Murat Güçlü
Murat Güçlü Ankara’nın en kara günleri

Ankara’nın en kara günleri

Türkiye’de, bu coğrafyada yaşamak zor. Sürekli tehdit altındasın, krizlerin her türlüsünü yaşamaktasın. Onlarca yılın terör örgütleri ve anarşi içinde geçmiş bir toplumsun. Terörden, krizlerden, devlet kurumları arası çekişme ve uyumsuzluktan,   devlet içinde devlet olan gayrimeşru yapılanmalardan, uluslar arası sermayeye tabi ve bağlı sözüm ona büyük sermayenden, kimlik bunalımında olan entelektüel ve aydınlarından, dünyanın savaş riski en yüksek bölgesinde yaşamanın verdiği tedirginlikten ve benzeri bir çok beladan dolayı başını kaldırmakta zorlanıyorsun.

Buna karşılık nüfusun, ordun, tarihi misyonun, ekonomin seni bölgende ve dünyada etkin ve güçlü olmaya itiyor. Tarihin öyle bir dönemindeyiz ki, artık coğrafyamızda sınırların bu hali ile devamı mümkün değil. Yüz sene önce Osmanlı’yı yıkan, İslam dünyasını başsız bırakan, Osmanlı’dan onlarca devletçik oluşturan ve bunları sömüren Batıya karşı yeniden kendine gelme ve mücadele etmek zorundayız. Bunu yapamazsa bölgemizin hali hazırdaki ülkelerden daha küçük ülkelere, ülkeciklere, hatta şehir devletçiklerine kadar bir bölünme ve parçalanma ihtimali kapıda.

Nerdeyse bir yıllık sürede 3 kez Ankara’da kanlı terör eylemleri yapıldı. Onlarca vatandaşımız hayatını kaybetti. Terör eylemlerinde sembolizm önemlidir. Bu sebeple ülkemizin başkentinde böyle bir eylemin yapılması basit terör eyleminin ötesinde anlamlar taşımakta. Başkentinizi vururuz, başkentinizi dahi koruyamazsınız,  Başkentinizde dahi rahat dolaşamazsınız mesajı veriliyor. Terör eylemi bir sonuç, asıl bunun sebepleri üzerinde durmak zorundayız. Türkiye’ye kim neyin mesajını veriyor. Şu açık ki Türkiye eski Türkiye değil. Bölgesinde meydana gelen olaylara müdahale etmeye çalışıyor. Bu da açıkça birilerini, özellikle küresel büyük güçleri rahatsız ediyor. Türkiye aleyhine yapılan bu eylemler ülkenin güçlendiğinin ve büyüdüğünün bir göstergesidir. İstihbarat zafiyeti var mı? Bu konu yetkililerce araştırılacaktır. Tabi ki devletin asıl görevi vatandaşlarının can ve mal güvenliğini güvence altına almaktır. Ama millet olarak da teröre diz çökmeyeceğimizi cümle aleme göstermeliyiz.

Ankara en kara günlerini yaşamakta. Bu karanlıktan bir olarak, diri olarak çıkabiliriz. Hükümetin politikalarını eleştirebiliriz, yanlış bulabiliriz ancak bu asla ülkeye ihanet seviyesine gelmemeli.  Yüz sene önce başımıza gelenleri iyi okumalıyız. Bir yüz sene daha kaybetme lüksümüz bulunmamaktadır.

Ölenler rahmet, yaralılara acil şifalar dilerim.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Murat Güçlü Arşivi