ÖZLEDİKLERİ ÜLKE…

Ana muhalefet partisi lideri gördüğü her mikrofona YSK hakimlerinin “çete üyesi” olduklarını söylüyor. Neden? Çünkü o üyeler CHP’nin lehine bir karar almadılar. Yani bu ülkede CHP’nin lehine karar alındığında hukuk işlemiş adalet tecelli etmiş olurken, CHP’nin aleyhine alınan kararlar hukuksuz, yanlı kararlar oluyor. Kararı alanlar ise yandaş ve “çete üyesi” ilan ediliyor.

Sosyal medyada kararı alan kurul üyelerinin isimlerini fotoğraflarını paylaşarak hakimleri hedef gösterenlerin bir çoğu tesadüfe bakın ki (!) Savcımızı şehit eden teröristlere güzellemeler yapanların ta kendileri...

Biz özledikleri Türkiye’yi çok iyi biliyoruz... Faili meçhullerle çalkalanan, tüm dünyaya karşı boynu bükük, en uzun hükümetin bir yıl ülkeyi yönetebildiği (!), askeri vesayetin gölgesinde siyaset yapılan, hukuki vesayetle sindirilen Türkiye’yi özlediler.

İstanbul’da birileri hadi dediğinde birkaç ilçeyi karıştırıp, terörize edip ülke gündemini aylarca meşgul etmeyi özlediler.

O zamanlar tek güç kendileri olanlar, milletin esamesinin okunmadığı, halkın kendi kendini seçtiği rejimle yönetilen bir ülkede yaşadığını sandığı ama aslında seçimlerin vesayetçilerin kurduğu sahnede sergilenen oyuna bilet atmaktan başka bir işe yaramadığı yıllara dönmek istiyorlar.

Yeni oyunları var... Yeni oyuncuları da...

Ve o günlere dönme arzusuyla yanıp tutuşanların ellerinde güçlü bir silah var para... Ekonomiyi altüst ederek halkı demoralize edebileceklerini, daha da ileri seviyelerde hükümete olan güveni olabildiğince çalabileceklerini hesap ederek bu yola çıktılar. Şu ana kadar umduklarını bulabilmiş değiller, umuyorum ki bulamayacaklarda.

Yani “çete üyesi” söylemi bir kıvılcım aslında. Ve bizim beceremediğimiz algı operasyonlarının bir parçası.

Ne zaman mı beceremedik?

Refah Partisi kapatıldığında beceremedik, Fazilet Partisi kapatıldığında beceremedik, AK Partiye kapatma davası açıldığında beceremedik.

Onlar çaldılar onlar oynadılar...

Biz hep mazlum olduk, mağdur olduk... Ama hep itidalli olduk, şükrettik, dik durduk...

Şimdi yine haklı olan tarafız, lehimize olmayan sonuçların hiçbirinde taşkınlık yapmadık. Daha itidalli ve daha dik duracağız.

YSK’nın almış olduğu karar yönetimi değiştirmek, herhangi bir tarafı artı ya da eksi etkilemek adına alınmamıştır.

Karar; Milletin en doğru kararı vereceği gerçeğidir.