Hayrettin Atak
Hayrettin Atak Ruhumuzu kaybederken buna ihtiyacımız vardı…

Ruhumuzu kaybederken buna ihtiyacımız vardı…

Konya ruhu tuz ruhuna döndü diye şikayet ediyorduk?

Eskiden böyle değildik diye… Dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir mazlum gözyaşı dökse, Hacıveyiszade Camisinin kapısında hissediyordu Konya o hüznü…

Bir yerde bir insanın ayağına taş değse sohbetler hep onun üzerine olur, kayalıparktaki taşlara kızardı bu şehir…

Dünyada bir Müslüman acı çekse, içtiği çay zehir olurdu bu kente…

Bir çocuk ağlasa, geceyi uykusuz geçirirdi…

Ya şimdi?                     

‘Gırgır’ diye bir kağıt parçası, Müslüman’ın en değerli kutsalına küfrederken susar oldu bu şehir… Kapatıldı ama değil mi?

 Hemen yanı başımızda Suriye’de, Irak’ta yüzbinlerce çocuk hunharca katledilirken rahat rahat yatağında uyur oldu bu şehir yatağında…

Onların derdiyle dertlenenler var nasılsa değil mi?

Bilmem hangi padişah Fransa’da dansı yasaklamış diye övünürdük, şimdi şehit haberlerinin alındığı gün eğlenceler düzenlenirken kimse ses çıkarmaz oldu bu şehirde…

Vs… vs..

Onlarca örnek vermek mümkün…

‘Gırgır’ müsveddesi ve onu dağıtan ‘Sözcü’ gazetesine tepkisini,  raflardan indirerek tepkisini ortaya koyan gazete bayileri ve onları organize edecek STK’lara sahip olduğumuz gün ‘Ruhu’muzu yeniden kazanacağız…   Ama boşverin devlet kapattı nasılsa dergiyi? Bir sonra yiyeceği hakarete kadar değerlerimiz koruma altında…   

Tepkisiz kalmaya devam ettiğimiz sürece ‘Tuz ruhu’ndan farkı olmayacak hiç…

İşte tüm bunları yaşarken öyle bir gelişme yaşandı ki yeniden ümitlendik…

Konya ruhunu en iyi taşıyan ve hala yaşatan birinin haberini manşetten verdik Cumartesi günü… 

Yahya Göktaş’ın… Muhabirimiz Büşra Aksakbağı’nın haberiydi…

Çocuklar Kur’an’dan sureleri manalarıyla birlikte ezberlesinler diye müthiş bir kampanyaya imza atmış Göktaş… 

Çocuklar Sureyi manasıyla ezberleyip hediyeyi hak ediyor…

Müthiş bir diriliş hikayesi bu aslında… Destan gibi…

Bir İslami Hareket…

Ve hatta harika bir iyilik hareketi…

Bence har camide, her Kur’an Kursunda yapılması gereken bir kampanya… 

Hatta şu an itibariyle, bütün işadamlarının, bütün belediyelerin, elinde manevi ve değerler eğitimi projeleri olan bütün özel ve kamu kurumlarının ellerindeki o projeleri bir kenara bırakıp ilgilenmeleri, desteklemeleri, hatta kendilerinin başlatmaları gereken bir çalışma bu…

Gelecek nesillerin kalplerini Kur’an’a, Sünnet’e, Cami’ye, İslam’a, Maneviyat’a ısındırılmasının en güzel yolu…

Tüm camileri oyuncaklarla, çikolatalarla, eğlencelerle doldurup bu ruhsuzluktan kurtarmalı bu şehri…

Tüm eğitim projelerinden önce dünyanın en büyük Disneyland’larını kurun bu şehre…

İçinde Kur’an olsun…

İçinde Efendimiz olsun…  

İçinde insanlık olsun…

Ahlak olsun…

Sevgi olsun…

Çocuk olsun…

Bir nesli kaybettik, çocuklarımızı kaybetmeyelim…

Onların olsun gelecek…

Yoksa Kürsüde hoca, kara tahtada yazı, sıralarda sıkılan çocuklarla koca bir medeniyet inşa edemeyeceğiz?  Onunla ancak bu kadar oluyor işte…

Ama Konya’yı tüm değerleriyle yaşatmaya çalışan insanların hala var olduğunu bilmek ve yeniden ümitlenmek kadar güzel bir şey de yok…

Teşekkürler Yahya Göktaş…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hayrettin Atak Arşivi