Hamdi Bağcı
Hamdi Bağcı Siyasetçileri Nepotizm konusunda uyarın

Siyasetçileri Nepotizm konusunda uyarın

Epeydir düzenli ve sistemli kitap okuyamıyorum, öncelikle bunu belirteyim.

Ama düzenli ve sistemli olmasa da okumalarıma devam ediyorum, özellikle kitaplar üzerine yazılanlar, yeni kitaplar, iletişim ve halkla ilişkiler üzerine yazılan kitaplar, pazarlama, marka bilinci üzerine yazılan kitaplar, modern zamanları anlatan kitaplar hala ciddi anlamda ilgimi çekiyor…

Fakat gelin görün ki son yıllarda Türkiye’yi ve dünyayı etkileyen psikoloji beni de etkiledi sanırım, hayatı içimde yaşamaya başladım (bu ne demekse), böyle devam edip gidiyorum.

Düşünmek, tefekkür etmek, kendime getiriyor beni, bazen de yalan söylemeyeyim karamsar bir adama dönüştürüyor, sanırsın Can Yücel’in şiirlerinde kaybolmuşum…

Ya da ne bileyim, Nazım Hikmet’in “Çekilmez adam”ına dönmüşüm…

Bu günlerde bir de neden bilinmez, Franz Kafka’nın Dönüşüm adlı romanı çıktı karşıma…

Okuyanlarınız bilir, pazarlamacılık yapan Gregor Samsa isimli karakterin bir sabah garip rüyalarından uyandığında, kendini yatağında devasa bir böceğe dönüşmüş olarak bulması meselesi sizin anlayacağınız…

Evet, doğru duydunuz, kitapta, Gregor Samsa bir sabah uyanıyor ve bakıyor böcek olmuş…

İnsan böceğe dönüşür mü?

Kafka kapitalizmin, ya da post modern zamanların insanı ne hale getireceğini mi öngörüyordu, yoksa insanlığı zaten hep bu hale getiren bir devran mı vardı? İnanın bunları bilmiyorum.

Felsefesini de yapacak değilim…

Siyatiğim yok şükür de bende de gut var. Gut ağrısı bir başladığında günlerce kendime gelemiyorum, dünya ile irtibatım kesiliyor adeta… Bir de neydik ne hale geldik, ya da hep böyle miydik? Döngülerine girmek istemiyorum, dünya zaten kedinin güvercini yediği zaman kendini iyi ve tok hissettiği bir yer değil mi? Neyi konuşalım ki?

Bahar geldi, çiçekler açtı, açsın, yağmurlar yağdı, yine yağsın, bereket olsun, güzellik olsun, yüzümüz de hep gülsün de, ne bileyim işte, insan dediğin zaten böyle bir varlık vesselam…

Neyse başka bir konuya geçelim;

“Nepotizm” kavramı…

Nedir bu kavramın anlamı…

Nepotizm bir toplumu zehirleyen en önemli unsurlardandır, seçime kadar olan süreçte size böyle birkaç kavramdan bahsedeceğim, bunu da belirteyim.

Nepotizm en basit ifade ile akraba kayırma veya adam kayırma, öznel ve adil olmayan şekilde yapılan ayrımcılık, olarak ifade edilebilir…

Hani dün, artık adaylar meselesini bir tarafa bırakalım, demiştim ya, işte ardından gelen konu bu…

Oy verin de ama yanınıza gelene yanlışları da söyleyin, her şeyin iyi olduğunu düşünmesin siyasetçi, aday, milletvekili vs.

Mesela “nepotizm yapmayın, adil olun, ağası paşası olmayan, dayısı emmisi olmayan gençlerimiz içine kapanım, kaybolup gidiyor, siz böyle yapmayın, elinizde bir imkân varsa, özellikle garibanlar için kullanın, başarılı, zeki, akıllı, ferasetli gençleri toplumun kilit noktalarına getirin” deyin.

Önümüzde bir ay var, TBMM’de milletvekili olacak insanlar bu süreçte, belki ömürlerinde bir defa sizin kapınızı çalacaklar, oy isteyecekler, siz böyle bir fırsatta yanlışları söyleyemezseniz, ne zaman söyleyeceksiniz?

Biz bize göre yönetiliriz, unutmayalım, yukarısı kötüyse bilin biz de kötüyüz.

Bilmem anlatabiliyor muyum?

Togg Konya’ya hoş geldi

Uğur İbrahim Altay Başkan, önce Taş Bina’nın önünden paylaşım yaptı, sonra AK Parti İl Başkanlığının aday tanıtım toplantısının yapıldığı binanın önünde AK Partinin Konya kurmaylarıyla Togg’un önünde poz verdi ve böylece anladık ki Konya’ya da ilk Togg gelmiş oldu.

Plakası güzel olmuş, 42 BL 042…

Plaka sivil olduğu için Konya Büyükşehir Belediyesinin mi, yoksa Başkanın şahsi aracı mı onu ben tam anlayamadım, belki önümüzdeki süreçte o konuyla ilgili de bir bilgilendirme olur, bilemiyorum.

Mustafa Kavuş Başkanın, araca bindiğinde elindeki tespihin Togg’a çok yakıştığını da belirtmek istiyorum.

Türkler üretti, Konya’ya yakıştı.

Bizler alamayız da binemeyiz de, yanlış anlaşılmasın öyle bir beklentimiz oluşmaya bile cesaret edemez ama alacaklar için ifade edelim, özellikle ön bölümü gerçekten çok üst bir segment araç karakteri veriyor Togg’a. Güzel, başarılı ve rekabetçi bir araç olmuş Togg, bunu belirtebiliriz.

Uğur Başkana hayırlı olsun ve bu araç kullanım süresi dolunca bile sergilenecek şekilde muhafaza edilmelidir, Türklerin seri üretimini başardıkları ilk otomobilden bahsediyoruz, bu noktaya kolay gelmedik, onun için de çok değerli, bunu da not olarak yazalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hamdi Bağcı Arşivi