Doç. Dr. Ömer Akdağ
Doç. Dr. Ömer Akdağ AKIL

AKIL

Zaman zaman ifade ederim; akıllı olmak başkadır “ukala” olmak farklıdır. “Ukala” akıllı gibi görünen ahmaktır. O halde Türk-İslam anlayışında akıl nedir?

Akıl, Cenab-ı Hak tarafından insanlara verilen çok değerli bir cevherdir. Ancak peygamberlere nasip olan vahyin yanında cılız ve zayıftır.

Bilgiyi elde etmenin yollarından birisi akıldır. Bunun dışında bilgiyi elde etmenin beş yolu daha vardır. Bunlara beş duyu (dokunmak, görmek, duymak, koklamak ve tatmak) denir. Bu beş duyu ile elde edilen bilgiler “hakikate” ulaşmak için hammaddedirler.

Akıl, duyguların ötesine uzanabildiğinden dolayı beş duyu ile elde edilemeyen hususlar bununla (akıl) elde edilebilmektedir. Ancak o (akıl) beş duyuya istinaden bir şey üretebilir. Yani akıl, beş duyu ile elde edilen ham bilgileri işler ve geliştirir.

AKIL, İNSANI NÜBÜVVET KAVRANI ULAŞTIRIR ANCAK ORADA KALIR. ÖTELERDEKİ DİNÎ MESELELERİ İDRAK ETMEKTEK ACİZDİR.

Bu bakımdan İslam geleneğinde akıl her meseleyi çözemez. Ama akıl önemli bir mevkidedir. İslam hukukunda aklı olmayanların yükümlülüğü yoktur. Yani aklî dengesi bozuk olanlara veya hiç aklı olmayanlara ya da henüz buluğ çağına gelmemiş olanlara  “söz verdiğin halde niye sözünde durmuyorsun?” şeklinde bir uyarıda bulunulamaz.  Bunların cezai ehliyeti yoktur.

İslam’a girerken herkes “kelime-i şahadet” getirir. “Kelime-i şahadet” getirmek demek, Allah’ın birliğine ve Hz. Muhammed’in peygamberliğine inanıyorum” demektir. Dolayısıyla böyle bir kimse peygamberimizin bütün talimatlarına uyacağına söz vermiş demektir. Mesela böyle bir kimseye “Madem ki, peygamberimizin talimatlarına uyacağına söz verdin o halde niye yalan söylüyorsun?” sorusunu sormak hepimizin hakkıdır… Çünkü biz biliriz ki, peygamberimizin en şiddetli menettiği hususlardan birisi yalan söylemektir.

Ama bu soruyu kim, kime bunu soracak?  Günümüzde en tepeden en tırnağa kadar, yazılı ve görüntülü medyamız bu hususlarda topluma “örnektir” (!)

Her neyse konuyu dağıtmadan akıl meselesine getirmek istiyoruz. Diyeceğimiz odur ki, akıl İslam anlayışında çok önemlidir ama her şey değildir. Bu bakımdan İslamî şuuru olanlar “ukala” olmamayı prensip edinirler.

Akıl, yerinde kullanılırsa iyi bir rehberdir. Mükemmel bir araçtır.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
Doç. Dr. Ömer Akdağ Arşivi

YAZI

02 Ocak 2017 Pazartesi 09:01

DUA

19 Aralık 2016 Pazartesi 09:04