Konya’nın Kar, HDP ve Halep’le imtihanı…

Konya’nın ‘Kar Sınavını’ kazanıp kazanmadığını kestirmek çok güç…

Biraz da şansla karışık yağan karın yüksekliği 0.25 cm olunca öyle büyük sorunlarla karşılaşmıyor Konya… Bu Konyalının şansı mı yoksa, Konya’yı yönetenlerin şansı mı onu da bilemiyorum?

Çünkü 0,25 cm kalınlığındaki kar Konya’yı esir alıp almamak ta da kararsız kaldı.

‘Esir aldı’ diyerek haksızlık etmek te istemiyorum…

Buna rağmen 3 dakikalık yolu, tuzlanmamış yada solisyonlanmamış olmasından dolayı 25 dakikada almış olmamız da aslında çok ta öyle kışa hazır bir kent olmadığımızın bir göstergesiydi. Ara sokak falan da değil, bildiğin ana arter…

Çok fazla yağmur yağmadığı için altyapımız, çok fazla kar yağmadığı için yollarımız pek sıkıntı oluşturmuyor Allah’tan!

0.50 cm yağsa, kar yağışına kim hazır kim değil, kim işe gidebiliyor, kim okula gidebiliyor, yollar ne kadar zaman kapalı kalıyor, elektrikler ne kadar açık kalıyor, ne kadar zaman sular donuk kalıyor hepsi ortaya çıkacak…

Bu rakamın yarısı bile yağınca yaşadıklarımız bu noktada bize fikir veriyor ama…

Her neyse, asıl bahsetmek istediğim;

Her kar yağışında karşılaştığım aynı manzara… Her kar yağışında ellerinde demir çubuklarla İl Jandarma Komutanlığı önünde buz kırmaya çalışan o 20-30 kişilik grubun çalışması…

Yollar buz tuttuğu için aynı hızda ilerlediğimiz bu grubun özverili çalışmasını takdir etmemek mümkün değil… Benim gibi diğer bütün sürücüler de takdir ettiler sanıyorum!

Anlayamadığımız ise tek bir konu vardı; Bu şehirde tek bir yayanın kullanmadığı bu kaldırımın neden bu kadar aceleci davranılarak kullanıma açılıyor olması…

Yoksa kapalı yollarda mahsur kalanların, ‘Ne güzel çalışılıyor’ demesi için mi?

…

Oyuna gelmeyin!

Bugüne kadar, öldürülen insanlarımız, söndürülen umutlarımız, yetim bırakılanlarımız ve dökülen gözyaşlarımız için üzülen ne kadar insan varsa içini bir nebze olsun rahatlattı belki HDP Konya İl Binasına yapılan saldırı…

Ancak olabildiğince tehlikeli bir saldırı HDP il binasına yapılanlar…

Terör örgütünün iç savaş hayalini Diyarbakır’dan, Urfa’dan, Hakkari’den gerçekleştiremeyeceği bilimsel bir gerçek… Adana, Mersin, İstanbul yoğun ama taşıma nüfus…

Ama Konya gibi kentler tüm bunlardan ayrılıyor…

Aldıkları oya bakmayın, terör örgütünün bunca Kürt nüfusa rağmen tutunamadıkları tek yer Konya. Bunda en önemli etken Kürt nüfusun sağduyusu…

Bu sağduyuya gölge düşürecek her türlü hareketten, eylemden uzak durulmalı… Sonrasında telafi edilmesi mümkün olmayan yaralar açabilir bu tür saldırılar… Her şey hukuk içinde hallolmalı… Yoksa onların yaptıklarından ne fark olur…

Adana’da, Mersin’de milliyetçi oylar çok fazla. Buna rağmen Öcalan’ın doğum gününde, hapise düşüş gününde, göbek bağının kesiliş gününde o şehirleri Molotoflarla, taşlı sopalı saldırılarla alt üst eden terörist nüfus ta oralarda çok fazla…

İşte tüm bunlara rağmen, saldırı HDP Konya İl Binasına yapılıyorsa bunun arkasında başka planlar olduğunu düşünmemek elde değil…

HDP binasına yapılan saldırıda yapılacak en küçük bir hata Sağduyulu Kürtleri zor durumda bırakacaktır… PKK yandaşlarının elini güçlendirmekten başka bir işe yaramayacaktır. Kürtlerin sosyal yapısını bilen biri için bunun sonuçlarını tahmin etmek pek te zor değil…

Adana’daki bir gösteri orayla sınırlı kalabilir. Ama Konya’da yapılacak bir hata Türkiye’ye mal olabilir…

Yapmayın! Oyuna gelmeyin…

Türkiye genelinde yüzde 6-7’lere düşmüş, Konya’da da dibe vurmuş bir partiyi parlatmaya kimsenin hakkı yok…

…

Bazen kızsak ta, eleştirsek te Konya bambaşka!

Bunu son Halep kuşatmasıyla bir kez daha ispatladı…

Nüfus, büyüklük ve zenginlik olarak kendini katlayan kentlerin tamamını, Halep’e gönderilecek yardımlarda katlamayı başardı Konya!

Biraz daha zorlasa, neredeyse bütün Türkiye’nin toplamı kadar yardım malzemesi toplayıp gönderecekti bu şehir…

Yöneticisinden, sokaktaki vatandaşına, amirinden memuruna, köylüsünden öğrencisine her bir ferdi alnından öpülesi bir şehir burası…

Afgan-Rus Savaşından beri böyle. Belki daha önce…

Bosna, Çeçenistan, Irak… Nerede sıkıntı varsa Konya oradaydı…

Hep böyle kal…