Altay, o kadar da büyük değilmiş
Altay, sezona çarpıcı skorlarla başlamıştı. Kayseri’yi 3-0 yenerken deplasmanda Alanya’yı 4-1 yenen Altay üçüncü hafta Fenerbahçe karşısında her ne kadar etkisiz görünse de merak uyandıran takımlardan bir tanesiydi. Altay’ın bu sezonki transferlerinden Bamba, Pinares, Martin Rodrigez, Tiam, Rayan fena oyuncular değil aslında. Ancak daha kolektif bir oyun oynayan ve daha sistemli bir takım olan Konyaspor daha etkili oynayıp karşılaşmayı da rahat kazandı. Bu sezon ligin sürpriz ve dikkat çeken takımı Konyaspor olacak gibi görünüyor.
Teknik Direktör Takımı
Aykut Kocaman’ın lig üçüncüsü olan ve Türkiye Kupası’nı kazanan Konyaspor’u hocanın oyun anlayışı ile özdeşleşmiş tam bir teknik adam takımıydı. Başarıyı getiren sistemdi. İlhan Palut’un 4-3-3 oynayan Konyaspor’u da aynı yolda ilerliyor. Tam bir sistem takımı. Tek farkı, bu takım seyir zevki yüksek izlenesi bir futbol oynuyor. Böyle giderse İlhan Palut ve İlhan Palut’un sistemi ile özdeşleşmiş bir takımdan söz edeceğiz. Çünkü hoca sistemine uygun oyuncuları özenle seçerek sistemini inşa etmiş.
Ortanın Solu
Takımın 4-3-3 diziliminde aksayan tarafı orta üçlünün solunda ideal bir oyuncunun bulunmayışı. Gerek Endri, gerekse Mpoku’nun zaman zaman ortaya çıkan savunma zafiyeti takımı zorluyor. Ortanın solunda oyunu iki yönlü oynayan bir orta saha oyuncusu olsa hakikaten bu takım üst tarafı zorlar. Altay maçında orta üçlünün soluna 62. dakikada Rahmanoviç girdi. İster galip durumda olsun, ister berabere ya da mağlup İlhan Palut’un ilk dört haftada maç içinde en fazla değişiklik yaptığı pozisyon orta üçlünün solu. Neredeyse her maçta bu pozisyona müdahale ediyor.
Rahmanovic Katkısı
Rahmanovic sonradan oyuna girip skor değiştiren bir rol üstlenmeye başladı. 11 başlasa sanki aynı performansı veremeyecek gibi duruyor. Konyaspor transfer biterken hala (ne gerek varsa) kanat oyuncusu bakıyordu. Devre arası transfer dönemi için bence kanat değil orta üçlünün solu için şimdiden uygun bir oyuncu arayışına girilmeli. O bölgeye kaliteli bir transfer takıma level atlatır. Rahmanovic’in sonradan oyuna girip skora etki eden rolü O’na daha uygun sanki.
Bytyqi Daha İyi Olabilir
Geçen sezon, devre arasında gelen Bytyqi’nin daha tembel ancak skora daha çok etki eden bir görüntüsü vardı. İlhan Palut’un yeni sisteminde ise daha çalışkan ama skora etkisi daha düşük olacak gibi görünüyor. Ortanın solu meselesi çözülürse Mpoku da iyi bir sol kanat seçeneği olabilir. Bu sezonki Konyaspor takımının belki en iyi taraflarından birisi oyuncuların birden çok mevkii de oynayabilmesi. Bu durum oyuna müdahaleyi kolaylaştırıyor.
800.gol
Altay maçında karşılaşmanın ilk golünü kaydeden Soner Konyaspor’un 800.golüne ismini yazdırdı. Hafta içi yazımda milli takım hocasının ( o zaman istifa etmemişti henüz) yerli oyuncuları yeteri kadar takip etmediğini söylemiştim. Soner’in Abdülkerim’in ve Ahmet Çalık’ın daha çok izlenmesi gerektiğini ifade etmiştim. Bu hafta beni yanıltmadılar, hem Soner hem Abdülkerim gollerini attılar. Umarım Milli Takım seçicilerinin dikkatini çekmiştir.
Vee Ahmet Hassan
Transferin son gününde geldi, üzerinde çok spekülasyon yapıldı. Daha sahaya çıkmadan kimisi ağır dedi, kimisi savunma arkasına koşu yapamaz dedi, kimisi de abartılacak bir oyuncu değil dedi. Son yirmi dakikada oyuna girdi. Aslında ne yapabileceğini göstermesi için bu yirmi dakika yeterli oldu. Rahmanoviç’e kafa ile topu indirip üçüncü golün asistini yaptı. Sırtı dönük top aldı, top sakladı. İşte Ahmet Hassan tam olarak bu. İri kıyım yapısına rağmen fizik yapısına göre hızlı bile sayılır. Rakip stoperleri çok zorlayıp Konyaspor’a katkı yapacağının işaretlerini verdi.
Tanımsız Kart Çilesi
Maç önü passolig kartlarında tanımsız kart hatası taraftara gavur eziyeti çektiriyor. Passolig kartlarının yenileme ücreti yatırılmış, kombine yüklenmiş, gel gör ki kapıda tanımsız kart uyarısı veriyor. Telefon uygulaması da aynı. Passolig kart iletişim merkezini arıyorsun yapabilecekleri bir şey olmadığını söylüyor, gişeye yönlendiriyor. Gişe 15 TL karşılığı tek kullanımlık bilet veriyor. Kombine alıp parasını ödediğiniz koltuğa bir daha para ödüyorsunuz. Maç günü tek gişe çalışıyor, kuyruk ve maça girmek ayrı bir çile. Taraftar muhatap bulamıyor. Yazıktır, günahtır, iki haftadır aynı. Bu sorunun acilen çözülmesi gerekir.