Sezon öncesi kamplarda tatil mi yaptınız?
Süper Lig sürprizlerle başladı, 3. Hafta geride kaldı. Karşılaşmaların ardından hangi teknik direktör konuşursa konuşsun, “Hazır değiliz, eksiklerimiz var, eksiklerimizi görme adına önemli bir maçtı, haftaya daha iyi olacağız…” şeklinde açıklamalar yapıyor. Hazır değilseniz, sezon öncesi kamplar neden var? Neden o kadar hazırlık maçları yapılıyor? Kamptan sonra gelen futbolcuların hazır olmamasını anlarız. Ancak 2-3 yıldır bu takımda oynayan oyuncular neden hazır hale gelmiyorlar? Sezon öncesi kamplarda, antrenman yerine tatil mi yapılıyor? Bu konuları bence bütün takımların yönetimleri sorgulamalı!
Avrupa’ya baktığımızda ön eleme oynayan ve sezonu diğer takımlardan yaklaşık 1 ay önce açan takımların fiziksel olarak hazır olduğu gözleniyor. İlk maçlarda oynanan oyunlar parmak ısırtıyor. Elin oğlu 90 dakika boyunca oyundan düşmüyor. Peki, neden Türk takımları dizel motor gibi sonradan açılıyor? Ben aslında bu tür cümlelerin sadece bahanelerden ibaret olduğunu düşünüyorum. Sonuçta Türkiye’de görev yapan hocaların ilk hafta başarısızlıklarını takımın hazır olmamasına bağlaması artık klasikleşen bir durum haline geldi. Bu yalnızca Konyaspor için değil bizim ligimizin geneline yansıyan bir durum…
Gelelim Atiker Konyaspor’a…
Büyükşehir Belediyesi Erzurumspor maçında Yatabare’nin son dakikalarda attığı gol olmasa belki şuan farklı konular konuşuyor olacaktık. Ancak 2-0’ın ardından skorun korunamaması Konyaspor’daki sistemsizliğin en açık göstergesiydi. Zaten 2. Hafta oynanan Antalyaspor karşılaşması da o sistemsizlik sorununun hala çözülemediğini görmüştük. Duran toplardan yenilen golleri bir kenara bırakalım. Takım şu anda 5-0 öne geçse bile oyunun kontrolünü eline alamıyor. Öndeyken bile rakiplerin direncini kıramadığını görüyoruz. Rıza hocanın acilen bu konunun üzerine yoğunlaşması gerekiyor.
Bursaspor maçında ilk 20 dakika oynanan oyuna bakıldığında Konyaspor’un karşılaşmayı zorlanmadan kazanacağını herkes söylemiştir. Fakat, oyunu kontrol altına almaması ve doldurma toplarla rakip kaleye gitme düşüncesinin başarılı olmadığını gördük. İleride 2 uzun forvet oyuncusunun olması da fayda etmiyor. Yatabare ve Jahovic, farklı özelliklerde 2 önemli golcü… Ancak ikisinin aynı 11’de yer alması ve ikisinin de 90 dakika oynaması ileri uçta fiziksel olarak takımı düşürüyor.
Geçtiğimiz hafta Antalyaspor maçından sonra Rıza hocanın açıklamalarından kafasındaki kadroyu hala oturtamadığını anladık. Hocanın işini bir de futbolcuların çok zorlaştırdığını düşünüyorum. Hurtado haricinde oyuna sonradan giren oyuncuların isteksizlikleri şimdiye kadar göze çarptı. Yedek kulübesinde de forma yarışı içerisinde olan çok az sayıda oyuncu var. Oyun içerisinde yapılan değişikliklerde açıkça görüyoruz.
Bir de Moke’ye ayrı bir parantez açmak istiyorum. Belki de Kendi ismini ilk 11’de görünce herkes gibi o da çok şaşırmıştır. Milli takımdan dolayı kampa geç katılan, sonrasında çeşitli izinlerle Fransa’ya giden, bu sezon oyuna sonradan dahi girmeyen, idmanda dahi as oyuncu olarak düşünülmeyen ve düne kadar gönderilmesi an meselesi olan Moke dün akşam 11’deydi. İlk 45 dakikadan sonra yürümeye dahi gücü yoktu. Rıza hocanın hazır olmayan oyuncuyu oynatması belki de o bölgeye transfer istediğinin en açık mesajıydı. Moke’nin açıklarını, hatta sadece Moke’nin değil takımın açıklarını orta sahadaki dinamo Jonnson kapattı. Jonnson bana göre şu ana kadar takımın en hazır ismi… Gösterdiği performans da parmak ısırtıyor. Aman nazar değmesin!