Ramazan Yaşar
Ramazan Yaşar Saray Halkın, Çankaya Kemalistlerin Olsun

Saray Halkın, Çankaya Kemalistlerin Olsun

Bir saray tartışmasıdır gidiyor. Aslında hiç girmeyecektim bu konuya ama, eleştirenlerin pervasızlığına artık dur demek lazım. İtirazlarının anlamı şudur; Ak Saray’ı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ve Türk halkına çok görüyor, yakıştırmıyorlar. Öyle ya, onlara göre, böyle bir ihtişam ve muhteşemlik ancak ABD, Rusya ya da İngiltere’de olabilir.

Çünkü bu ülkeler, itirazcı koronun beyin hücrelerini besleyen enerjinin kumandasını ellerinde tutuyorlar. Türkiye, onlar için sömürülmesi, kanı emilmesi, dışardan yönetilmesi gereken bir üçüncü dünya ülkesi. Öyle ya böyle bir ülkenin ABD’yi aratmayan bu sarayla ne işi olabilir?

AK Parti, halkın talep ve beklentilerini doğru okuyarak, Türkiye’nin tarihini yeniden yazıyor, geleceğe daha güçlü ve emin adımlarla yürüyor. Bu kutlu yürüyüşten halk da, parti de memnun. Halk devletinin gücünü gördükçe, kendisinin de güçleneceğini ve daha müreffeh bir geleceğe doğru yelken açtığını görüyor.

AK Parti, halkın boynuna birer tasma gibi takılan tüm gereksiz ve anlamsız uygulama ve sembolleri yıkıp geçiyor. Kemalizme sırtını dönen halkın taleplerini doğru okuyan partinin lideri Erdoğan, halkı bir yükten daha kurtardı. Çankaya Köşkü, bu halkın tarihinde hiç de temiz bir geçmişe sahip değildir.

Darbecilerin kanlı ellerini yıkadıkları, halka karşı kurulan tuzakların, planların duvarlarına sindiği Çankaya’da oturmak, “Yeni Türkiye’ye” yakışmayan bir görüntü olacaktı. Halk ilk kez seçtiği Cumhurbaşkanını burada görmemeliydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok doğru bir kararla, halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanı olarak, darbecilerin evi Çankaya’yı tarihin tozlu sayfalarına gönderdi.  

“Çankayacıların” itirazının altındaki gerekçe aslında bir şiirde gizli. CHP milletvekilliği yapmış Kemalettin Kamu’nun yazdığı şiir itirazın şifresini oluşturuyor. Kemalizm’in “şah damarı” olarak görülen Çankaya’nın anlam ve önemini anlatan şiiri okuduktan sonra CHP zihniyetinin öfkesini anlamak daha da kolay oluyor…

İşte Kemalizm’in zirveye ulaştığını düşündüğü o kutlu(!) şiir.
“bir ebedi güneşle
burada doğdu gazi
yaprak yığını gibi
burada yandı mazi

burada erdi musa,
buradan uçtu isa.
bülbül burada varsa
hürriyet için öter.

ne örümcek, ne yosun
ne mucize, ne füsun
ka’be arabın olsun
çankaya bize yeter!”

Buna verecek cevabım şudur;

“Ne kan, ne entrika

Ne put, ne mabed

Ak Saray halkın

Çankaya Kemalistlerin olsun!..”

Çankayacı Kemalistler, İnönü’nün Dolmabahçe Sarayı’nı bir oğlu için nasıl kullandığını, millet karneyle ekmek alırken; zamanın 1.5 milyon lirasıyla, İtalyan heykeltıraşa nasıl heykelini yaptırdığından hiç bahsetmiyorlar.

Hülyan Avşar’ın bile evinin daha lüks olduğu düşünülürse; devlet Avşar’dan daha iyisin yapma hakkına ve kudretine sahip değil mi? Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, Ankara ziyaretinde Saray'a ilişkin “devletin büyüklüğünü gösteren bir bina olmuş” değerlendirmesini yaptığı Ak Sarayla ilgili son sözü İbrahim Tatlıses söylesin bugün; “Yoksa yakıştırmıyor musunuz? Unutmayalım ki burası da Türkiye Cumhuriyeti. Bence yakışır. Hem de çok yakışır...”

Hala anlamayanlara bir kez daha hatırlatmakta fayda var. Ankara eski Anakara, Türkiye eski Türkiye değil. Yeni Türkiye’nin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı da İnönü ve Ecevit değil…

Alışmanız zor olacak, ama durum budur…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ramazan Yaşar Arşivi