Salı Günleri Can Sıkıyor, Moral Bozuyor
Salı günü geldiğinde malumunuz TBMM’sinde grup toplantıları oluyor. Tabi hangi liderin konuşmasını dinlersek dinleyelim inanınız ürperiyoruz korkuyoruz. Sağduyu kaybolmuş, her türlü hakaretin bir başka lider için yapılabildiği milleti adeta bölen, sokakları geren bir açıklamalar bütün Salı günümüzü mahvetmektedir, partilere duyurulur.
Şükür halkımız artık siyaset ile fazla ilgilenmiyor, yoksa inanınız mecliste oy verdiği partinin Salı kavgasını duyan sokağa fırlar, Şükür artık liderlerin saçma sapan kavgacı üslupla konuşmaları sadece kendileri açısında ve marjinal partililer açısından (şükürler olsun bunların sayısı çok değil) etkili oluyor. Toplumumuz bu aşırılıklara prim vermiyor.
Mesela Bahçeliyi dinliyorum, ihanet diyor, dağıtıyor, parçalıyor, dış odaklar ile birlikte hareket edildiğinden dem vuruyor, kırıyor geçiriyor, kimseye yaşama hakkı tanımıyor, şovmen öğretmenin yaptığı yanlış çıkışı, ucuz bir oy avcılığı için destekliyor. Başbakanın kurallardan oy için vazgeçmemesinin takdir edilecek bir şey olduğunu bile bile o şovmen adama sahip çıkıyor. Başbakana kızıyor, adeta dağıtıyor ortalığı.
Yahu biraz sakin, biraz akıllıca, biraz sağduyu ile yaklaşın… Ne olsun birbirimizi kıralım mı? Dağdaki canileri bütün ülkeler kullansın Türkiye kontrol etmesin mi?
Tamam, katılıyorum ölülerine cenaze namazı bile kılmayan insanlar Kürt halkımızın temsilcisi gibi görülmeye devam ediyor, tamam kabul ediyorum medyanın bir kesimi dinsiz imansız vatan hainlerini muhalif kanalmış gibi göstermekte ve dünyada bu insanları legal yerde tutmak için de Kürt kardeşlerimizin temsilcisi oldukları mavalını milletimize yutturmak istemektedir.
Tamam, kabul ediyorum Kürt kardeşlerimiz de zaman zaman kendilerine oynanan bu tehlikeli oyunda oyuncak olmaktadırlar. Tamam, kabul ediyorum bütün bu gelişmeler bizleri tedirgin etmektedir. Tabiî ki ülkemizde PKK terör mensupları sanki masummuş, DHKPC mensupları sanki basit romantik bir dernek üyesiymiş gibi medyamızda yer almaktadır ama hükümet bu konuda geri adım atmamıştır ki.
Bakınız şu son DHKPC operasyonlarına, bakın terör operasyonlarına, bakın KCK operasyonlarına… Hükümet bütün operasyonlara tam destek vermektedir. Bahçeli’ye ne oluyor? Neden bu kadar derin açıklar oluşacak şekilde ağır ifadelerle hükümete saldırmaktadır?
Ne yapılsın ülkücüler sokaklara mı dökülsün, sokaklar kan gölü mü olsun? Bahçeli nasıl bir oyunun içinde yer almaktadır. Oysa biz Bahçeli’yi ülkücüleri ılımlı noktaya çeken bir insan olarak biliyoruz. Üniversitelerde anarşiyi bitiren Sayın Bahçeli şimdi yeniden bu anarşiyi mi hortlatmak istemektedir?
Türkiye kötü yönetilmiyor ki. Neden bizim hepimizi kendisi gibi düşünmeye zorlamaktadır Bahçeli? Ve hiçbir şekilde hiçbir konuyu müzakere etmemektedir.
Bakın herkes şunu iyi anlasın, tamam teröristler Kürt Kardeşlerimizi temsil etmemektedir ama dağdakilerin de nerede ise tamamı Kürt’tür.
Neden ucuz oy avcılığı yapılmak için bu kadar sert bir tavır takınılmaktadır ve bu gerçek görülmemektedir. Sayın Bahçeli’ye daha sağduyulu bir yaklaşım beklediğimizi ifade etsek, acaba bizleri umursar mı? AK PARTİ gökten zembille inmemiştir, bu millet seçmiştir AK PARTİ’yi.
Bu ülke kurallı olsun, sistemli olsun, istedikleri zaman oy avcılığı için hükümetler taviz verip ülkeyi mahvetmesin, emeklilik yaşı ile oynayıp ülkeyi karanlık geleceğe sevk edilmesin. Bu ülke de atamalar sistemli yapılsın, oy avcılığı için milletin geleceği ile oynanmasın. Evet, PKK ile müzakere edilsin ve terör bitirilsin.
Kimse kimseye bir yaşam dayatmasın, demokrasi geliştirilsin, medeni bir toplum olmak için gereken eğitim açığımız kapatılsın. Toleranslı ve akıllı bir toplum olalım. Kan akmasın, enerjimizi gelişmeye harcayalım, üretime harcayalım diyoruz.
Bunun neresi kötü bilmiyorum ki?
Evet, lütfen liderler konuşmayın, başka sizden bir şey istemiyoruz…