2014
Hoca derse şöyle başlamış:
‘’Düşünün ki bugün dünyanın son günü.’’ Yarın bu saatte her şey bitecek, kurtuluş şansınız yok. Bugün ne yapardınız?
Öğrenciler tek tek yazmaya başlamışlar..
– Namaza başlardım, Allah’tan günahlarımın mağfiretini dilerdim.
- Tüm sevdiklerimle vedalaşırdım.
– Ailemle, annemle babamla vakit geçirirdim.
- Arkadaşlarımla futbol oynardım.
- Barbekü partisi yapardım
- Sevgilimle son ana kadar sevişirdim.
- Tüm sevdiğim yemeklerin tadına bakardım.
- Yatar uyurdum.
- Ormanda son defa dolaşırdım.
- Güneşin doğuşunu ve batışını son defa seyrederdim.
- Hayatta en çok gitmek istediğim yerde ölümü beklerdim.
– Kalbini kırdıklarımdan, özür dilerdim.
Hoca bütün hepsini tahtaya sıralayıp yazmış..
Sonra gülerek sınıfa dönmüş ve demiş ki:
- Bunları yapmak için dünyanın son günü olması şart mı?..
Acısıyla, tatlısıyla, iyisiyle kötüsüyle bir yıl daha geçti. Miladi takvimin 2013 yılına ait 365 gün 6 saatlik zaman diliminin tamamlanması ile bugün yeni, taptaze bir yıla başladık. Kimine sevinç, neşe getiren, kimine acı ve gözyaşı bırakıp gitti 2013. Kimisi kazandı, kimisi kaybetti, bazı insanların dış dünyalarını yıktığı gibi, iç dünyalarını da harabeye çevirdi. Geçen yıla dair biz de hüzün ve gam yaşadık, ruhumuzdaki derin boşluğu ancak duâ ile doldurabiliyoruz şimdi, “Hayy-ı Kayyum”un ipine sarılarak hayata tutunabiliyoruz. Hayata tutunmak için Hayat Sahibini bilmek ve O’nun dergâhına sığınmaktan başka çıkar yol yoktur. Hazreti Ali Efendimizin (ra) dediği gibi, “Allah’a dayanan yıkılmaz.” Dosttan gelen her şeyi bir nimet şahikası bilip ve ona göre hamd ediyoruz. Bize düşen sabr-ı cemildir. Oğlumla birbirimize baktık, gözlerimizde hangi yolu izleyeceğimizin işaretini görüp, duvardaki sarmaşık gibi hayata sarılıyoruz. Ben bildim ki; bu bizim imtihanımız. Hüzün ve gam yaşasak da yıllara beddua olmaz, günler, aylar, yıllar da Allah’ın kalemiyle Levh-i Mahfuz’da yazılan ayetlerdir. Allah var gam yok. Yeni yıla girerken herkes öncelikle durum tespiti yapmalı, acaba karda mı zararda mıyım? Ne getirdi ne götürdü? Çünkü, hayat, çizmelerini giyerken, ölüm bütün dünyayı dolaşır. Gönüller yıkmaya değmez, bu hayat. Ruhunuzdaki yabani otları koparın. İnsanlara "Seni seviyorum" demek için, ölümü beklemenize gerek yok. Şimdi, başlayabilirsiniz. Başlayın ki, hayatınız güzelleşsin, zenginleşsin. Hem... Şimdi başlamazsanız, belki de söyleme şansınız hiç olmayabilir…
Hayat her daim sonlarla biter, ancak önemli olan sonların yeni bir başlangıç olduğunu bilmektir. Dün rüya yarın hayaldir, rüyayı mutlu, hayali umutlu yapan bugündür, gönlünüz neyin hasretini çekiyorsa onu yapmaya çalışın. Yeni yılın neşesi bembeyaz karın tepeleri örtmesi gibi, geçen yılın tüm acılarını unutturacağı, güzelliklerin hayatımı doldurması ümidiyle, ben de herkes gibi nane ferahlığında hayaller taşıyorum fırtınalı yüreğimde. Öyle büyük mutluluklarda gözüm yok benim, yeni yılda, bir bebek saflığında gülümsemeler, taze papatya tadında sımsıkı sarılmalar yeter bana. Beklediğim tek bu…!
Yeni yılınızda sağlık, esenlik ve başarılar dilerim.