Vebalimiz Ağır!
Eğer sahip olduğunuz inancınız, sizi siz yapan yaşam biçiminiz, değerleriniz, 300 yıldır geri çekiliyor, 200 yıldır baskı ve zulüm altındaysa yaptığınız her şeyin, söylediğiniz her sözün, baktığınız her nesnenin büyük anlamları vardır.
İktidarda olmadığınız iki asırlık süre içinde Dünya’ya adaletsizlik, haksızlık, zulüm, ölüm gözyaşı hakimken bir lütuf eseri iktidara geldiyseniz, 80 milyonluk bu ülke insanı için, 1.5 milyarlık İslam alemi için hatta 8 milyarlık tüm dünya için, değil attığınız adımlar, aldığınız her nefese bile dikkat etme mecburiyetiniz var… Aldığınız oksijeninin verdiğiniz karbondioksitin mahiyetini bileceksiniz… O oksijenin hangi ağaçtan geldiğini, verdiğiniz karbondioksitin nereye gittiğine emin olacaksınız…
Hata yapmaya hakkınız yok… Bir kerelik şansınız da…
Çünkü, sizin zaferinizde 200 yıllık mücadelenin alın teri, dökülen kanı, mazlumun haykırışı, yetimin yalnızlığı, gariplerin duası var… Bunları hiç kimse, hele de “sırtında sorumluluğu olan bir inanan” hunharca harcayamaz… Harcarsa ilahi irade dışında kaç milyar insan yapışır o yakaya bilemiyorum… Hiçbir şekilde bulaşmadığınız halde dökülen yaşlar, çekilen ızdıraplar, açlıklar, tecavüzlerin hepsini sırtlanırsınız da haberiniz bile olmaz…
Kuzey Afrika, tüm Ortadoğu, Balkanlar, Uzak Doğu, gözü yaşlı tüm dünya sizi beklerken siz günlük kısır çekişmelerle gününüzü geçirecekseniz; çıkmayın hiç yola… Eğer yolunuzdaki karıncayı fark edemeyecekseniz, bırakın fark edecekler gelsin…
Yoksa, Hakkın, Adaletin, İslam’ın iktidarına engel olarak gördüğümüz bütün yapılardan daha tehlikeli bir hal alırsınız Yeni Türkiye ve Yeni Dünya değerleri ve idealleri için…
Ve Reis ve Hocanın önündeki en büyük engel olarak da kendinizi bulursunuz…
Dünyaya hakkı ve adaleti hakim kılmak için çıktığınız bu yolda yapacağınız ufak bir hatada bile 8 milyar insanın vebalini taşırsınız… Mesuliyetiniz bu kadar ağır…
Aslında, Dünyadaki zulmü boğma yolunda Erdoğan’ın da, Davutoğlu’nun da önündeki en büyük engel, çıkarmadığınız sesinizle, vermediğiniz destekle ya da olduğunuz köstekle bizzat sizsiniz…
Neyi bekliyorlar…?
Gece güneşinin yağan onca karı sabaha kadar eriteceğini mi? düşünüyorlar… Günlerdir, kar yağışı ve ardından yaşanacak don için sürekli uyaran Meteorolojinin hava durumunu yazı-turayla belirlediğini sanıyorlar… “Hele sabahı bir bekleyelim” mantığının, sabah sabah kalkıp hazırlanan öğrencilere, ilçelerde göreve gitmek için yola çıkan öğretmenlere, sabah sabah internet bağlantısı olmayan servis şoförlerine, haberi televizyonda gözden kaçıran özürlü ve hamilelere nasıl bir faydası var, bilen var mı? Okulları “zamanlı tatil” yapmanın kimseye bir zararı olmayacaktır.
Tanıdık Zulüm…
Çin’in aldığı bazı kararlar başta Doğu Türkistan ve Türkiye olmak üzere birçok yerde infiale yol açtı. Kararlar dehşet verici ve şaşırtıcı…
-Dini giysilerle iş yerlerine gitmek yasaklanmış
-Başörtüsü yasaklanmış
- Dini sembolleri kullanmak yasaklanmış
-Namaz kılmak yasaklanmış
Bunların her biri birey özgürlüğü için çok önemli konular muhakkak. Ancak daha düne kadar hepimiz böyle yasakların uygulandığı bir İslam ülkesinde yaşıyorduk. Çok da yabancı değiliz yani…
Bu kadar hayret niye?
Ak Parti’de Kaşınıyor
Bir haber; Türkiye’nin Uçak Gemisi 2019 da sularda…
Uçak Gemisi yapın, 6. Uyduda kendi uydunuzu yapmaya başlayın, kendi uçağınızı yapmaya başlayın, kendi savaş helikopterinizi yapın ve satmaya çalışın, karasularınızda kendi gemileriniz yüzsün, bir şey alacağınız da egemen güçlerin mallarına değil ucuz ve kaliteli olana meyledin, Rusya’yla İran’la alışveriş yapın, Afrika’ya ürün satmaya çalışın, Havaalanları inşa edin, Santraller kurun, Zenginleşin, Demokratikleşin, Özgürleşin, Kürt sorununu çözün vs. vs. vs.
Ne bekliyorsunuz ki; Adamların buyurun geçin demelerini mi?
Çoğu zaman kaşınmak ve o kaşınan bölgeyi kaşıyabilmek de eğlencelidir de aslında…