TÜRKİYE’DE TORPİL VAR MI?
‘’Şüphesiz Allah size emaneti ehline teslim etmenizi ve adaletle hükmetmenizi emreder. Allah bununla size çok güzel öğüt veriyor. Allah hakkıyla işiten ve görendir.’’ (Nisa 58)
‘’Bu ne biçim soru? lütfen soruyu doğru sorar mısın? Türkiye’de torpilsiz bir şey var mı? desen doğru olacak, sonra bu adam nerede yaşıyor diye merak edenler olur’’ diyenler olabilir. Hani tilkiye tavuk sever misin diye sormuşlar o da gülmekten cevap verememiş.
Bu soru da o işe benziyor. Herkes biliyor ki, Türkiye’de torpil had safhada ve şuursuzca uygulanıyor. Yok diyen varsa çıksın görelim. Yalnızca kamuda değil, özelde de gani gani torpil var. Tarih boyunca, torpil, iltimas, adam kayırma, haksız terfi, keyfiyet hep olmuştur. Olmaktadır ve olacaktır da… Bu, sadece Türkiye’de mi oluyor? Hayır, Dünyanın her ülkesinde, her şehrinde, kasabasında, köyünde kesinlikle vardır. Ama diğer ülkelerin bizden farkı; tedbirlerle en aza indirilmiş olması.
Daha da önemlisi, torpilin tespiti halinde, yapanın yanına kâr kalmaması. Türkiye’de iş mi insan mı arasındaki sorgulamada işi seçen yok gibi. Torpil konusunda Türkiye’de genellikle insan seçilir. Akraba olduğu için, hemşehri olduğu için, biri tavsiye ettiği için…
Gerek kamuda gerekse özelde nice kadrolar var ki adamın ne mesleği ne de tecrübesi oturduğu koltuğa yakışmıyor. Bazen işgal edilen koltuk ile tecrübe, yetenek, çalışkanlık, dürüstlük arasındaki mesafe sıfır mesafesinde olabiliyor. Çoğu kez acaba bir siyasi iltimas, güç desteği olmasaydı, o makamda oturabilir miydi diye düşünebileceğimiz onlarca kişiyle karşılaşabiliyoruz. İşi seçmeyen, doğru insanı bulma gayretine girmez, iş gittiğinde zaten insanı da göndermek zorunda olduğunu fark etmez. Yani ne demek istedik, işi seçmek mantıkla yapılacak bir seçimdir, insanı seçmek ise duygusal. Ancak birinde seçtiğinizi sanıp; yanılabilir, diğerinde dolaylı ve kuvvetli bir şekilde koruyabilirsiniz. Pekala en çok torpil hangi sahada diye sorsak kesin bir cevabı yoktur sanırım, her sahada torpil var ama en çok da siyasette olduğunu tahmin ediyoruz.
Yaklaşan yerel seçimler için partiler tek tek adaylarını açıklamaya devam ediyor. Özellikle iktidar partisinde müthiş bir başvuru trafiği yaşanıyor. Burada herhangi bir parti pırtı ayırımı yapmadan soruyorum. Şimdi soru şu? Sizce bu seçilen adaylar herhangi bir vasfı ya da kabiliyeti sebebiyle mi seçiliyor?
Hemen cevap veriyorum. Hayır. Sizin de hayır dediğinizi duyar gibiyim. Siyasi partiler belediye başkanı adayı belirlerken kendi belirlediği kriterlere baktıklarını söylüyorlar. Peki bu görüşe halk ne diyor. Gerçekten öyle mi oluyor? Biz adayların torpil esasına göre seçildiğini düşünüyoruz. Çünkü torpil sistemin bir parçası. Milletin seçtiği adayların değil de, parti genel merkezlerinin seçtiği adamların aday gösterilmesi de sizce torpil değil mi? Torpilsiz iş yürümüyor, torpil yok dediğiniz, bir yer var mı bildiğiniz? Kaç tane üniversiteden diploma topladığın, kaç tane yabancı dil bildiğin ya da bilmediğin hiç önemli değil, torpilin kim? Mühim olan bu.
Aksini savunan varsa külahıma anlatsın…