Amanın kelle, altını üstünü yelle!
Son zamanlarda; sadece ‘fikir sahibi ‘oldukları konularda kendilerini ‘bilirkişi’ ilan edip, unvanlarının arkasına sığınarak kesin yargılarla konuşup fetva veren kişilerin yaptığı kötülüğü, bu millete kimse yapmadı desem yeridir.
İnsanlar canıyla cebelleşirken, böylesine ciddi konularda öyle fikirler ortaya attılar ki…
Canan Karatay, Yavuz Dizdar, Oytun Erbaş, İsmail Saymaz gibi isimlerden bahsediyorum. Saydığım ilk 3 isim kendi alanlarında inanılmaz kesin yargılarla konuşarak zarar verirken, halk dilinde her b…kolog olan son isim de bazı TV kanallarında koca koca profesörlerle eş tutularak bir sağlık uzmanı gibi halkın zihnine pompalandı.
Arkadaş, bu milletin yakasından bir düşün artık ya.
Sarımsak Koronavirüs’e iyi gelir diyorsunuz sarımsak fiyatı uçuyor. Limon alın limon, C Vitaminini aman ha bırakmayın diyorsunuz limon fiyatı 4’e katlanıyor. Piyasada kelle-paça kalmadı sayenizde.
Rüyasında sumak görenler yüzünden sumak lobisi çıktı bir de son günlerde. Akıl almaz kurgular ortaya atıyorlar bir de. Neymiş efendim; kadının birisi rüyasında Peygamber Efendimizi görmüş, Efendimiz, ‘Sumak’ bu virüsün şifasıdır demiş. Bak sen şu işe…
Milletimiz hemen inanıyor böyle şeylere, WhatsApp’tan en az 10 farklı kişiden bu sumakla ilgili video geldi telefonuma. Sayelerinde Konya Tiriti’nin üstüne serpiştirecek sumak bulamaz olduk.
Paça çorbası, limon, sarımsak ve benzeri ürünler bağışıklık sistemimizi güçlendirmek adına elbette faydalı. Ama herkes Koronavirüs’e karşı tedirgin ve savunmasız haldeyken olayı magazinleştirip bangır bangır bağırırsanız piyasadaki dengeyi de bozarsınız.
Ulusal medyamız bu isimlere ne yazık ki gereğinden fazla itibar etti. Öyle ki sanki dünyada Koronavirüs’ün tedavisi deyince bu isimler kesin otoriteymiş gibi bir algı oluştu. Şimdi vatandaş her konuda bunların ağzına bakıyor.
Hem ayrıca şu da var; "Koronavirüs’e karşı limonu bol tüketin, sumağı suyla karıştırıp hüpletin, kelle-paçayı zinhar ihmal etmeyin" derseniz, vatandaş bu dediklerinizi yapar, sonra da bana bir şey olmaz şimdiden sonra diyerek atar kendini sokağa.
Sosyal medyada bu konuyla ilgili yaptığım bir paylaşımın altına çok güzel yorumlar gelmiş. Listemdeki arkadaşlarımdan birinin yaptığı yorum konunun özeti. “Şu Canan hocayla konuşsan da kuzu eti iyi gelir dese. Koyun kuzu biraz para etse!”…
Durum tam olarak bu.
Burada medyanın sorumsuz yayıncılığı da ortada. Koca koca TV kanallarında; biyoloji, mikrobiyoloji, kimya, enfeksiyon, ilaç üreticisi gibi uzmanların konuk edilmesi gerekirken, bu tarz isimleri konuk ederlerse olacağı buydu.
Milletin sürekli tükettiği şeylere; şu iyi gelir, bu iyi gelir deyip, pazarlarda fiyatları uçuran kişilere 3 ay ekrana çıkma yasağı uygulanması gerekiyor.
Sormamız gereken bir soru daha var tabi; saydığımız bu isimlerin her dediğine bu kadar teveccüh gösterilirken, bilim insanlarının ya da konunun uzmanı akademisyenlerin dediklerine millet neden itibar etmiyor? Onların söyledikleri neden havada kalıyor ya da uygulanmıyor?
Benim düşünceme göre bu konuda da suç yine akademisyenlerin aslında. Gerçek akademisyenlerimiz ya da bilim insanlarımız konuşmuyor, konuşmaya korkuyor ya da burnundan kıl aldırmıyor.
Bunu biz de Konya’da haber yaptığımız süre içerisinde hemen hemen her konuda yaşıyoruz.
Bilim insanlarına çoğu zaman ulaşamıyoruz. Ulaşmayı başarsak konuşturamıyoruz. “Dekan beyden bir izin alayım. Ben biraz araştırayım da sonra döneyim (ki büyük ihtimalle dönmez bize), şimdi dersim var, şehir ya da yurt dışındayım, ben değil de şu hoca görüş belirtse daha uygun olur, Ali hoca varken bana söz düşmez bu konuda, işim var, çişim var, bla bla bla”… Konuşmak istemiyor ama bahaneler uyduruyor anlayacağınız.
Uzman kişileri konuştursak bile, kırk tane nazla uğraşıyoruz. Bizi en fazla zorlayan haberler aslında bunlar. Sokaktaki Ahmet amcamıza bir şey sorsak daha kolay cevap alıyor, daha ilginç haber yakalıyoruz.
Peki biz bu şekilde nasıl haber yapacağız. Konunun bilenleri konuşmazsa ne üreteceğiz?
Tabi ki o zaman meydan Ahmet amcalara, Canan ablalara, limona, sumağa, kelleye-paçaya kalacak…
Bu arada, ben de rüyamda etliekmek gördüm. Bunu da deneseniz olur. Hiç olmazsa Konya esnafı kazansın…