Sosyal mi medya?
Geçmişten farklı olarak, dijital bir çağda yaşadığımız yadsınamaz. Bizler için hayati bir önem taşıyan, iletişim ihtiyacımızı ele alalım.
Öyle ki kişisel bilgilerimizle donanmış bir iletişim ağından bahsediyoruz. Siyasi, ekonomik hatta kişi değerleri bile sanal alemde. Tüm dünyanın elindeki bu güç, tedirgin edici bir biçimde işe yarıyor.
Çağın dışında kalmış, bir cahiliyeti kim ister ki. Herkes bir yerinden, bu yola girmişken.
Sanayileşme ile üretimdeki el, makinalarca alındı. Şimdiki durumda ise, fazlasıyla teknolojinin sesine yönelindi.
İnsanın iletişim ihtiyacı, bir güruha yapılan hitabete dönüştü.
Kişiye her daim, milyonlara hitap etme fırsatı verildi. Kimi, bunu önemli bir amaç haline getirdi kimi de fırsatı krize çevirmekten geri durmadı.
Hâl böyleyken bilmek güç olmaktan çıkıp bir saçmalığa dönüşüyor.
Bilinçli sosyal medya kullanımı, sağlıklı fikirler çıkaracaktır. Duyuru ve toplanma bakımından oldukça elverişli olan bu mecra sosyal medya aracılığıyla iletişim kapılarını açıyor.
Gittikçe artan mesafeler, günlük telaşlar, koşturma ve zamansızlık yüzünden farkında olmadan birbirimizle çok az iletişim kuruyoruz. O yüzden sosyal medyaya bağlılığımız ortaya çıkıyor. Her zaman yanıbaşımızdaki sosyallik, cazip geliyor ve zamanla kabuklanıyoruz.
Edinen her bilgi, izlenen her video bizi araştırmaya sevk etmeli; yaşam gayemizin “öğrenmek" olduğunu unutmadan.
Tereddüt etmeden paylaşıyoruz ve kişisel haklarımızı yine bizler yok sayıyoruz. İletişimin arkasına gizlenerek boş muhabbetleri bile doldurarak anlatıyoruz. Oysaki siber suçlar hafife alınmamalı.
Günümüzde devletlerarası savaşta başvurulan ilk atak, siber saldırıdır. Birçok kurum ve kuruluşu sekteye uğratandır. Vatandaşın bilgileri, her an birilerinin eline geçecek korkunçluk da.
Bunun dışında birde siber zorbalık var ki o da ayrı baskı konusu. Teknoloji aracılığıyla, kişiyi hedef alan saldırı paylaşımlarının yapılmasıdır. Küçük yaştaki çocuklar ve gençler arasında yaygın olan siber zorbalık eylemleri, yetişkinler tarafından meydana getirildiğinde ise hapis cezası gibi ciddi yasal yaptırımlar uygulanmaktadır.
Durum bu kadar ciddiyken, beynimizi kullanmaktan çoğu zaman kaçıyoruz. Saçma sapan videoların rekorlar kırması, bir tepki uyandırmalı.
İletişim için son yıllarda para ve enerji harcanmadı mı?
Harcandı ama en büyük payı, ülke için değil gülmek uğruna harcadık. Adına “iletişim” diyerek sınır tanımadıklarımız, gün geçtikçe kendinden ödüne dönüşüyor.
Değerlerinin farkında olan, kolay kolay evrilmeyen insanların çokluğuna ihtiyaç var. Her alanda bilgisi olan ama derdi takipçi sayısı olmayanlar.
Yine de gelinen noktanın ve gelecek noktanın tatmini bol olacaktır.