Alternatif tasarruf tedbirleri
Seçim döneminden sonra Belediyeler başta olmak üzere bütün devlet kurumları bir dizi tasarruf tedbirlerine gitti.
Tasarruf tedbirleri kapsamında hazineden belediyelere aktarılacak kaynağın yüzde 30’u kesilecekmiş.
Belediyelerde bu neden tasarruf tedbirleri almaya başladı.
Tasarruftan zarar gelmez, yapalım tasarrufumuzu.
Ancak zamanlaması kötü oldu.
Seçimden sonrası değil de seçimden öncesi uygulamaya geçilseydi şuan baya kara geçmiş olurduk.
En çok paranın harcandığı dönem biliyorsunuz ki seçim dönemleridir.
Onca gezi ve verilen yemekler azımsanmayacak kadar maliyetli olmuş olsa gerek.
Tabi bu noktada seçim dönemi bu tarz giderler devlet hazinesinden değil, aday ya da partiden çıkar diyenler olacaktır.
Bu şekilde yapanları tenzih ederek her yerde bu şekilde işlediğini düşünmek biraz saflık olur.
Ütopik düşünecek olursak; her yerde işler bu şekilde yürüyorsa bile yine de israftır, yazıktır, günahtır. Parası çok olanlar, birkaç ayrıcalıklı zümreye değil milletine hibe etsin parasını..
*
Çoğu belediye festivaller başta olmak üzere çoğu şeyi bir süreliğine askıya aldı.
Gerekiyorsa alacak elbet.
Ancak Belediyelerin sosyal hizmet yönünü de tamamen göz ardı etmemek lazım.
Örneğin; festivallerle ilgili en çok söylenenler “ne gerek var, kriz var zaten festivalden kesmişler çok mu” yönünde..
Olaylara bu kadar kısır bakmamak gerekiyor.
Belediyeler bu yaptıkları festivallere saatine milyarlarca lira alan ünlüleri çağırmaktan vazgeçebilir.
Kültür Bakanlığı’ndan talepte bulunursa devlet sanatçıları da pek tabii bu festivalleri götürebilir.
En önemlisi yerel sanatçılarını sahneye ve ön plana çıkarma fırsatı yakalar.
Yani tasarruf ederek de sosyal hizmete giren halkı eğlendirme işini yapabilir.
Zira çarşı, Pazar fiyatlarıyla ve ev geçindirmeyle boğuşan halk da bir nebze olsun deşarj olur.
Bunun yanında festival alanlarına kurulan stantlar sayesinde bir ekonomik canlanma bile yaşanabilir.
Alın size mis gibi tasarruf tedbiri.
*
Niyetim kimseye işini öğretmek değil ancak birkaç tasarruf tedbiri tavsiyem olacak…
Tasarrufa makam araçlarından başlansın. Orta segment bir araca bindiğinde kimsenin başkanlığı düşmez. Bu konuda özellikle israf konusunda bizi sürekli uyaran müftülüklerden başlansın..
Yine belediyeler başta olmak üzere devlet kurumları bir davet olduğunda kalın kapak, şatafatlı davetiyeler yerine mail yoluyla davetiyeye geçebilir. Küçük gibi görünse de ciddi maliyet düşürür.
Kalınan otellerden, yemek yenilen restoranlardan tedbir alınabilir. Özellikle şu Bakan geliyor yemekli toplantı, bu vekil geliyor yemekli toplantı gibi işlere girmemek de fayda var.
Hiçbir faydası olmayan ama para saçılan seminerler, yurtdışı gezileri azaltılabilir..
Halkın vergisi hiç sekmeden toplanırken, zaten milyonlarca dolar kazanan futbol kulüplerinin vergi borcu silinmezse baya sınıf atlarız. Birde sırf milli takım yönetiyor diye bir teknik direktöre milyonlarca dolar maaş bağlanmazsa tadından yenmez.
Vekillerin, bürokratların, Devlet kurumlarında çalışan üst düzey memurların telefon faturaları gibi giderlerini fütursuzca harcamalarını engelleyecek kısıtlamalar ile tedbirler alınabilir..
Mesela vatandaşın bir tanesine ortalama bin 500 – iki bin lira ödediği diş implantına vekillere ücretsiz 8 hak verilmeyebilir..
Bunun gibi birçok tedbir..
Bu ve bunun gibi tedbirler alınırsa ve halk bunu görürse bu halk alınan tedbirlere bırakın isyan etmeyi boğazından keser devletine milletine bağışlar.
Velhasıl kelam…
Devlet tedbire önce kendinden başlasın.