RÜZGÂRLI ŞEHİR
Chicago (Şikago); yerel halk Kızılderili dilinde ‘’Rüzgarlı Şehir’’ demektir. Down Town (şehir merkezi), Kuzey yakası, Güney yakası ve Batı yakası olarak 4 ana bölgeye ayrılmıştır. Şehrin merkezi olan Down Town bölgesinde alışveriş mekezleri, gökdelenler, büyük tiyatrolar, Grant Park, eğlence merkezleri ve ve müze semti (Museum Quarter) bulunmaktadır. Down Town, diğer adıyla “döngü” anlamına gelen The Loop, çok hareketli bir bölgedir. Kuzey yakası nüfus yoğunluğunun fazla olduğu bir bölgedir. Göl manzarasını her gün yaşamak isteyenlerin iş yerleri ve rezidansları bu bölgede inşa edilmiştir. Gökdelenler, oteller, parklar ve Hayvanat Bahçesi bu bölgede bulunur. Şehir ülkede bulunan en büyük tropik bitki çeşitleri koleksiyonunu bulunduran modern mimarinin en güzel örneklerinin bulunduğu yerdir. 1871 yılındaki büyük yangın, tüm şehrin mimarisinin değişip modernize olmasına ön ayak olmuştur.
Amerika'nın en büyük, dünyanın ise üçüncü büyük binası olan 110 katlı Sears Tower Şikago’nun sembolüdür. Wacker Drive, Jackson Bulvarı, Franklin Bulvarı ve Adams Caddesi'yle çevrili bulunan Sears Tower içerisinde dünyanın çevresini iki kez saracak uzunlukta (69000 km) telefon kablosu ve 100’den fazla asansör bulunur. Asansörlerde Sears Tower ile ilgili videolar gösterilir. Binanın dış yüzeyindeki 16.100 tane pencere, siyah camdan yapılmış ve alüminyumla kaplanmıştır. Şehirde 37 kilometrelik alana yayılmış bir park da bulunmaktadır; müthiş Michigan Gölü kıyısında, şehrin kuzey ucundadır. Parkın ortasında ünlü Buckingham Çeşmesi bulunur. Buckingham Çeşmesi Michigan Gölü’nü; çeşmenin etrafındaki dört at heykeli ise göl etrafındaki dört eyaleti temsil etmektedir. ABD’nin en büyük 4. Müzesi olan Chicago Sanat Müzesi geniş koleksiyonunda resimler, heykeller, kıyafetler, fotoğraflar ve dekoratif kültürel objeler bulunur. Işıltılı kenti panoramik açıdan görebileceğiniz en hareketli yer 45 m yüksekliğindeki Navy Pier dönme dolabıdır. Dönme dolabın yanında, eski moda atlıkarıncalar, dış mekân amfi tiyatro ve buz kayak merkezi bulunur. 1910'lu yıllarda gemilerin kıyıya yanaşması için yapılmış olan rıhtım, günümüzde Şikago'nun en çok turist çeken merkezlerinden biridir. İçerisinde çeşitli kanal ve göl gezisi yapan turlar bulunabileceği gibi sıra sıra dizilmiş göl ve şehir manzaralı kafeleri ile hem eğlenebileceğiniz hem de dinlenebileceğiniz bir yerdir. Amerika’nın en büyük hayvanat bahçelerinden olan Brookfiel Zoo 1934 yılında kurulmuştur. 6000’den fazla hayvan barınan bu yerin açık alanı 24 kilometrekaredir. Kapalı yeri de olan hayvanat bahçesinde; tropik dünya, canlı sahil, Afrika Çölü, Asya yağmur ormanı şeklinde düzenlenmiş yerler bulunur. Bu bölümlerin her birinde o bölgelerin toprağı bitkileri ve hayvanları getirtilerek, hayvanların doğal ortamlarında olduklarını hissetmeleri hedeflenmiştir. Brookfield’de ancak tüm dünyayı gezdiğinizde görme ihtimaliniz olan su aygırı, karıncayiyen, gümüş sırtlı goril gibi aklınıza bile gelmeyecek birçok hayvanı görme ve tanıma fırsatı bulabilirsiniz. Hyde Park, bir park adı değil Şikago’daki bir bölgenin adıdır. Chicago Üniversitesi’nin yakınında oluşu sebebiyle öğrencilerin sıklıkla gittiği yer olan Hyde Park bölgesinde; çeşitli dükkânlar, restoranlar, sergiler, tiyatrolar, galeriler ve kitapçılar bulunur. Meydanı’nın uzantısı olan, kuzeyinde nehir bulunan ve modası hiç geçmeyen güzergâh, şehrin kalbinin attığı caddedir. Dünyaca ünlü mağazalar; bu cadde üzerindedir. Caddede gökdelenler ve alışveriş merkezlerinin yanı sıra tarihi binalar da bulunur. 1883 yılına kadar tüm şehri deniz taşıtı kullanmadan dolaşmak, geniş nehirler nedeniyle mümkün olmuyormuş, 1883 yılına gelindiğinde ise ilk köprü yapılmış ve daha sonra devamı gelmiştir. Şikago, dünyada içinde en çok köprü barındıran şehirdir, 88 köprünün 53 tanesi hareketli köprülerdir. Michigan Avenue Köprüsü’nün bir yarısı kalkarken diğer yarısı sabit durabilir. Bu özelliğiyle dünyada tektir. Köprüler şehir içi ulaşımı büyük ölçüde kolaylaştırmıştır. Her gün binlerce kişinin geçtiği köprülerin üzerinde birçok sokak performansçısı, gösteri yapar.
Köprüler adeta açık hava konser yerleri hâline gelmiştir. Chicago Halk Kütüphanesi, dünyadaki en büyük kütüphane binası olma özelliğine sahiptir. Roma ve Yunan heykellerinden esinlenerek yapılan binanın pencereleri, kolonları, çatısı ve farklı detayları; sanat eseri niteliğindedir. Binanın tüm köşelerinde bilgeliğin simgesi olan dev baykuş heykelleri bulunur. Kütüphanenin giriş kapısının üzerinde; 6 metre uzunluğunda kanatlarını açmış muhteşem baykuş heykeli vardır. Yaklaşık 2 milyon kitabın bulunduğu kütüphanedeki rafların uzunluğu 145 km’dir.
Şehri gezerken şehre adını veren Kızılderilileri merak ediyorsunuz, nerede bu insanlar diye sormadan yapamıyorsunuz ama ortada Kızılderililerden kalan sadece küçük bir heykel olduğunu öğreniyorsunuz. Dünyaya pervasızca ‘’insan hakları dersi veren’’ Amerikalıların yüzyıllardır, Kızılderililere yönelik olarak kadın, çocuk demeden kasıtlı ve vahşice sürdürdüğü soykırım Kızılderilileri rüzgar gibi savurmuş…..