Sezai Keskin
Sezai Keskin TIRNAK ÜLKE

TIRNAK ÜLKE

 

Singapur; 622 Km2 alana sahip, 4 milyon kişinin yaşadığı ada üzerine kurulmuş bir şehir devleti. Aslında burası devlet değil, dev bir şirket. Ülke 1819 tarihinde, İngilizler"in meşhur Doğu Hindistan Ticaret Şirketi’nin (East India Trading Company) bir ticaret noktası olarak kuruluyor. Başlangıcı bir liman, yakınındaki depolar ve tüccarların yaşaması için birkaç bina. 1824"de İngiliz toprağı olan ada, 1965"te İngilizler kahpe oyunlarla Singapur’u Malezya'dan ayırmışlar. Dört milyonluk nüfusun yüzde 75'i Çinli. Kalanı ise Malay ve Hint kökenli. Singapur, şirket gibi yönetildiğinden dolayı ülkenin kuruluşundan beri aynı parti iktidarda; Halkın Hareketi Partisi (PAP). Zaten şimdiki başbakan da Singapur"un ilk başbakanının oğlu.  Aslı İngiltere kökenli bir Yahudi ailesi. Burada muhalefet falan yok, altını çizelim.
 
gece-002.jpg
 
 En yakın komşusu Malezya ile Johor Boğazı ile ayrılmış durumda. Malezya ve Endonezya arasında sıkışan bu ada devleti, Uzakdoğu’nun en refah yaşamını sürmekte. Refahı ve insan eli ile oluşturulan yapaylığı ülkeye adımınızı attığınız anda hissetmeye başlıyorsunuz. Havaalanından şehir merkezine giden yol hem ağaçlar arasından giden bakımlı bir yoldu. Yol üzerinde Singapur vatandaşlarının oturduğu çeşit çeşit siteler ve spor alanları ilgi çekiciydi. En meşhur caddesi Orchard Road, üzerinde buz gibi klimalarla soğutulmuş sağlı sollu alışveriş merkezlerinin sıralandığı çok geniş kaldırımları olan bir cadde. Başından sonuna gidip gelmek alışveriş merkezlerine uğramasanız bile 1 saati buluyor.
 
marina-bay.jpg
Haziran ve Temmuz ayları büyük Singapur indirimlerinin olduğu aylar. Alışveriş merkezleri gece saat 10 gibi kapanıyor. Yalnızca Mustafa Center denen Little India civarındaki bir alışveriş merkezi 24 saat açık. Singapur şehir merkezi, ayaklarınız patlayana kadar gezebileceğiniz bir yer. Ama ayaklarınızı fazla yormadan rahat ve gideceğiniz yer kadar para ödeyeceğiniz metro sistemi (Mass Rapid Transit-MRT) kesinlikle denemeye değer. Buna alternatif olarak çok planlı otobüs hattı ve fiyatları makul olan taksileri de seçebilirsiniz. Zaten ülke tırnak kadar. Her metro istasyonunda üzerlerinde hatların haritası olan dokunmatik panolar var. Gitmek istediğiniz yere dokunuyorsunuz, panoda ücret yazıyor. Parayı panodaki yere attığınızda kredi kartı boyutlarında bir kart ve paranızın üstü aşağıdaki kutuya düşüyor. Metroya binerken bu kartı optik okutucuya okutup geçiyorsunuz. Metrodan çıkarken mesafeyi kontrol etmek için kartı tekrar okutuyorsunuz. Panolardan aldığınız kartı aynı şekilde makineye geri iade edip depozitonuzu (1 S$) alıyorsunuz. Şehirde Chinatown, Little India ve Arab Street denen mahalleler var.
 
