Hayrettin Atak
Hayrettin Atak Temel’le, Dursun Konyalı…

Temel’le, Dursun Konyalı…

Olacak ya, Temel ile Dursun da, yolda yürürken bulurlar “sihirli lambayı”

Sürterler elleriyle cin çıkar işte meşhur hikaye…

‘Dileyin benden ne dilerseniz’ der lambanın Cin'i… Önce Temel kalkışır; Dünyadaki bütün soğanların cücüğünü isterim… Tamam der Cin ve dünyadaki bütün soğanların cücüğünü Temelin istediği yere yığar sonra Dursun’a döner; “Sen ne istersin?” Dursun’un yanıtı tarihi nitelikte;

“Bana bir şey bırakmadı ki istemem bir şey artık…”

Dünyanın 17. Büyük ekonomisine sahip ülkenin Başbakanı Konya’ya gelmiş… Kendi memleketine yani… Tarihin en fazla oyunu alarak Başbakan seçilmesinden ve bu seçimlerde kendisine en fazla oyu veren şehre teşekkür etmek için… “Toplayın ahaliyi de, dertleşelim bir” demiş…

Fırsatın büyüklüğünü düşünemiyorum bile… Tarihte görüşmüş olay mı? Hadi başka yerler gördüyse Konya’nın gördüğü şey midir bu?

“ Ne ister ki Konya? Neye ihtiyacı var, ne yapılmalı, ne edilmeli, ne üretilmeli, ne alınmalı, ne satılmalı? Hangi program hangi proje gündeme gelmeli? 

Allahtan böyle kötü bir duruma düşmemiş kimse? Misafirden bir şey istenmez bizim kültürümüzde… Kültürün icabını yerine getirmiş hazirun… Misafiri zor durumda bırakmak olmazdı elbet.  

Kim gitmeli, kim gitmemeli, kim sözcü, kim başkan tartışmalarının gölgesinde bitmiş toplantı…   

Temel’le, Dursun olaydı o toplantıda iyiydi… En azından “Soğan cücüklerimiz” vardı şimdi…

‘Bize istenecek bir şey kalmadıysa demek…’  

Pe ki neler konuşulmuş…?

Temel ile Dursun yine bir gün yolda yürürken bir kez daha bulurlar “Sihirli Lambayı… ” Nasıl bir şanssa artık…

Elleriyle sürterler ve çıkar işte Cin “Siz misiniz yine. Söyleyin bakalım bu kez ne istersiniz? Dursun atılır bu kez hemen “Ben dünyanın en güzel memleketinde, dünyanın en yakışıklı, en zengin insanı olarak yaşamak istiyorum” der. Lamba Cin'i parmaklarını şıklatır ve bir anda ortadan kaybolup gider Dursun, o istediği yere…

Sıra Temel’e gelir…  Cin Temel’e dönüp “Peki sen ne istersin benden…” 

Temel; “Ben çok yalnız hissettim şimdi kendimi, Dursun geri gelsin yeter başka ne isteyim…”

Şahsen Temel ile Dursun’un atalarının eski zamanlarda Konya’dan gittiğini düşünüyorum artık…

Ön tekerlek niye önde ve ilerlersem onlar daha ileriye gider diye düşünen arka tekerleklere rağmen ilerliyoruz…  Ayrıca bir kısım insanımız ilerlerse sanki biz yerimizde duracakmışız gibi... Olabildiğnice sıkılmış olmamıza rağmen ilerliyoruz…  

Uzun lafın kısası bu toplantıyı niye yazmadın diyen bir iki arkadaş için yazdım bu yazıyı…

Yoksa bahar gelmiş memleketime… Daha ciddi şeyler yazmak gerek;

Kuşlar böcekler gibi…

Konya STK’larına görev verilmiş Başbakan tarafından, Güneydoğu meselesinde taraf olmaları konusunda… “Sorunla ilgilenin ve çözüm üretin diye.” Hani şu sorunla ilgili her konuşmaları sadece “kardeşlik hukuku” ile başlayan STK’lara… 

Hani şu “Ya bunlar Ermeni, niye bunların arkasından gidiyorsunuz” cümlesinden başka soruna çözüm önerisi olmayan STK’lara…

Hani şu hiçbir terör saldırısından sonra bir eylem yapamayan STK’lara…

Hani şu en taze yaralarımızdan Ankara Saldırısı için bile bir kınama gönderemeyen STK’lara… Kaç STK kınama gönderdiği konusunda fikri olan var mı? Benim var… Söylemeyim…

Çözüm sürecinin yeniden başlayacağına yorumlanmış bu sözler… 

Yani buzdolabındaki “Çözüm Süreci”ne de yazık oldu… En azından buzdolabına kalkmıştı…

Şimdi çöpe atmak gerekecek…

İttifak gerçek anlamda bir “Marka”… Bu markanın Konya’dan çıkmış olması bile gurur olarak yeter bu kente…   Gün geçmiyor ki bir açılışlarının bir yeniliklerinin, ülkeye ve kente kattıkları güzelliklerin haberini girmeyelim…

Yeni projeleri Zermeram’ın lansman toplantısı bile hem projenin hem holdingin şanına yakışır şekildeydi…

Geçtiğimiz günlerde Başbakan’ın katılımıyla gerçekleşen açılışların toplam maliyeti 1 milyar 100 milyon… Zer meram 800 milyonluk bir yatırım…

Elma ile armudu karşılaştırmak gibi bir şey elbet bu, kabul ediyorum. 

Ama şehre kattıkları değer  açısından hiçbir fark yok…

Teşekkürler…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hayrettin Atak Arşivi