Konya gündemi bu aralar rutin gidiyor. Konyaspor’u bir kenara bırakırsak şehirde çok fazla gelişme yok. İki gündür gündemimizi meşgul eden kuraklık haberlerini saymazsak tabi.

Dünkü gazetemizin de manşetiydi, Konya kuruyor!

Dahası bugün de benzer bir haber düştü ajanslardan.

Kuraklığın ve daha da önemlisi yer altı sularının hoyratça tüketilmesinin sonucu olarak bu haberleri artık daha sık yapacağız galiba.

Son durumu bir kez daha hatırlatmak adına Konya’da son iki günde yapılan kuraklık haberlerini özet geçiyorum.

PROF. DR. YILMAZ MUSLU BARAJI KURUDU

Beyşehir Gölünü beslemek ve güzergahındaki ekili alanların istifade edebilmesi için uzun yıllar önce inşa edilen Derebucak Prof. Dr. Yılmaz Muslu Barajı bu yıl kuraklığın pençesinden kurtulamadı. Derebucak ilçe merkezinde bulunan barajdaki su seviyesi yaz döneminde adeta dip yaptı. Beyşehir Gölüne bu yıl kış mevsimindeki yetersiz yağışlar nedeniyle Gembos Derivasyonu aracılığıyla su takviyesi yapılamayan baraj, bölgenin bereket kaynağı tarım ambarı Gembos Ovası başta olmak üzere güzergahındaki ekili alanlara da su akışı sağlayamadı.

GÖÇMEN KUŞLARIN UĞRAK YERİ KURUDU

Kulu ilçesinin 30 kilometre kuzeyinde ve Ankara sınırında yer alan, göçmen kuşların uğrak yeri olan Uyuz Göl'ü kurudu. Kömüşini Göl'ü olarak da anılan ve yeraltı suları ile beslenen tatlı su göl, derinliği 1 buçuk metre ve 15 kilometrekare alana sahipti. Binlerce kuşa ev sahipliği yapması gereken gölü, çoğu su kuşları da terk etti.

ÇAVUŞÇU GÖLÜ'NDE SU SEVİYESİ AZALDI

Ilgın ilçesi sınırlarında, yaklaşık 1100 metre rakımda, 27 kilometrekare civarında alana sahip olan ve tektonik oluşum ile meydana gelen Çavuşçu Gölü (veya Ilgın Gölü), çeşitli kuş ve balık türlerine ev sahipliği yaparken 1992 yılında I. Derece Doğal Sit Alanı ilan edildi. Gölde, son yıllarda yaşanan kuraklık sebebi ile su seviyesi düştü.

KÜÇÜK GÖL KURUDU

Konya'da 'flamingo cenneti' olarak bilinen Küçük Göl, bölgedeki yer altı suyunun bilinçsiz kullanımı ve iklim değişikliği nedeniyle kurudu. Başta flamingo olmak üzere 180 kuş türünün de yaşam alanı kalmadı. Göl, flamingo, yaz ördeği, Macar ördeği, pasbaş patka, dikkuyruk, kılıçgaga, büyük cılıbıt, Akdeniz martısı ve gülen sumru gibi 180 türden yaklaşık 42 bin kuşa ev sahipliği yapıyor.

ACİL ÖNLEM!

Yukarıda da görüldüğü üzere ortaya çıkan kuraklık sadece bizleri değil, tarımı, hayvanları ve iklimi de derinden etkiliyor.

Bunun böyle sürdürülemeyeceği açık!

İnsanımız torunlarını düşünmüyorsa devletimiz bu konuda acil eylem planı hazırlamalı!

Ya denizi arıtıp ovaya akıtacak ya da ovada deniz varmış gibi tarım politikası uygulamayacak.

HÜYÜK ÇİLEĞİ BAŞ KÖŞEDE

Yukarıda yaptığım tarım politikası eleştirisinin yanında bir de övgü yapmam lazım.

Hüyük’te yetişen 'Hüyük çileği', Avrupa Birliği'nden (AB) coğrafi işaret tescili aldı.

Konya’mızın ilk ülkemizin 25. tescilli ürünü, Hüyük Çileği hayırlı olsun.

Hüyük Çileği’nin bugünlere gelmesinde Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın ve Eski Hüyük Belediye Başkanı Mehmet Çiğdem’in çok emeği vardır.

COĞRAFİ İŞARET

Coğrafi işaret; belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri bakımından kökenin bulunduğu yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş ürünü gösteren işarettir. Türkiye'de 1632 coğrafi işaret ve geleneksel ürün adı tesciline sahip ürün bulunuyor. Bunlardan 1432'si, yaklaşık yüzde 90'ı, tarım ve gıda ürünleri kapsamında yer alıyor. Bu tesciller, Türkiye sınırları içinde geçerli kabul ediliyor. AB ülkelerinin tamamında koruma sağlamak için ise 1 Nisan 2024 tarihli ve (AB) 2024/1143 sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Tüzüğü çerçevesinde Avrupa Komisyonuna başvuru yapmak gerekiyor.