 
Chinatown oldukça küçük, derli toplu bir yer. Klasik Çin ürünlerini ve yiyeceklerini bulacağınız bir çarşısı var. Çin mahallesi gibi metro ile rahatlıkla ulaşabileceğiniz Little India oldukça vasat bir yer. Arap mahallesinde ise şehrin önemli merkezlerinden olan Sultan Camisi var. Singapur’da sıcağa dayanıp, elinize şehir haritası ile sokak sokak yürürseniz daha birçok değişik yerle karşılaşıyorsunuz. Singapur Nehri kenarında renkli evlerle içiçe geçmiş modern gökdelenleri görebilirsiniz. Sydney'deki tiyatro binası gibi Singapur’da da bir simge yaratma isteği sonucunda inşa edilen Esplanade tiyatro binası oldukça ilgi çekici. Kimi meyvelerin kralı Duriana benzediğini düşünüyor, kimi ise sineğin gözlerine...Yapay ülke Singapur’daki orkideler ise hiçbir yerde olmayacak kadar gerçek. Botanik Bahçesindeki Orkide bahçesinde çeşit çeşit orkideleri yemyeşil ağaçlar arasında görebiliyorsunuz.
 
4y-001.jpg
Ortam doğal sera olduğu için Türkiye’de çok pahalı olan çiçekler burada doğal koşullarda yetişiyor. Bazı çiçeklere dünyadaki önemli bayanların adını vermişler. Özellikle makro çekim fotoğraf çekmeyi sevenler burada günler harcayabilirler. Çeşit çeşit çiçekler arasında ömür boyu çekmedikleri fotoğrafları bu bahçede çekebilirler. Sentosa Adası eğer vaktiniz sınırlıysa gidilmese de çok şey kaybetmeyeceğiniz bir yer. Sentosa'ya oldukça yüksekten giden 6 kişilik teleferik var. Adanın içinde yerden bir kaç metre yükseğe yapılmış Monorail sistemi ile istediğiniz yere ulaşabiliyorsunuz. Underwater World adanın bir diğer popüler mekanı. Dev gibi balıkların olduğu akvaryumun içinde yürüyen sistem ile gezebiliyorsunuz.
 
 
Ayrı ayrı daha küçük akvaryumlarda da çok çeşitli deniz hayvanlarını da görebiliyorsunuz. Çevrede omzunuza koyup fotoğraf çektirebileceğiniz bir piton yılanı da var. Yapay sahiller, zorlama dikilmiş palmiye ağaçları arasında yaptığımız sahilde yürüyüş yapabilirsiniz. Eğer macera ve heyecanı seviyorsanız 165 m yüksekliğinde dünyanın en yüksek dönme dolabı Singapore Flyer’e binebilirsiniz. 28 kapsüllük bu dönme dolap turunu yarım saatte tamamlıyor. Endonezya Adaları’ndan Malezya’ya kadar bir görüş alanı sağlıyor. Yani kısaca tüm Singapur’u ayaklarınızın altında görmek istiyorsanız 26SGD ödemeniz yeterli.
 
donme-dolap-001.jpg
Singapur herkesin farklı yorumlayabileceği bir yer. Temizliği, düzenliliği ile öne çıkarken daracık alanda  kum tanesi gibi bir arada yaşayan insanlar itici gelmektedir. Hiç serinlemeyen sıcak ve nemli havası, yapay ortamları, yalnızca göz boyamak için kurulmuş medeniyet taklidi bölgeleri ile kalben uzaklaştığım bir yer. 
Ve ülkenin meşhur simgesine geldi sıra. Efsaneye göre Sumatra prensi 13.yy civarı Singapur’a ilk ayak bastığında garip bir hayvana rastlar, bu tam olarak aslan değildir ama aslana benzemektedir. Bu sebepten şehrin ismini Sanskrit dilinde ‘’Aslan şehri’’ manasına gelen Singapore koyar. Fakat biz ülkenin ismini ‘’tırnak şehir’’ koyduk, çünkü aslan ismi koymakla aslan olunmuyor. Mevzu bahis figürün ismi Merlion.
Şehirde yaklaşık on adet Türk restoran var. Türkler birbirinin ayağının altına muz kabuğu koymakla meşgul yani birbirini yiyor. Hepsi birbirine gıcık. 
Eskiden denizi doldurmak için toprağı Malezya ve Endonezya'dan alıyorlarmış. Ama bu iki ülke Singapur'un devamlı genişlemesinden rahatsız olup toprak vermeyi kesince, Singapur Kamboçya'dan toprak ithal etmeye başlamış. Otel seçimi çok önemli. Biz iş sebebiyle merkeze çok ters bir otelde kaldık. Bize çok vakit kaybettirdi. Oteller genel itibariyle pahalı. Singapur’da kalacağımız oteli havaalanındaki turist bürosundan seçmiştik. Sakin bir yer olduğunu düşündüğümüz otelimiz gece boyunca her 15 dakikada bir fahişeler tarafından rahatsız edildi. Ertesi gün başka bir otele gittik orası da öyle. Cadde ve sokaklar çocuk yaşta fahişeden ihtiyar kokonalara kadarı cins cins fahişelerle kaynıyor. Gece gündüz fuhuş yapıyorlar.
marina-bay-2.jpg
 
