Sosyal Medyada Sorumluluk
Günümüzde sosyal medya kullanımı hayatımızın bir parçası hâline gelmiş durumda. Yediden yetmişe her yaş grubundan kimselerin bulunduğu bu platform özellikle gençler arasında çok yaygın bir şekilde kullanılıyor.
Güncel olaylar hakkında bilgi almanın, tanıdığımız insanlara ulaşmanın ve tanımak istediğimiz kimseler hakkında bilgi edinmenin en kolay yolu sosyal medya üzerinden gerçekleşiyor. En uzaktaki arkadaşlarımızdan tutun, en az tanıdığımız kimselerin hatta tanımadığımız kimselerin bile günlük hayatta neler yaptığını, ne yiyip ne içtiğini nereleri gezdiğini anbean öğrenebiliryoruz. Bu durum da sosyal medyanın kullanımının cazibesini arttırıyor.
Bu takip çemberinde her gün karşımıza çıkan paylaşımlar bizi de paylaşım yapmaya teşvik ediyor. En güzel fincanlarda içilen kahvelerin, en güzel sunumlu sofraların, en moda aktivitelerin sürekli paylaşıldığı bu ortamda bulundukça bizer de ilizyona kapılıp benzer şeyler yapıyor ve bunu gösterme çabası içerisine giriyoruz. Bu da sosyal medyanın bizi nasıl etki altına alıp yönlendiren bir güç olduğunu gösteriyor aslında.
Madem ki sosyal medyanın böyle bir manipüle etme gücü var , bizler bu gücü neden güzel bir şeyler yapmak için kullanmıyoruz? Mesela kitap okuma akımı başlatamaz mıyız? O güzel süslü fincanlarımızı az kenara kaydırıp okuduğumuz kitabın resmini, içeriğini, hatta çizdiğimiz satırları paylaşımlarımıza ekleyip, kitap okumayı moda hâline getirsek nasıl olur?
Ya da yaptığımız geri dönüşümleri paylaşsak. Yapmıyorsak da en azından sık sık tükettiğimiz soda şişelerini, cam kavanozları biriktirerek bir başlangıç yapıp sosyal medya hesabınızdan bu başlangıcı duyursak güzel olmaz mı?
Havalar bu kadar soğumuşken sokak hayvanları için kartondan dahi olsa küçük barınaklar yapıp hiç olmazsa artan yemeklerimizi içine koyup paylaşımlarımızı bunlarla süslesek sizce hiç mi etkilenen olmaz?
Küçük görünen bu adımlar iyilikleri çoğaltmak için büyük bir fırsat aslında bizler için. Geçen yıl instagram hesabımda gördüğüm ve meyve çekirdeklerini biriktirmeme sebep olan şey bir bayanın yaptığı şu paylaşım oldu:
"Meyve yediğinizde çekirdek atmayın. Kurumalarına izin vererek onları kurtarın. Yola çıktığınızda ağaçların olmadığı yere atın.. gerisini doğa halleder.
Birkaç ülke bu fikri benimsedi ve şehirlere dağılmış meyve ağaçları var. Dünyayı değiştirmeye başlamak için küçük şeyler yeterli"
Velhasılı;
Hayatımızda azımsanmayacak kadar çok yer kaplayan, zihnimizi meşgul edip düşüncelerimizi yönlendiren sosyal medyada içi boş, amaçsız, gayrı ahlaki paylaşımlarla dolu akımlara maruz kalmamak, birilerini güzel şeyler yapmak için teşvik etmek ve birilerine faydalı olmak için harekete geçmeliyiz. Çünkü insani vazifelerimiz gerçek-sanal ayrımı olmaksızın daimidir.
Ne diyordu Rabbimiz:
"Herkesin bir hedefi olur ve ona yönelir. Siz iyi işlerde yarışın. Nerede olursanız olun, Allah sizi bir araya getirecektir." (Bakara 148)