Sevgi ve Dostluk
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı, İnfak Vakfı ve Araştırma Kültür Vakfı bir araya gelerek, ülkemizin çeşitli bölümlerinde yaşanan çatışma ve bunun sonucunda ortaya çıkan sıkıntıları yerinde görmek ve yapılabilecekleri tesbit etmek üzere, Ankara’da Sevgi Dostluk ve Kardeşlik Platformu kurarak, 8-10 Şubat 2016 tarihlerinde bir inceleme gezisi düzenlemişler.
Gezi heyeti, Diyarbakır, Mardin il merkezlerini, Nusaybin, Sur ilçe merkezlerini ziyaret ederek, resmi makamlarla görüşmeler yaparak, bölge hakkında detaylı bilgi edinmişler.
Ayrıca 25 Sivil Toplum Kuruluşları ile de toplantılar yaparak, bölgenin sivil kanadının nabzını tutmaya çalışmışlar.
Bölgenin devlet ve sivil toplum yöneticileri ile yapılan görüşmelerden edinilen bilgiler ve heyet üyelerinde oluşan kanaatler, ilgili resmi kurumlara, basın yayın organlarına, sivil toplum kuruluşlarının bilgisine sunulmak üzere bir rapor kaleme almışlar.
Sevgi Dostluk ve Kardeşlik Platformunun bu hayırlı hizmetini “Yeni Haber” gazetesinin okuyucuları ile paylaşmanın, hayırlı çalışmalara destek olmaya, olayları değişik açıdan detaylı düşünmeye vesile olabileceğini düşünüyorum.
Sevgi Dostluk ve Kardeşlik Platformunun amacı, Diyarbakır, Mardin il merkezlerinde, Sur ve Nusaybin ilçe merkezlerinde:
-Bölgedeki hendek ve barikat terörü ile evlerini terk etmek zorunda kalan insanlarımız hakkında yerinde bilgi almak, yaşananları yakından görmek,
-Düzenlenecek yardım kampanyalarının hangi ihtiyaçların karşılanmasına yönelik olması gerektiğini belirlemek,
-Kampanya sonucunda toplanabilecek yardımların, hangi kanallarla ulaştırılabileceğinin tespit etmek,
-Bölgenin STK kuruluşlarına, bölge halkına yanlız olmadıkları, unutulmadıklarının mesajını vermek,
-Gezi süresince edinilen bilgileri, oluşan kanaatleri, yapılan tespitleri bir rapor haline getirerek konu ile ilgili makamlara, mercilere ve STK’lara sunmak , şeklinde özetlemek mümkün.
Heyetin gezi boyunca yaptığı tespitlerden bazıları şöyle:
-Devletimizin bölgede yaptığı mücadele duruşunun doğru olduğu, vatandaşa müşvik ve babacan bir tavırla yaklaşıldığı,
-PKK terör örgütünün, 1990 yıllarda Devletin yaptığı yanlışlar gibi davrandığından halkın tepkisini çektiğini,
-Kürt hakları savunucusu iddiasındaki terör örgütü ve uzantısı siyasi partilerin sosyal, siyasi, kültürel, manevi değerler konusunda olumsuz dönüşümler yaptığı,
-Bölgenin en önemli çimentosu olan din ve dini hassasiyetlerin örselenmesi için, BDP belediyelerinin desteğinde, kızlı-erkekli terör kurumlarının oluşturulduğu,
-HDP’li il belediyeleri, terör örgütü yandaşı STK’lar işbirliği ile, İlköğretim, Lise, üniversite öğrencilerine yönelik, Hazar Gölü bölgesinde kamplar açıldığı, bu kamplarda 50 bin öğrencinin örgüt propagandası eğitiminin yapıldığı, dağ ve şehir kadroları için elemen yetişdirildiği,
-Belediyelerin terör örgütüne destek verdiği, yataklık yaptığı,
-Çözüm sürecinde, Devletin karşısına muhatap olarak aldıklarının tesbitinde isabetli olamadığı,
-Sağlıklı haber kaynaklarının olmayışı, bölgeden verilen haberlerin gerçeklerle ilgisinin olmadığı, sosyal medyada yer alan haberlerin yanlış olduğu,
-Devletin bölgeye yaptığı operasyonun, halk tarafından geç kalınmış olmasına rağmen benimsendiğini, bunu terör örgütüne destek vermeyerek gösterdiğini,
-Bölgede bilinçli bir şekilde, Cumhurbaşkanı aleyhinde düşmanlık propagandasının yapıldığı,
-Şehitler, ölenler, dağa çıkan çocuklara sahiplenildiği, ölenler üzerinden rant elde edenlere fırsat verilmemesi gerektiği,
-Üniversitelerin o bölgede etkili ve gerekli çalışmaları yapmadığı,
-Bölge dışındaki STK’ların, bölge STK’larına ve bölgeye yeterince ilgi göstermediği, v.s şeklinde sıralayabiliriz.
Ayrıca heyetin hazırlanan bu önemli raporunda, 36 madden oluşan önemli tekliflere de yer verilmiş.
Bu teklifleri görmek ve daha geniş bilgi edinmek için merak edenler, www.anahabergazete.com adresinden öğrenebilirler.
Bir eğitimci olarak beni dehşete düşüren, Hazar Bölgesinde, öğrencilere yönelik yapılan eğitim kampı çalışmaları, bu kamplara götürülen öğrencilerin/gençlerin sayısı.
“Bugünden tezi yok!?” İşe tam bu noktadan başlanmalı. Devletimizin müşfik eli, Diyanet, MEB, Üniversiteler ve STK’lar devreye girmeli, bölgenin özelliğine ve isteğine uygun eğitim işine el atılmalı.
Sevgi Dostluk ve Kardeşlik Platformuna, yaptığı bu hayırlı çalışmalardan dolayı şükranlarımı sunarım.