Altay’ın yaklaşımı mantıklı
Sebzede tanzim satış uygulaması İstanbul’da ve Ankara’da bugün başlıyor.
Domatesten bibere 7 çeşit sebze, vatandaşa maliyetine satılacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta yaptığı açıklama ile gündemimize gelmişti tanzim satış sistemi.
Aslında bu sisteme yabancı değiliz, uzun yıllardır halk ekmek fabrikaları ile tanzim satış yaptığımız için bu tecrübeye sahibiz.
Türkiye, bu sistemle belki bir nebze olsun mutfaktaki giderleri aşağıya çekebilir diye umut ediyorum.
Konu ile ilgili olarak ilk reaksiyon gösteren isimlerden biri de Uğur İbrahim Altay oldu.
Geçtiğimiz hafta, Konya’daki marketlerin yöneticileri, pazarcılar ve halcileri bir araya getiren Altay, onların da görüşlerini aldıktan sonra konu ile ilgili çalışmalara başladı.
Başkan Altay’ın bu konu ile ilgili olarak böyle bir yol izlemesi bana göre mantıklı bir adım.
Sonuçta market yöneticileri ve bu işi yapanlar da manav raflarındaki bu artıştan şikayetçidir diye düşünüyorum.
Elde kalıp çürüyen sebze-meyve onların da kârına olmaz.
Fırsatçılık yapanlar bir kenara tabi ki…
Sektörün temsilcilerinin illaki bu konuda söyleyeceği çok şey vardır.
Nasıl bir adım atılacağı noktasında tüm ayrıntılara haiz olmak Altay adına da daha faydalı olacaktır.
Hem onları da küstürmemek, daha ucuz satış yapmaya teşvik etmek gerekirdi.
Konya Büyükşehir Belediyesi’nin tanzim satışla ilgili ne gibi kararlar alacağı bugün yarın açıklanacaktır.
Mahalle pazarlarında, Muhacir Pazarında, Kadınlar Pazarında belediyeye ait satış noktaları olacağını tahmin ediyorum.
Şahsen biz ailecek, sebze yerine bakliyat ve tavuğa yönelmiş durumdayız bu aralar.
Geçenlerde de bahsetmiştim zaten, 1 kilo patlıcan yerine 2 kilo tavuk daha kârlı diye…
Benim bu konu ile ilgili olarak en çok dikkatimi çeken şeylerden birisi etiket fiyatlarındaki farklılıklar oldu.
Domatesin kilo fiyatı, A marketinde farklı, B marketinde farklı.
Tabi ki fiyatlardaki değişim kaliteye göre de şekil alıyor ama benzer ürünlerde yarı yarıya olan fark insanı işkillendiriyor.
Kadınlar Pazarı, Muhacir Pazarı’nın yanı sıra, mahalle pazarlarında da durum pek farklı değil aslında.
Fiyatlar değişkenlik gösteriyor. Yani manav tezgahında fiyatlar istikrarsız…
Uzun zamandır gündemde olan ‘Yeni Hal Yasası’ bu istikrarsızlığa çare olur mu derseniz pek umutlu değilim.
Yeni Hal Yasası üretimi artıracak değil ki… Yine üreticinin üretebildiği kadarı satılacak.
Fiyatlar arz ve talebe bağlıdır. Hal esnafı, üretici bölgelerindeki komisyonculardan sebze ve meyveleri temin ettiği sürece bu işin çözümü kolay değil...
Üretici bölgelerindeki komisyoncular aradan kaldırılmadığı sürece değişen bir şey olmayacaktır. Asıl fiyatları bu komisyoncular belirliyor.
Ucuz tüketimin çaresi bol üretimden ve kurumsallıktan geçiyor.
Kooperatifleşme konusunu Türkiye çok sıkı bir şekilde ele almalıdır.
Ticaret Borsalarının da bu konuda daha sık söz söylemesi gerekir.
Buğdayda, şeker pancarında, mısırda, ay çiçeğinde açıklanan taban-tavan fiyatlar, sebze ve meyvede de düzenlenemez mi?
