Sırtımızı Birbirimize Verirsek…

Benim canım ülkem, canım Türkiye’m…

Hiç rahat bırakmadılar seni, bırakmayacaklar da…

Birlik olmamız onları rahatsız ediyor. Onlar kim? Tüm şer odakları! Bizler birlik mesajları verdikçe kudurmuşçasına saldırıyorlar. Bunu nasıl yapabiliyorlar?

Pirincin içindeki beyaz taşlar devrede. İhanetin bedeli ağırdır, kripto olmak kolay da, bu kadar masum insanın ahı, hakkı yerde kalır mı sanırlar? Onlarca yiğidin kanı peki?

----------------------

Bir zamanlar doğu bölgemizde karakollar havaya uçuruluyordu; çünkü karakollar stratejik olarak belirlenen yerlerde değildi. Bir kararla, belirlenen karakolların yerleri değiştirildi ve bu sistemleri çökertildi.

Şimdi bir stratejik hamle daha geliştirmeye ihtiyacımız var. Neden askerlerimiz ve polislerimiz toplu bir şekilde taşınıyor? Kayıp sayımızın artmasında askerlerimizin ve polislerimizin toplu taşınmalarının etkisi yüksek değil mi? Bu konuda nasıl bir yol izlenir bilemem ama bu durum için bir çözüm üretilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Bile bile lades demeden, bu soruna bir parmak basılması gerekir.

-----------------------

Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov geçtiğimiz günlerde yakın koruması olan bir polis memuru tarafından öldürüldü. Bu bir suikastti, Karlov kameralar karşısına geçtiği anda planlı bir şekilde uygulamaya geçildi.

Sol elinin işaret parmağını yukarı kaldırarak biraz önce yaptığı eylemi unutup bir şeyler söylemeye alışsa da aldığı canın bedelini ödedi.

Aslında bu durum bize ne kadar hain bir terör örgütüyle karşı karşıya olduğumuzu gösterir nitelikte. İnsanları sırtından vuracak kadar… “Halep” diyerek, sanki Suriyeli kardeşlerimize bir iyilik yapmışçasına mesaj vermeye çalışarak akıl tutulmalarını bir kez daha ortaya koymuş oldular.

Evet bu polis memuru Fetö bağlantılı, onların okullarında okumuş, Pensilvanya’ya himmet abileri tarafından para aktardığı tespit edilen bir kişi çıktı. Bu göreve nasıl ve kimler tarafından alındığı, bir de bunun gibi daha kimlerin olduğu tespit edilmelidir. Bu konu göz ardı edilirse, benzer sorunlar yaşanmaya devam edecektir.

Pirincin içindeki beyaz taşlar dedim ya; onların bir, iki kişi olmadığı ve hala stratejik yerlerde kripto olarak görev yaptıkları, bu son yaşanan olaydan anlaşılıyor. İstihbaratın kritik görevlerinde olan kişiler gözden geçirilmeliler.

-------------------------

İstanbul Vodafone Arena önünde çevik kuvvetimize yönelik yapılan saldırı sonrasında futbolcularımız “dostluk maçı” yaptılar. Bir takım Türk futbolculardan diğeri ise Türk takımlarında oynayan Türk asıllı olmayan oyunculardan oluşturuldu.

Bir saat süren maçı Cumhurbaşkanımız başlattı. Maçta futbolcuların her gol sonrası toplanarak asker selamı vermeleri çok etkileyiciydi.

Aslında bu maç bir gövde gösterisiydi. Hainlerin tüm kötü emellerine yönelik sağlam dik bir duruştu. “Benim elimden ne gelir ki?” sorusuna futbolcuların ve futbol severlerin verdiği güzel bir cevaptı. Maçın gelirinin şehit ailelerine bağışlanması ise, birliğimizin ve beraberliğimizin, sırtımızı birbirimize dayanışımızın, yaramız varsa yine birlikte sarabileceğimizi gösteren güzel bir örneği oldu.

Her ne meslek dalı içerisinde bulunursak bulunalım, hepimizin yapabileceği bir şeyler var, yeter ki yapmak isteyelim, yeter ki kardeş olduğumuzu bilelim, sırtımızı birbirimize verelim. Aksi taktirde sırtımızdan vurmaya eğilimi olanlara gün doğacaktır.