Tansiyon ilacı bedava mı?
Tansiyon, kelimesi üzerinden bir deneme kaleme almaya niyetlendiğimde cümleye nerden başlamak gerektiğini ve bunun bireydeki ve toplumdaki yansımasının, kendi içindeki bütünlüğünü gözden kaçırmamak gerektiğini sosyolojik manada irdelemeye karar verdim.
Geçenlerde hastaneye uğradığımda yaşlı bir amcaya; nasılsın amca, sorusunun tansiyonum yükselmiş ifadesiyle biten bir cümleye tanıklıktan sonra, tıbbi çözümler tansiyona bir nebze de yardımcı olmuş gibi gözükmekte… Fakat bireysel tansiyon hastalarının strese bağlı ya da halk arasında ki ifadesiyle can sıkıntısı olması ve kaynağı hususunda bir çalışma yapmak şart gibi gözükmekte…
Stres kimden gelmekte; ya da stresin kaynağı sosyolojik ya da bireysel sorunlardan mı sorusunu sormakta önemli gibi gözükmektedir. Tuzlu bir ayran içmek ile geçecek gibi gözükmemesi de hastaneye uğramasında etkili olabilir. Diğer yönüyle stresle baş edebilmenin kişisel gelişim anlamında yayınların da artması konunun önemini daha da artırmakta.
Mesele de burası değil demek; doğru olmaz mesele tam da burası… Niçin mi? Toplumsal stres hali ya da 21. Yüzyılın kentleşmeye bağlı stres düzeyini artırdığı hususunda birkaç kelam duymayanınız yoktur. Tabi insan bulunduğu ortama uyum sağlayan bir varlık; hadi burası birkaç nesil sonra normale bindi diyelim…
Bugün insanların söylemlerine bir kulak kesilin… Stresin kaynağına inmek zorunda olmak gerektiği anlayışı tansiyonu düşürecektir. Hastalıkların kaynağı stres olduğu hususunda; tıp camiasının yıllardır bunu ifade ettiğini biliyoruz. Şunu ayıralım bura da dert sahibi olmakla stres sahibi olmak elbette farklı kavramlardır. Sonra aklıma yöneticilik yaptığım dönemlerde kullandığım gerçekten yerinde bir söz kabul ettiğim şu ifade geldi… Abdülhak Hamit TARHAN’IN:”BİZİM MİLLET SÖYLEMEZ, SÖYLENİR…” Bu sözün kaynağı hususunda; sorunun karşılığı ne olabilir… En yalın anlamıyla söyleyin çözümüne bakalım demek anlamın da en azından…
Söylenmek tansiyonun yükselmesinde ya da strese yönelik sıkıntı halinin artmasında etkili gibi gözükmektedir. Yetkililere sorunların üslubunca iletilmesi sorunun ve tansiyon denilen rahatsızlığın toplumsal normlarını ortadan kaldıracaktır. Yetkililerin de bu anlamda sağır kesilmemesi gerekir; bu süreçte diye düşünüyorum.
Geçelim konumuza tansiyon hastalarının artması ve sağlık koşullarının iyileşmesi arasında ters bir orantı söz konusu; bu irdelenmesi gereken bir konu gibi durmakta önümüz de… Sosyolojik verilerin kaynağı hususunda çok uzağa gitmeden, halkın arasına inip insanların derdini sorup, eliniz deki kâğıtla kalemle not alıp, tansiyona ve strese yol açan ifadeleri bir ankete tabi tutmak ve kaynağı hususunda çalışmalar yürütmek faydalı olacaktır.
Ülkemiz şartlarında sağlık sektörünün ciddi ilerlemesine rağmen; mesele tansiyon hastalarına ilaç satmaksa bir şey diyemem fakat bu da çok etik gözükmemektedir. Olması gereken strese bağlı tansiyonun genetik faktörler dışarı da kaldıktan sonra çözümün bir parçası olmakla başlayıp, oldurması gerekenle değil; olması gerekenle yol yürümek stres ve tansiyonun çözümüne fayda sağlayacaktır.
Konuyu yine coğrafya ya bağlayacağım; insanın doğal şartlardan uzaklaşması da diğer yönüyle tansiyon ve strese bağlı rahatsızlıkların kaynağı niteliğinde… Doğal şartlar derken insan fıtratından uzaklaşılması ve tabiatın doğallığının da bozulması bu anlam da strese bağlı tansiyonun yeni bir gerekçesi olabilir. Tansiyonun sosyolojik bulgularını bir ankete tabi tutmak, herkesin yerel de dikkate alacakları bir anket konusu olsa gerek. Yoksa tansiyon ilacı bedava olmalı. Sağlıcakla kalın