Reis Cumhurbaşkanı, Hoca Başbakan
Keşke bu günleri Abdülhamit Han da görebilseydi, Adnan Menderes, Turgut Özal, Necmettin Erbakan da bu günleri yaşayabilseydi.
Keşke Necip Fazıl Kısakürek, Said Nursi, Mehmet Akif Ersoy da bu günlere tanıklık edebilseydi.
Keşke Esad-ı Erbil, İskilipli Atıf Efendi ve idam edilen yüzlerce Âlim – Evliya da bu günlerin onurunu yaşayabilselerdi.
İdam edilen, yok edilen, ezilen bu toprakların evlatları, sürgüne gönderilen bu ülkenin değerleri de bu günleri görebilselerdi, milletin seçtiği Reis-i Cumhur’un Recep Tayyip Erdoğan gibi bir halk adamının, milletinin adamının olmasının mutluluğunu yaşayabilselerdi.
Keşke bu topraklarda yıllarca horlanan, dışlanan köylümün, halkımın, insanımın dualarının kabul olduğunu, o acıları yaşayan büyüklerimiz, atalarımız, ecdadımız da görebilselerdi.
Keşke Ankara’ya “köylü” denilerek sokulmayan Âşık Veysel Şatıroğlu’da bu günlere türküler söyleyebilseydi.
Milletimiz bugün gururlu, milletimiz bugün onurlu, milletimiz bugün umutlu.
Zira kendisinin seçtiği, kendisinin, “ben Reis-i Cumhur olmasını istiyorum’ dediği Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı oldu.
Bu topraklarda kaderin değiştiği andır bu an, bu topraklarda makûs talihin artık değiştiği bir çağdır bu gün… Yeni Türkiye’nin önüne hiçbir engelin koyulamayacağının ilanıdır bugün.
Bu günün kıymetini bilmeyen, biliyorum ki hala eski yaklaşımlarla olaylara bakan, sanki sıradan bir insan Çankaya Köşküne çıktı, zanneden, insanlar var... Ama onlarda bir gün görecekler Recep Tayyip Erdoğan bir Kurucu İradedir, sıradan bir lider değildir, anlayacaklar.
Şimdi Çankaya’ya bu milletin Çanakkale’de yıkılmayan iradesi çıkmıştır, Kurtuluş Savaşında yedi düveli bu topraklardan çıkarıp atan irade Çankaya Köşküne çıkmıştır. Çankaya’ya Seddülbahir’de İngilizlere Türklerin yenilemeyeceğini gösteren bu millet çıkmıştır. Çankaya’ya Kudüs’ü alan, İstanbul’u Fetheden, Akdeniz’i, Karadeniz’i Türk Gölü haline getiren yenilmez bu millet çıkmıştır.
Afrika topraklarında, Mısır’da, Libya’da, Cezayir’de, Sudan’da, Kafkaslarda, Azerbaycan’da, Yemen’de Şehit Düşen Atalarımızın, Ecdadımızın boşuna Şehit olmadıklarını bu gün milletimiz bu iradeyle göstermiştir.
Uzak Asya’da, Avrupa’da, Afrika’nın derinliklerinde şehit olan Ecdadın kanının boşuna akmadığını onların evlatları yıkılmaz bir irade ile dosta düşmana ilan etmişlerdir.
Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması sıradan bir olay değildir.
Recep Tayyip Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkması, Ahir Zaman’da ezilen, yok edilmek istenen, zulme uğrayan mazlumların “Dünya 5’ten Büyüktür” ifadesini zalimlere haykırmasıdır.
Medeniyetimiz yeniden, bir kez daha tarihe yön vermeye hazırlanıyor.
Türkiye yeniden tabiri caizse kükrüyor, genç, dinamik, güçlü…
Bütün zalim devletlere karşı bir karşı duruş geliştiriyor Yeni Türkiye…
Yapılacak çok şey var, atılacak çok adım var, şairlerimiz bu günleri yazsın, ozanlarımız sazlar çalsınlar, toplar atılsın, biz “Tekbir” diyelim dünya “Allah-u Ekber” desin.
Bir daha bu milletin iradesini elinden hiç kimse alamayacak, bir daha bu millete kimse şekil vermeye çalışamayacak, içerideki paralel ihanet şebekesinin çete mensupları da, siyasi olarak onlara güç kuvvet veren sözde milliyetçi ya da halkçı, özde müstemleke partileri de artık bu milletin iradesine yön verme aymazlığında olamayacaklar.
Bir daha kimse bu topraklarda sosyal mühendisliğe tevessül edemeyecek, buna cesaret edemeyecekler. Bu milletin iradesi hepsini çöpe göndermiştir, Milli Hâkimiyet vardır artık ve bu Milli Hâkimiyet Cumhurbaşkanını da kendi seçecektir, devletini de kendi seçtiği insanlar eliyle yönetecektir.
Artık ülkemizde akademisyen, asker, yargı mensubu, holding patronu, müstemleke memuru tahakkümü olmayacaktır, bu millet kendisini şekillendirmeye çalışan mandacıları elinin tersiyle itecektir.
Artık bu ülkede matbaası olan, stüdyosu olan, televizyonu olan, gazetesi olan çapulcuların hâkimiyeti olmayacaktır.
Artık Türkiye yeni bir döneme hazırlanıyor, bu millet kutlu bir yürüyüşe başlıyor, kaderini kendisi belirleyecek, tam bağımsız olacak ve dünyaya barış getirecek.
Onun için Reis’in Cumhurbaşkanı olmasını, Hoca’nın Başbakan olmasını tarih, “Türkiye Cumhuriyetinin Yeniden Kuruluşu” olarak yazacaktır.
Asker bizim, silah bizim, topraklarımız bizim, araçlarımız bizim, uydumuz bizim, gemimiz bizim… Bu devlet bizim.
Ve eminim ki Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı, Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığı ile bu devlet yeni bir restorasyon dönemine girecektir.
Türk Malı Otomobiller, Uçaklar, Bilgisayarlar, Cep Telefonları, Tanklar, Füzeler, Toplar, Helikopterler, kameralar, fotoğraf makineleri üreteceğiz.
Bu millet kendisine güvenecek, Türk Malı Tomografi Cihazları, ışınla çalışan her türlü görüntüleme cihazları üreteceğiz.
Artık Batı, Amerika bu millete yön veremeyecek, biz onlara yön vereceğiz. Biz onların gençlerini ahlak ve maneviyat merkezinde insanlara faydalı, medeni nesiller yetiştirilmesi için sinemalar, diziler göndereceğiz.
Kendi yerel yönetim sistemimizi, kendi devlet sistemimizi, kendi hukuk sistemimizi kuracağız. İnsanlığa da bir medeniyet, bir kurtuluş muştusu olarak bunları sunacağız.
Kendine güvenen bu millet, yürüyecek ve dünya yürüyecek bu milletin arkasından…
Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı, Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlığı sadece ülkemize değil dünyaya bir umuttur ve bu umudun insanlığa hayırlar getirmesini diliyorum.
CHP mi? Onu boş verin, tarihe gömülme sürecinde olan bir zavallıdır artık o parti ve sadece ona acıyabilirsiniz, ciddiye almanıza gerek yok...