2022’den gerçekçi beklentilerim
Acısıyla acısıyla 2021’i geride bıraktık. Yanlış yazmadım, bilerek iki kez acıya atıf yaptım. Çünkü 2021 yılı çok acı bir yıl olarak geride kaldı.
Kovid-19 ile mücadeleye yönelik atılan adımlar, Karadeniz'de etkili olan aşırı yağış sonucu yaşanan sel, kıyı şehirlerimizdeki orman yangınları, kuraklık ve ekonomik saldırılar 2021 yılına damga vurdu.
Ama her şeye rağmen hem Türkiye’de hem de Konya’da; ekonomik, siyasi, coğrafi ve sosyal alanda pek çok gelişme yaşandı.
2021 yılını geride bırakan tüm okurlarımıza 2022 yılında sağlıklı, huzurlu ve bereketli günler diliyorum.
Her yeni yıl, yeni umutlar demektir. Beklentiler demektir. Bizi 2022’de ne bekliyor diye düşündüm.
Hamaset yapıp öyle dünya barışı, sevgi, para gibi ucu açık beklentileri es geçiyorum.
Benim 2022’den daha gerçekçi beklentilerim var.
Bir kere her şeyden önce şu illet hastalıktan bir kurtulalım. Ben bu konuda umutluyum. Omicron’un da yeni bir varyanta dönüşüp, grip-nezle gibi bir hal alacağını ümit ediyorum. Aşılamadaki başarıyla birlikte de bu illetin inşallah bu yıl tarihe gömüleceğini umuyorum.
Ekonomide istikrar bekliyorum. Asgari ücrete yapılan iyileştirmenin, buhar olup uçmaması için alım gücünün yükselmesini umuyorum. Bunu için de sıkı bir denetim hayal ediyorum. Emeklilere de asgari ücretteki gibi kayda değer bir iyileştirme umuyorum. Keza memur maaşlarına da öyle.
İhracatta rekorların süreceğini düşünüyorum. Döviz kurundaki dalgalanmaların yerli yerine oturacağını ve üretimde büyük bir ivme yakalanacağını tahmin ediyorum. Bu başarının ülkemize refah olarak yansımasını diliyorum, yani en azından beklentim o yönde.
Şehre özel beklentilerim de var elbet. Konya’nın birçok projesinin bu yıl tamamlanacağını ümit ediyorum. Hem ulaşımda hem de şehircilikte önemli mesafelerin yine kat edileceğini umuyorum.
Tabi en büyük beklentilerimden birisi de Konyaspor’a dair. Konyaspor’dan şampiyonluk bekliyorum, o da olmazsa en azından Avrupa Kupaları için bilet almayı ümit ediyorum. Konyaspor Avrupa bileti alsın biz de uçak bileti alalım diye hayal kuruyorum.
Rabbimin 2022’de; kellere saç, hastalara ilaç, züğürde para, sıvacıya mala, işsize iş, dişsize diş, olmayana çocuk, üşüyene gocuk, nazar değmişe hoca, evde kalmışa koca, dırdırcıya akıl, onu çekene sabır vermesini diliyorum.
MEDYANIN, ÖZDARENDELİ HOCAYA VEFA BORCU VAR
Türkiye, Erciyes Üniversitesi tarafından geliştirilen ve geçtiğimiz günlerde Acil Kullanım Onayı alan Kovid-19 aşısı TURKOVAC ile kendi aşısını üreten 9. ülke oldu.
Delta Varyantı’na karşı da yüzde 100 etkili olduğu açıklanan TURKOVAC vatandaşlara uygulanmaya başladı.
Yerli aşının uygulanmaya başlaması bence aşılama oranlarını günden güne artacaktır.
Çünkü çevremdeki pek çok insan sırf güvenmediği için bugüne kadar aşı olmamıştı. Neden aşı olmadıklarını sorduğumda genel olarak yerli aşıyı beklediklerini ifade ediyorlardı.
Bu sebeple aşılama oranları önümüzdeki günlerde hızla artacaktır.
Türkiye, yerli aşı TURKOVAC’ı sadece yurt içinde değil, yurt dışında da pek çok insanın hizmetine sunacak. Yerli aşımızın özellikle Kafkaslar, Balkanlar ve Afrika bölgelerinde de hayli ilgi göreceğini düşünüyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her fırsatta aşı adaletsizliğine dikkat çektiğini ve yerli aşının tüm insanlığın hizmetine sunulacağını söylemesiyle, Türkiye yerli aşıyı insani diplomaside de önemli bir güç olarak kullanacaktır.
Yani olaya sadece sağlık boyutuyla bakmak yetersiz olur.
Bu kadar önemli bir buluşun ve başarının hak ettiği değeri bulması gerekir.
Son günlerde sosyal medyada paylaşılan bir temenniyi çok haklı ve değerli bulduğumu ifade ederek köşemde yer vermek istedim.
Umarım Türk Televizyon kanalları, TURKOVAC'ı geliştiren Prof. Dr. Aykut Özdarendeli`yi ekrana çıkarıp dünyaya tanıtmayı, hiç değilse hocaya aşısını anlatma fırsatını vermeyi akıl eder.
Prof. Dr. Aykut Özdarendeli hocaya, 18 ay boyunca gece gündüz çalışan 500 kişilik ekibine, Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çalış’a ve mezunu olmaktan gurur duyduğum Erciyes Üniversitesi’ne, tüm insanlık adına teşekkür ediyorum.