ŞEYTAN
‘’Ey iman edenler! Hep birden barışa girin. Sakın şeytanın peşinden gitmeyin.
Çünkü o, apaçık düşmanınızdır.’’ (Bakara, 208)
* *
Günlerden bir gün şeytanın yolu bir köye düşmüş…
Keyfi yerinde olan şeytan sırtını bir ağaca dayamış ve buzağısı kazığa bağlı olan ineğini sağan genç bir kadını uzaktan izlemiş…
Şeytan kadını epeyce süre izledikten sonra yerinden kalkıp kazığa bağlı buzağının ipini
biraz gevşetmiş...
Buzağı bu, az ötede annesinin sütünün kovaya sağılmasını aç karnına izlemeye
daha fazla dayanamamış debelenmiş ve boynundaki ip çözülmüş.
Koşarak annesini emmeye giden buzağı süt kovasını devirmiş...
Sağdığı süt ziyan olunca sinirlenen genç kadın eline geçirdiği odunu buzağıya vurunca yavru yere yığılmış...
Yavrusuna saldırılan inek kayıtsız kalamayıp bir tekmede kadını yere serip öldürmüş… Uzaktan geçmekte olan kadının kayınpederi, ineğin gelinini öldürdüğünü görüp ineği
tüfekle vurmuş…
Silah sesini duyan koca, karısını yerde cansız yatar babasını da elinde tüfekle görünce silahını çekip babasını öldürmüş…
Kısa bir süre sonra gerçeği öğrenen genç adam, bu kadar acıya dayanamayıp intihar etmiş…
Bütün bu olayları bir kenardan izleyen şeytan aleyhillane:
- "Şimdi, bu felaketi de bana yüklerler, buzağının ipini gevşetmekten başka ben ne yaptım" demiş…
**
Kardeşler, şeytan çok hile ve oyun biliyor…
Hiç kimse onunla başa çıkamaz ancak yüce Allah’ın inayeti ve yardımı olursa eli-kolu bağlanır. Böylesi azılı bir düşmana karşı her an tetikte olmamız gerekir.
En güvenli ve etkili savunmanın ilk adımı bu düşmanı iyi tanımaktır.
Ey! Nûr Muhammed'in bendeleri, şeytanla çetin mücadeleyi muzafferiyetle neticelendirmenin yol ve yöntemleri için, ‘’sımsıkı Allah’ın ipine, Kuran’a sarılın’’ (Ali İmrân, 103)
‘’Gerçek şu ki, şeytan sizin düşmanınızdır, öyleyse siz de onu düşman edinin.’’ (Fatır, 6)
‘’Ya Rabbi! şeytanların vesveselerinden, onların başıma üşüşmelerinden sana sığınırım.’’ (Müminûn, 97/98)
**
Anlayana…