Ahlak eksi 50 derecede. Singapur’un para birimi Singapur Doları ve bizim TL ye çok yakın. O yüzden bir şey satın alırken kafanız çok karışmıyor. Singapur yoğun olarak İngiliz sömürgesinde kalmış. Sol trafik, plakalar ve tipik İngiliz mantığı her yerde. Hiç bir yerde çöpe ve dağınıklığa rastlayamazsınız. Şehirde ulaşım raylı sistem ve taksiyle. Taksi bekliyorum diye sokakta beklemek yok. Önemli yerlerde kapalı duraklar var ve sıraya geçip taksi bekliyorsunuz.
Öyle el sallamayla taksiler durmuyorlar.
 
 
Singapur da tam bir ekvator iklimi hakim. Sürekli nemli ve yağışlı. Bitki örtüsü yemyeşil ve tropik. “Singapore is a fine city” sözünü, Singapura girer girmez anlıyorsunuz. Tam Türkçesi “Singapur bir ceza şehridir”. Havaalanından ülkeye girerken sıkı bir aramadan geçiyorsunuz. Sokakta sigara içmeyin, sakız çiğnemeyin ağır para cezası var. Ülkede emeklilik diye bir sistem yok sadece ihtiyarlayınca çalıştığınız süre boyunca sizden kesilen miktarı geri ödüyorlar.
Ez-cümle; Singapur çok temiz, tertipli ve güvenli fakat ucuz olmayan bir ülke. Ancak dünyada Singapurlu diye bir millet yok, Singapur’ca denilen bir dil de yok, Singapur’luların kendilerine has bir dinleri de yok. Singapur adasının Güneydoğu Asya’daki stratejik önemi nedeniyle, malum güçler burayı eskiden askeri bir üs, şimdi de bir ekonomik üs olarak kullanmak için böyle bir yapay devlet oluşturmuşlar. Aynı güçler bir zamanlar Arap yarımadasında da benzer amaçlarla, dili, dini, milleti aynı olan yerlerin sınırlarını cetvelle çizerek yapay devletler oluşturmuşlar ve kendilerine hizmet eden bu devletleri de sömürmüşlerdi.
2y-002.jpg
 
Ev yapma alanı çok sınırlı olduğu için evler çok pahalı, çevre ülkelerdeki zenginler parayı bastırıp buranın vatandaşı olabiliyorlar, bu da emlak fiyatlarını artırıyor tabi.
Gezi bitti. İster ülke deyin, ister şirket Singapur deyince aklınızda büyük bir yer canlanmasın. Adanın bir ucundan diğer ucuna en fazla 40 dakikada gitmeniz mümkün. Yani bir ülkeyi taksiyle 40 dakikada geziyorsunuz…
Önümüzdeki hafta Avrupa’da küçük ama şirin, yemyeşil bir ülkeyi birlikte keşfedeceğiz inşallah…
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Sezai Keskin Arşivi