Murat Güçlü
Murat Güçlü PKK NE İSTİYOR?

PKK NE İSTİYOR?

Başlıktaki soru Türk halkının çok büyük bir kısmının bilmediği ve cidden merak ettiği bir soru. PKK Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile savaş halinde, bunun biliyoruz. Bir devletle savaşmanız için haklı mazeretleriniz olması gerekir. Bu toplum en çok bu mazeretleri öğrenmek istiyor.

PKK olarak ne istiyorsunuz? Niçin savaşıyorsunuz? Ne olursa savaşı bitireceksiniz?

Ben bugüne kadar bununla ilgili tatmin edici bir cevap duymadım ne PKK’dan ne de siyasi temsilcisi HDP’den. Tüm söyledikleri; ezilen halkımız, Kürt kimliğinin tanınması, faşist TC… Bunlar bir talep değil, sövgü.

Ak Parti iktidarı döneminde ve özellikle Çözüm Süreci olarak tesmiye olunan devrede, Kürtçe TV’den, Dil Okullarına birçok imkan verildi. Siyasi temsilciniz HDP, TBMM çatısı altında 80 milletvekiliyle temsil imkanına kavuştu. Güneydoğu bölgesi çok ciddi yatırımlar aldı, turizmi canlandı. Bunları yeterli görmeyebilirsiniz, ancak durumun eskiyle mukayese edilmeyecek kadar rahat ve geniş imkanlar sunduğunu inkar edemezsiniz. PKK’nın temsil iddiasında olduğu “Kürt” kimliği ve Kürt halkları için eskiye nazaran hangi durumlar kötüye gitmeye başladı da PKK yeniden silaha sarıldı. Bu aşamada silaha sarılmanın, samimiyetle, Kürt halkının menfaatleriyle izahı mümkün değil.  Tek açıklaması var, o da PKK’nın sadakatinin ve tabiyetinin Kürt halkı değil, emperyal küresel büyük güçler olduğudur.

Bu ülkenin askerine, polisine, Cumhurbaşkanı’na Başbakanı’na her türlü eleştiriyi yaptınız, hatta hakaretler ettiniz, çözüm süreci zarar görmesin diye ses çıkarılmadı.  Türkiye Cumhuriyeti Devletinin resmi sınırların dışında meydana gelen olaylar sebebiyle bu ülkeyi savaş alanına çevirdiniz. Türkiye Kobaniye destek olmadı diye ortalığı ayağa kaldırdınız, Devlet destek için asker gönderelim deyince, aman buraları işgal edersiniz, destek istemeyiz dediniz. Sınırlarımız dışında meydana gelen olaylardan bile Türkiye karşıtlığınıza bahaneler üretiyorsunuz.  Silahla bir yere varamayacağınızı beyan ediyorsunuz, ama silahı da elden bırakmıyorsunuz. Özerklik ilanları yapıyorsunuz ama açıkça bir özerk bir yönetim istiyoruz demiyorsunuz. Bağımsız bir devlet kurmak istiyoruz diye açıkça beyan edin de herkes konumunu belirlesin. Hatta gerçeği olduğu gibi söyleyin; bizim amacımız küresel güçlerin istediği şekilde Türkiye’yi hazmedilebilir, söz dinleyen, Batı’nın ayağına basmayan bir ülke konumuna indirmek için Türkiye ile savaşmak.

Türkiye çözüm süreci derken, orta doğuda bu bölgenin insanlarının rızaları hilafına dışarıdan dayatılan, yeni sınırlara, yeni çözülmelere, katliamlara, etnik ve mezhep kökenli ayrışmalara karşı durmak istedi. Bölgemizde sorunlar olduğunu kabul etmekle birlikte bu sorunları kendi dinamiklerimizle çözelim istedi. Bölgemizin her türlü zenginliği, bölge insanının refahı için harcansın. İslam ve Müslümanlar kanla, intikamla, katliamla, barbarlıkla, vahşetle anılmasın istedi. 100 yıllık Batı vesayetine karşı durmak istedi, yeniden ayağa kalkmak istedi. Bunu anlamayanları, anlayıp da menfaatine aykırı geldiği için anlamamazlıktan geleni, buna karşı duranları tarih affetmeyecek. Bu savaşı bugün kazanamayabiliriz, hatta elimizdekileri kaybedebiliriz. Ama tarih bu milleti her zaman sonuna kadar mücadele etmiş bir millet olarak hatırlayacaktır. Bir de şu unutulmasın ki, bu ülkenin çocukları ülkelerini korumayı çok iyi bilirler, bedeli ne olursa olsun…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Murat Güçlü Arşivi