Hayrettin Atak
Hayrettin Atak SAHİPSİZ ŞEHİR KONYA!

SAHİPSİZ ŞEHİR KONYA!

İşini bitirmiş yorgun argın evine dönüyordu.

Yolun ortasında kocaman bir delik. Asfalt çökmüştü. Sorun yok ‘Belediye’ bir telefon kadar uzaktı nasılsa saat geç olsa da…

153’ü aradı ve sorunu anlattı karşısındaki kibar sese…  

Sabaha kalmadan çözülecekmiş gibi bir huzur kapladı içini… Öyle bir his vermişti çünkü karşısındaki ses…

Olur ya bir araba bir insan bir bisikletli bir hayvan düşüp zarar görebilirdi. Böyle bir kazayı önleyecek olmanın ve faydalı bir işe vesile olmanın da haklı gururunu yaşıyordu…

Ne mi oldu peki sonunda?

Şikayetin üzerinden iki gün geçtikten sonra gelen telefon da ki bir başka kibar ses;

“Söylediğiniz mevki bizim yetki alanımızın dışında. O sebeple şikayetinizi şu kuruma yapmanız gerekiyor”

İki gün boyunca zarar gören araçlara mı, düşen insanlara mı, kaybedilen zamana mı yansın?

Yoksa kaybettiği yada en azından zedelenen güvenine  mi?

Kurumlar arası koordine bu kadar zor mudur bu memlekette? 

Vatandaşa açılan telefonla aynı süre ve aynı maliyetle ilgili kurumun aranıp bilgilendirilmesi bu kadar zor mudur mesela?

Keşke öyle yapsalarmış. Biraz da hızlı çözülseymiş o vatandaşa ‘Amsterdam, Paris yada Berlin’de yaşıyor’ hissi verilebilirmiş…

O Avrupa kentlerinin yaptığı da sadece bu değil mi?

SAHİPSİZ ŞEHİR KONYA!

Vatandaşın bu şikayetini araştırma gereği bile hissetmedim bir gazeteci olarak.

Çünkü bu şehrin bazı noktalarda sahipsiz olduğu konusunda bir şüphem yok artık…  Daha önce birkaç kere gündeme getirdim.

Umursayan da olmadı dönen de…

Ankara Caddesinde Emniyet ile Hava Lojmanları arasındaki trafik ışıkları ciddi kazalara neden oluyor diye uyardık. “Hem de her gün birkaç tane yaşanıyor” diye…

Sonuçta ne mi oldu? Tabi ki hiçbir şey…

Bir vatandaşın tepkisi çok etkileyiciydi; “Kırmızıda durulur, yeşilde geçilir Hayrettin Bey” diyerek beni gömmeye çalışan vatandaş yani… Bu cadde üzerinde oturduğunu düşündüğüm bu vatandaş, hala yaşıyor mu bilmiyorum ama önemli bir hatırlatma yapmıştı bana…

Muhtemelen bu yazımdan sonra cadde üzerinde yine birkaç gün birkaç trafik polisiyle uygulama yapılacak, yada trafik zabıtası Enerya ile Market arasındaki yada Kule-Site önündeki dört yolda yaşanan trafik keşmekeşliği için bir şeyler yapmak yerine bizim dükkanın önündeki kaldırıma park eden araçlara takacak…

Ama kimsenin aklına bu cadde için kalıcı bir çözüm üretmek gelmeyecek…

Son söz; Herkes kendi çözümünü kendi üretsin… Herkes daha dikkatli yaşasın… Karşıdan karşıya geçerken bile on kere baksın sağına soluna…

Çünkü bu şehir hepimizin tahminin den daha fazla sahipsiz…  

TARİH; BİR LÜTFİ ŞİMŞEK VARDI DİYE ANLATACAK!

Hazır sahipsiz demişken birde şunu söylemeden geçmeyeyim; 

Koca Konya’nın Afrika davasını sadece iki kişi ve bir kurum üstlenmiş gibi görünüyor…     

Biri Dr. Lütfi Şimşek… Nerede Afrikalı siyahi bir elçi, iş adamı yada temsilci varsa yanında Dr. Lütfi Şimşek var… Çok önemli bir görevitek başına üstleniyormuş gibi görünüyor… Geliyor, gidiyor, iş adamı getiriyor, iş adamı götürüyor…

Eğer Konya’nın ihracatı bir gün 15 milyar doları bulacak olursa en büyük paylardan biri onun olacak… Diğer taraftan Afrika Pazarı için uğraşması beklenen isimlerin ve kurumlar pek ortada görünmüyor gibi…  

O yüzden Lütfi Şimşek vazgeçerse bu sevdadan Konya’nın Afrika umutları ve projeleri de çökecekmiş gibi… Tabi 15 milyar dolar hayali de…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hayrettin Atak Arşivi