Meclisin sıcak yüzü; Konya…
Geçtiğimiz haftayı Başkent’te Milletvekillerimize hayırlı olsun ziyaretleriyle geçirdik. Genel Yayın Yönetmenimiz Lokman Koyuncuoğlu, Genel Müdürümüz Ahmet Ergan’la birlikte yaptık bu ziyaretleri… Bir gazeteci kimliği ya da hassasiyetinden çok ‘Büyük Türkiye’ yolunda canla başla mücadele ettiğini düşündüğümüz insanlara bizde dualarımızla yanınızdayız diyebilmekti aynı zamanda amacımız…
Ayrıca Ümmet, Ülke ve Konya için yapılacak her türlü hayırda bizde tüm vücudumuzu taşın altına koymaya hazırız mesajı verdik… Ayrıca bir hata olursa da hep birlikte el birliğiyle düzeltme gayretinde olacağımızı ilettik…
Her açıdan faydalı oldu ziyaretler…
Yaşananları, Milletvekillerinin durumunu, arzularını, yapmak istediklerini, kaygılarını, hedeflerini daha yakından hissedebiliyor hatta anlayabiliyorsunuz en önemlisi…
Her şeyden önce ülkenin ve Konya’nın emin ellerde olduğunu görmek mutlu etti mesela…
Ancak her şeyden önemlisi ve en güzeli Konya Vekillerinin müthiş takım oyununa şahit olmaktı aslında… Sanki her biri hem bireysel özellikleri hem takım içindeki durumlarıyla, birbirlerini tamamlayan farklı kulvarlarda farklı alanlarda top koşturmasına rağmen hepsi aynı hedefe odaklanmış bir takım gibiydi…
Neden bir takıma benzediklerine sonrasında değinmek istiyorum…
…
Çok hareketli günler yaşıyor TBMM. Her vekilin yoğun bir görüşme trafiği var… Hiç boş kalmıyorlar… Mehmet Babaoğlu’nun söylediğine göre 2002’den bu yana böyle bir hareketlilik yaşamamış Meclis. Vatandaş her zamankinden biraz daha fazla sahiplenmiş bu durumu… Herkesin ortak kanaati; “5 aylık fetret döneminde yaşanan krizler çok etkin olmuş bu sahiplenmeye”
Bu ne kadar iyiyse aslında bir o kadar da çok sorumluluk yüklüyor Vekillerin üstüne… Çok da şikayetçi değiller bu durumdan… Hatta en çok şikayetçi oldukları konu; HDP’nin Meclisin önünü tıkaması, çalıştırmaması… HDP’nin bıkkınlık politikası yıldırmamış, hatta kamçılamış görünüyor şimdilik hepsini…
Aslında sokaktaki vatandaş için önemli gibi görünmeyen İç Tüzük probleminin ülke için, Büyük Türkiye için ne kadar önemli olduğunu anlıyorsunuz vekillerin anlattıklarından… Canı sıkılanın Meclisin önünü tıkamaması Büyük Türkiye’nin önünde duran en büyük engel… Vekillerin hakkıyla çalışabilmelerinin de…
Vekillerin çalışma ve hizmet aşkı danışmanlara da yansımış görünüyor. Mustafa Baloğlu’nun danışmanı Mehmet Akif Yılmaz başta olmak üzere neredeyse tamamı heyecanla gelen tüm gruplara yetişmeye herkese yanıt vermeye, ihtiyaçları insanüstü bir gayretle gidermeye çalışıyor… Bu tempo için aslında en az vekiller kadar alkışı hak ediyorlar…
Görev süreleri dolduğunda yapılan istatistiklerde en çok misafir ağırlayan, komisyon çalışmalarına en çok katılan ya da mecliste en çok mesai harcayan vekillerin Konya’dan çıkacağından kimsenin şüphesi olmasın…
Sadece Ak Partili milletvekilleri değil MHP milletvekili Mustafa Kalaycı’nın da aynı tempoda olduğunu gönderdiği maillerden zaten biliyorduk bire bir görmüş olduk… Konya adına mutlu olduk…
Konya’nın birleştirici unsuru Abdullah Ağralı’nın ziyaretçi yoğunluğu ve bu yoğunlukta gelen herkese Türkiye üzerinde oynanan oyunlar hakkında bir bilinç oluşturmaya çalışması takdire şayandı her zamanki gibi…
Ziyaretçisi en çok vekillerden Uğur Kaleli ve görevden göreve koşan Ömer Ünal’ın tüm yoğunluk ve yorgunluğa rağmen yüzlerinin hatta gözlerinin içinin gülmesi gelecek adına bir kez daha ümitlendirdi bizi…
En disiplinli çalışanlardan Hüsnüye Erdoğan ve Ahmet Sorgun’un tavizsiz azimleri ve hizmet aşkları da hissedilmeye değerdi…
Odalar arasında koştururken terliyorsunuz, sanıyorum oda; Mustafa Baloğlu, Ziya Altunyaldız ve Recep Konuk başta olmak üzere tüm vekillerin sıcak karşılamalarından kaynaklıydı…
Görüşememiş olmamıza rağmen Hacı Ahmet Özdemir’in nezaketiyle Konya’ya çok şey katacağından da şüphemiz yok…
Ziyaretlerin bizim için en önemli faydalarından biri de Halil Etyemez’le en azından danışmanlarıyla temas kurabilmemizdi, aramızdaki yanlış anlaşılmaları gidermiş olduk…
Söylemek istediklerini en çok duymak istediğimiz isimlerden biri olan Leyla Şahin Usta’nın sesini duyamamış olmamız da günün tek üzücü haberi oldu bizim için…
DEVAM EDECEK...
