Anne Olmak
Kıymetli kardeşlerim bu haftaki konumuz bizi her koşulda seven bu yaşanılması zor dünyada bir koruyucu olarak bize verilen biricik annelerimiz. Rabbimiz insanoğlunu yaratır ve onu büyük meşakkatler ve zorluklarla dünyaya gönderir. Dünyaya gelen o masum çocuğun yemesiyle, giydirilmesiyle, hastalığıyla ve daha sayamayacağımız bir çok sıkıntısıyla ilgilenen ve merhametiyle yavrunu kuşatan anneliğin önemi ve kıymeti her insan için çok önemlidir Rabbimiz bir ayeti kerimede bizlere şöyle buyuruyor;
“Biz insana, ana-babasına iyi davranmasını vasiyet ettik! Çünkü anası, onu nice sıkıntılara katlanarak (karnında) taşımıştır. Sütten ayrılması da iki yıl içinde olur. (İşte bunun içinJ «Önce Bana, sonra da ana-babana şükret!» diye tavsiyede bulunmuşuzdur. Dönüş ancak Banadır.” (Lokmân, 14)
Kıymetli kardeşlerim anne olmak sadece çocuğun bedensel ihtiyaçlarını sağlamakla tabii ki de yeterli olmuyor. O çocuğun ruhsal ve dini yönden de eğitilmesi gerekmektedir. Bunu yaparken de çocuğun annesine olan güveni ve sevgisi çok kıymetlidir.
Terbiye ve din eğitimi küçük yaşlarda başlar. Zira ağaç yaşken eğilir ve istenen şekli alır. Yıllar sonra onu eğmek imkânsızlaşır.
Ebû Hüreyre’nin (ra) naklettiğine göre, Resûlullah (sas) şöyle buyurmuştur:
“Her doğan fıtrat üzere doğar. Sonra anne babası onu Yahudi yahut Hıristiyan veya Mecûsî yapar…”
(B4775 Buhârî, Tefsîr, (Rûm) 2; M6755 Müslim, Kader, 22)
Çocuğun körpe zihnine yapılan bir telkin, taşa yazılan yazı gibi kalıcı olur. Yıllar onu silemez.
Biz çocuğumuzu çok miras bıraktığımızda ona çok büyük iyilik yapmış olmuyoruz ama ona hayatta sorumluluklar vererek kendinin bu sorumluluklardan nasıl çözümler üretmesi gerektiğini göstererek en büyük iyiliği yapıyoruz.Bazı evlatlar görüyoruz sadece maaşı veya malı için ona kıymet veriyor veya bakıyor.Ama bazen öyle güzel evlat yetiştiren anneler varki evladına sevgisini merhameti o kadar güzel vermiş ve hissettirmişki o çocuk annesine her türlü bakıp kıymet veriyor.
Ebû Hüreyre (ra) anlatıyor: “Resûlullah (sas) (torunu) Hasan b. Ali’yi (ra) öptü. O sırada yanında Akra’ b. Hâbis et-Temîmî oturmaktaydı. Akra’ şöyle dedi: “Benim on çocuğum var ama hiçbirini öpmüş değilim.” Bunun üzerine Resûlullah (sas) ona baktı ve ardından şöyle buyurdu:
“Merhamet etmeyene merhamet edilmez!”
(B5997 Buhârî, Edeb, 18; M6028 Müslim, Fedâil, 65)
İşte Kıymetli kardeşlerim hadistede geçtiği gibi evlatlarımızı her daim sevelim ve onlara gönülden dua edelim Rabbim herkese göz aydınlığı olacak evlatlar nasip etsin...Amin