KOP Ne ki?
Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı yani kısa adıyla KOP. Konya Ovası Projesi olarak yıllarca ifade edildi ama kapsam alanı Konya’yı aşıyor. 4 ilin (Aksaray, Karaman, Konya ve Niğde) yer aldığı Batı ve Orta Anadolu’nun belirli bir bölümü olan 65000 km2'lik alanda kalkınma projeleri yürütüyor ve yürütecek. İlk etapta bölgeye 800 milyon liranın üzerinde bir yatırım KOP vasıtasıyla gelecek. Daha sonraki yıllarda ise öncelikle 1 milyar lirayı bulacak bu yatırım rakamı ve 2.5 milyar liralık yatırıma ilk 5 yılda ulaşılmaya çalışılacak.
4 İlde toplam 50 ilçe, 263 belde ve 1002 köy bu yatırımlardan faydalanacak. Yatırımların büyük bölümü ilk etapta tarım ve genel olarak da sulama için kullanılacak. Bu yıl 400 milyon liranın üzerinde bir rakamın sulama projelerinde kullanılması bekleniyor. Tabi bunun dışında sanayi, şehircilik, alt yapı ve üniversitelere proje mahiyetinde kalkınma destekleri yapılması planlanıyor, yeni projeler yürütülecek, kalkınma için mücadele edilecek.
Rakamların hepsini şimdi vermemiz doğru değil ama Sayın KOP Başkanı Prof Dr Mehmet Babaoğlu ile görüştüğümüzde ciddi rakamların bölgemize KOP ile geleceğini ve yatırıma dönüleceğini söylediğini belirtelim.
Hükümet Konya ve genel olarak Orta Anadolu’yu (ülkemizin her köşesini olduğu gibi) önemsiyor. Bu önemsemeyi de yatırım olarak bölgemize aktarıyor. Türkiye eski Türkiye değil Marmara, Ege, Ankara, Bursa, Adana, Eskişehir ve artık o dönem bakanlar hangi illerdense o illerin kalkınması ve diğer illerinde eski çağı yaşaması dönemi ülkemizde Şükürler olsun kapandı. Ve İnşa Allah o günlere bir daha hiç dönülmez, Yeni Türkiye’nin inşası akamete uğramadan devam eder ve bu toprakların makûs talihi artık değişir.
Bu kalkınma projelerinin büyük bölümünü hükümet MEVKA, KOP gibi kurumlar aracılığı ile bölgelere aktarmaktadır.
Burada tabiî ki her zaman üzerinde durduğumuz konu Konya’nın bu kurumlara sahip çıkması, bu kurumların önemini anlamasıdır.
Bir de zannediyorum kamu personellerinin bu duruma ayak uydurmaları icap ediyor. Memurlarımızın yenidünyayı algılaması ve bu yenidünyaya göre mantık geliştirmesi çok önemli. Fakat bu kamu personel yapısı ile şimdilik bu konuların anlaşılacağını düşünmüyorum. Zira çoğu memur hala, “gelen ağam, giden paşam” mantığı ile hayata bakıyor. Yani dünyada nasıl bir değişim olursa olsun onun yerinin sabit olduğunu düşünüyor. Bir nevi bir kast sistemi oluşmuş ve mahkeme kararları ile de yerlerini ve konumlarını sabitlemiş olan bu memur kitlesinin bu ülkenin kalkınmasının önünde şu an için bir engel olduğu gerçeği çok önemlidir.
KPSS puanına göre yapılan atamalar ve belirlenen kadrolar ülkemizin sağlıksız bir memur yapısına kavuşmasına neden olmaktadır. Ayrıca tabi eğer bu KPSS’yi kaldırırsanız, yöneticilere yetki verirseniz bu seferde geçmişte olduğu gibi devlet kurumları arpalığa dönüşmektedir, biraz hükümet çaresiz kalmaktadır.
Ne yapılacak? Nasıl yapılacak, insanlarımızın eğitim açığı nasıl kapanacak onu bilmiyorum? Bu konular büyük tahliller, büyük düşünürler, büyük liderler ile çözülebilir. Tabiî ki Sayın Başbakanımızda ve ekibinde bu vizyon var ama iş çok, sorun çok. Bu konulara vakit gelemiyor ki. Gelse de bu sefer muhalefet devreye giriyor. Terör devreye giriyor. Ülkenin patinaj yapmasını isteyen derin odaklar ve bazı ya saf ya da marjinallerin muhalefetini de kullanan ülkemizin hayrını istemeyen uluslar arası derin odaklar ile siyonistler, ABD, Çin, Rusya, Fransa, Almanya, İran, İsrail gizli servislerinin ülkemizde kullandığı terör grupları CHP’nin ve medyanın da desteği ile devreye giriyorlar. Adım atmak zorlaşıyor.
Tabii ciddi muhalefet yapmaktadırlar ve hakikaten ülkemizin gelişmesini yavaşlatacak atraksiyonlar geliştirmektedirler. Bu arada muhafazakârların eğitimsizliği, hırslarını ideallerinin önüne geçiren ucuzlukları, bir makama gelince jakobenleşivermeleri, sanatta, edebiyatta, sinemada, televizyon sektöründe güçlenememesi gibi etkenlerde yine bu gelişmenin önündeki engeller olarak karşımızda durmaktadır. Biz her şeye rağmen “Kalkınmayı Ortak Payda” olarak gören KOP gibi kurumların kıymetinin bilinmesini ve ülkemizin daha iyi yerlere gitmesini diliyoruz.
Başka ne diyelim…