Konya’yı sahiplenmek Berna Laçin’e mi kaldı yani?
‘Mehmet Ali Alabora için tutuklamaya yönelik yakalama kararı mı çıkmış! Bir yanlışa daha kaç yanlış ekleyecek bu ülkenin tarihi! Çok yazık çok’
‘Üstüne bir de Can Dündar kararı... Hala şaşırıp, sonra şaşırdığıma şaşırıyorum! Ülkem için çok üzülüyorum... Hepimiz için...’
'İdam çözüm olsaydı Medine toprakları tecavüzde rekor kırmazdı!’
…
Durun durun sakin olun hemen kızmayın!
Bunları diyen ben değilim. Bunları söyleyen kişi Berna Laçin.
Açıkçası magazinden falan fazla anlamam.
Bu iğrenç sözleri okumuş olmasam Berna Laçin’i de tanımam zaten.
Hatırlayalım mı o tweetin tamamını? “İdam çözüm olsaydı Medine toprakları tecavüzde rekor kırmazdı! Konuşturmayın şimdi beni. Bırakın bilim insanları, nörologlar, psikiyatrlar, psikologlar, toplum bilimciler, hukukçular el birliği verip çare üretsin. Devlet, tribün sesleriyle toplum inşaa etmez.”
Berna Laçin, tepkiyi görünce kıvırmıştı o zamanlar, “Ben aslında Arapları kastettim” , “Sultanahmet’te çok hırsızlık oluyor dediğimde camiyi mi kastetmiş olurum” falan fıstık diyerek.
Berna Laçin Hanımefendi, bu tweetinden sonra yaptığı keskin dönüşlere yeni bir tanesini daha iki gün önce Konya’da ekledi.
Attığı bu iğrenç tweetleri unutturmak için mi, yoksa günah çıkartmak için mi bilemem.
Mevlana’nın oralarda ‘Bana Sor Standı’nda poz vermiş hanımefendi.
Yerel medyamız da bunu haber yapmıştı.
Hatta yerel medyadan bir paragrafta şöyle yazıyordu: 10 yıldır Vuslat etkinliklerine katılan Mevlana aşığı oyuncu ve sunucu Berna Laçin…
Garip durum gerçekten.
Mevlana aşığı ama Medine’ye düşman olan Laçin, Konya’ya gelince bir de şöyle tweet atmış: “Sis nedeniyle uzak iptal. 12 saat rötar var. Koskoca Konya sahipsiz midir? 20 yıldır bir sis dağıtması makinesi alınamadı. Ankara’dan trene binelim dedik, trenler dolu ek sefer yok”
Konya sahipsiz mi hakkaten?
Bakın, Berna Laçin Konya’yı baya sahiplenmiş...
Geldim, ben de buradayım demiş.
Biri de çıkıp dememiş ki, senin ne haddine Konya’ya ayar vermek?
Ya da Konya senin desteğine mi muhtaç?
…
Dedim ya, garip durumlar yaşıyoruz diye.
Şeb-i Arus nedeniyle Konya’ya bol bol konuşmacı, ünlü isim, hoca, akademisyen misafir oluyor.
Bu konuşmacılardan biri de çıkmış demiş ki; ‘İslam’da müzik haram değildir’.
Kimsenin görüşüne sataşma derdim yok!
Bu konuda fetva vermeye de niyetli değilim.
Haram olup olmaması da meselem değil.
Mesele; her önüne gelenin her konuda fetva vermesi.
İşin en kötü tarafı da, bu konuda açıklama yapması gerekenler susuyor.
Susması gerekenler bol bol konuşuyor.
Tıpkı çoğu diğer konuda olduğu gibi.
İş böyle olunca da herkes her konuda bir ahkam kesiyor.