Ramazan Köroğlu
Ramazan Köroğlu Ümmetimizin çıkış yolları; Kesret Boyutu

Ümmetimizin çıkış yolları; Kesret Boyutu

Ümmet yazıları başlığı altında başladığımız seriyi, ümmetin çıkış yolarını kaleme alarak bitiriyoruz.

Bu hafta ümmetin sorunlarına çıkış yolları olarak benliği, haftaya ise bizliği konuşacağız.

***

Bir olayı, kamil manada bir sonuca ulaştırmak için; olayın her bir ayrıntıyı, her bir boyutu ele almamız ve olayın tümünü, bir anda görmemiz gerekmektedir. Yani kesretten vahdeti, vahdetten kesreti görmemiz gerekmektedir. İşte o zaman olayı, kâmil bir manada sonuçlandırdığımız gibi varlığın ve varoluşun manasını anlarız.

Ümmetin çıkış yolu olarak ben ne yapabilirim? Diye her bir Müslümanın kendisine bu soruyu sorması gerekmektedir. Hatta her gece yatarken ümmetimizin durumuna bakıp

 ‘‘Bugün ümmet için ne yaptım?’’ diye sormalıdır.

Toplumumuz olarak bu şuur ve bilinçte yaşadığımızda hasret kaldığımız Fatihler, Yavuzlar çıkar. İşte o zaman ümmetin hatta insanlığın sorunlarını değil, dünyaya daha fazla artı değerler nasıl yükleriz diye konuşuruz. İnşallah o günler yakındır.

***

Ümmetin en büyük yaralarından biri olan, Kudüs için her bir Müslüman bir şeyler yapması gerekmektedir. Bu sakın Kudüs’e gidip cihad yapalım diye anlaşılmasın. Gerektiğinde onu da yaparız. Ama ben olarak Kudüs’e en büyük yardımımı Sabah Namazı saftaki yerimi almakla yaparım.

Ne alaka diye sorabilirsiniz? Çok alakası var. Çünkü,

Sabah namazı bir diriliştir.

Sabah namazı vakti yorganını atamayan adamdan Kudüs için bir şey beklemek, saçmalıktır.

Sabah namazına kişinin mahallesinde ki camisine gitmesi, en başta Ümmet için bir UMUTtur.

Biz hatayı burada yapıyoruz. Ümmetin kurtuluşunu uzakta arıyoruz. Ümmetin bu durumdan kurtuluşu bana bağlı. Ben ümmetime yakışan bir fertsem, Ümmetin kurtuluşu için bir fili Dua’yım.

Herkes bu bilinçle sabah namazındaki yerini aldığında, ümmetin bu halden kurtuluşu için en başta atılması gereken adımı atmış oluruz.

Sabah namazı camisi dolu olan bir Ümmet olduğumuzda kurtuluşun yakın olduğu müjdesini veririz bütün insanlığa.

Milli Şairimiz Mehmet Akif’e sormuşlar ne zaman düzeliriz diye? Oda;

"Cuma Namazına Gelen Cemaat, Sabah Namazına Geldiğinde." Demiş.

Rabbim camilerimizi lebalep sabah namazlarında dolduğu günlere bizi kavuştursun.

Amin.

****

Ümmet bu derdinden çıkış için ben ne yapabilirim? Sorusuna bir diğer cevap olarak;

Aile diyebiliriz. Özellikle son yıllarda örselenmiş, manasını yitirmiş aile kavramı ümmetin diğer bir kanayan yarasıdır. Biz öncelikle kendi Ailemizden başlayarak, bu gidişata bir dur demeliyiz.

Eğer ailelerde Ammarlar, Yasirler konuşuluyorsa buda ümmet için bir Ummuttur.

Ailelerimizle oturup dini sohbetler yapıyor, ilmi dersler dinliyorsak, bu Ümmetimiz için bir fiili Duadır.

Ne diyordu Şehit Hasan El- Benna;

Nefsimizi eğiteceğiz ki, bizden Müslüman bir fert meydana gelsin.

Ailemizi eğiteceğiz ki, onlardan Müslüman bir aile ortaya çıksın.

Halkımız eğiteceğiz ki, onlardan Müslüman bir halk meydana gelsin.

 

Bu minvalden olaylara baktığımızda, ben ümmeti için bir sorun değil bir duayım, dediğimizde işte o zaman ümmetin bu durumu için bir adım atmış olacağız İnşallah.

***

Ümmetin çıkış yolu olarak kadınlarımıza da büyük görevler düşüyor çünkü;

Hasan El- Benna şöyle diyor;

Toplumun yarısını kadınlar oluşturur diğer yarısını da kadınlar yetiştirir.

Üstad Necip Fazıl’la yazımızı sonlandıralım;

Karayel, bir kıvılcım; simsiyah oldu ocak! 
Gün doğmakta, anneler Fatihleri ne zaman doğuracak? 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ramazan Köroğlu Arşivi