefret edip, katlettiğiniz köpekler yapmaz.

“İnsanın gerçek iyiliği, ancak karşısındaki güçsüz bir yaratık ise ortaya çıkar. İnsan soyunun gerçek ahlaki sınavı, temel sınavı, onun merhametine bırakılmışlara davranışında gizlidir. İşte bu açıdan insan soyu temel bir yenilgi yaşamıştır. Bu yenilgi öyle bir yenilgidir ki bütün diğer yenilgilerin kaynağı budur.”

Tekrar, tekrar ve tekrar yeniliyoruz, insan olmayı bir türlü beceremiyoruz. 

*

Bazı insanlar sokak köpeklerinin tehlike yarattığını, saldırdığını söylüyor. Ben hiç böyle bir durum yaşamadım.

Yaşayanlar vardır elbette.

İş burada belediyelere düşüyor. Kastettiğim hayvanları öldürmek, sizin deyiminizle uyutmak değil. Belediyeler alternatif çözümleri benden daha iyi biliyor. Öldürmeden, incitmeden yapılacak onca çözüm var.

Aralarında birkaç tane saldıran köpek çıktı diye bu hayvanlara yapılanları normal karşılamak ise ayrı bir bahis.

O halde şöyle kısa bir empati yapalım; aramızda ki katiller, hırsızlar, tecavüzcüler yüzünden birisi gelsin ve hepimizi katletsin. Yeterince adaletli mi?

Kaldı ki hayvanların saldırılarından çok, hayvanlara eziyet haberlerini görüyoruz. Köpek, istese dişleri ile paramparça eder ama kendisine işkence edene bile karşılık vermiyor çoğu zaman. Şimdi söyleyin asıl hayvan kim?

*

Asırlar öncesinden Hz. Ömer; “Dağlara buğdaylar serpin. Müslüman ülkede kuşlar aç demesinler” demişken, biz yemekle kandırarak katlettik.

Oysa “Bir masumu öldürmek, tüm insanlığı öldürmek” demek değil miydi?

“Kim bir canlıyı/hayvanı, bir kuşu hâksiz yere öldürürse, kıyamet günü ondan şikâyetçi olacaktır.”

Allah, bu zalimlere, bu canların hesabını soracak. Elhamdülillah bundan şüphemiz yok.

Ancak…

Hukuk ve adalet sistemi de hesap sorsun.

Hayvan hakları ile ilgili daha yapıcı yasa ve düzenlemeler ile caydırıcılık artsın.

Bir canlının hayatının karşılığı 300-500 lira para cezası olmasın.

*

Birde diğer bir boyuttan ele alalım olayı.

İngiltere’de geçtiği iddia edilen belki de şehir efsanesi olan bir şey paylaşmak istiyorum. İngiltere’de gece yarısı bir parkta genç bir kızı korkutan adama yargıç, 7 yıl 7 gün hapis cezası verir. Gazeteciler de ‘adam kıza elini bile sürmedi. Bu ceza çok değil mi?’ diye sorduğunda ise yargıç; “kızı korkutmanın cezası 7 gün. 7 yıl ise İngiliz kızlarının gece parkta dolaşma özgürlüğüne saldırmanın cezasıdır.’ yanıtını verir.

Siz, bu masum canlılara bunları reva gören insanlarla iç içe yaşarken kendinizi güvende hissediyor musunuz?

Yukarıda anlattığım İngiliz yargıç örneğinde olduğu gibi sadece savunmasız hayvanlara değil sizin güven ve huzurunuza da kastediliyor.

*

Masum, savunmasız ve muhtaç bir canlı. Kendine insan diyen birisi tarafından ya yemek ile kandırılarak ya da sadece zevk için işkence edilerek öldürülüyor.

Olay kamuoyunun dikkatini çekmişse ve bir tepki verilmiş ise en fazla 500 lira ödettiriliyor. Hâlbuki en az bizim kadar yaşama hakkı olan savunmasız ve zararsız bir canlıya bunu yapan üstelik bunun karşılığında cezalandırılmayan bir insan(!) eline fırsat geçtiğinde neden bir insana zarar vermesin?

Bunun garantisini kim verebilir?

Böyle insanlar toplum içinde yaşamamalı. Islah edilmeli. Gözünü kırpmadan savunmasız bir canlıya bunu yapan, insana neler yapmaz.

*

Kötekten anlayan bir toplum olarak maalesef cezalarımız caydırıcı değil. İşe buradan başlamak gerekiyor..

Çıkarın artık şu hayvan hakları yasalarını.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Büşra Aksakbağı Ay Arşivi