AKIL
Kainatta yaratıklar içinde sadece insanlar ile meleklerde akıl vardır. Meleklerin insanlardan eksik tarafı şehvetlerinin olmamasıdır.
Hayvanlarda şehvet var akıl yoktur.
İnsanlarda hem akıl hem de şehvet vardır.
Aklıyla şehvetini yöneten insanlara idealist insan denir. Böyle insanlar örnek insanlardır.
Şehveti aklının önüne geçen insanlar ise hayvanlardan daha aşağıdadırlar.
Günümüzde böyleleri çuval çuvaldır.
Sürüsüne bereket.
HENDEK SİYASETİ
İslam'da bilginin kaynağı üçtür. Hiss-i selim (beş duyu), akıl ve doğru haber. 19. yüzyılda dünyada materyalizm veya başka bir isimlendirmeyle pozitivizm öne çıkmıştır. Bunun sebepleri ayrı bir başlıktır.
Pozitivizmde bilginin kaynağı müşahededir. Yani gözle görülen ve elle tutulan şeyler var kabul edilir. Bunlara göre müşahede edilemeyen hiç bir şey gerçek değildir.
Bir kısımları da sadece aklı bilginin kaynağı olarak kabul ederler. Bunlara rasyonelist denilir.
Bunların ikisi bir araya gelse de yine İslam'in bilgi kaynağına ulaşamazlar ve ulaşamamışlardır.
Türkiye'de 1930'larda hakim olan zihniyet yukarıda ifade edilen materyalizm ile rasyonelizmdir.
Ancak Hiss-i Selimin kavradığı şeyleri tespit eden ve bu tespitleri dünyanın en özel insanı olanı peygamberimizin haberiyle (doğru haber) değerlendiren akıl, gerçeği bulabilir.
Gerisi laf-ı güzaftır.
Bizim güneydoğu ortaya çıkan "hendek siyasetinin" temelinde bu sakatlık vardır.
"BİLMEK"
Kişi kendisini başkasından daha geç tanır. Kişinin kendisini tanımasının en hızlı yolu biz olmaktan geçer.
Biz olabilmek egoistlikten kurtulmaktır.
Yunus Emre boşuna dememiş;
"İlim ilim bilmektir.
İlim kendin bilmektir.
Sen kendin bilmezsiz,
Ya nice okumaktır....."
Kendini bilen haddini bilendir.
Kendimizi bilmek temennisiyle....