Latif Demirtaş
Latif Demirtaş Konya’da Vuslat Vakti

Konya’da Vuslat Vakti

Konya’da Vuslat Vakti temasıyla 7-17 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan Şeb-i Arus programları devam ediyor.

Konya için çok önemli olan bu program yerli ve yabancı turistler tarafından büyük ilgi görüyor. Günler öncesinde otellerin dolduğu, biletlerin bittiği haberini aldık. Ne güzeldir ki hala ilgi çok büyük.

Peki, Şeb-i Arus adı nereden geliyor? Ne demektir? Önce bunu bilmek gerekiyor.

Bilgi edinilen kaynaklara göre bu şöyledir; Farsça “gece” anlamına gelen “şeb” ile Arapça “düğün” anlamına gelen “arus” kelimeleri üzerinden türetilen “Şeb-i Arûs” Türkçe “Düğün Gecesi” anlamına geliyor. Mevlânâ Celaleddin-i Rumi, ölümü Rabb’ine, yani sevgiliye kavuşma fırsatı (“Hakk’a vuslat” yani “Yaradana Kavuşma”) olarak gördüğü için vefat ettiği gece “Düğün Gecesi”, yani “Şeb-i Arûs” olarak adlandırılır. Her yıl, vefat ettiği geceye tekabül eden 17 Aralık gününde Konya’da anma törenleri düzenleniyor.

Fakat, Şeb-i Arûs olarak doğru manada ve şekilde kullanılması gereken bu gecenin ismi, çoğu kişi tarafından “Şeb-i Aruz” şeklinde yanlış biçimde kullanılır. Birçok yerde de bu şekilde yazılıyor. Şeb-i Aruz, “aruz gecesi” anlamına gelip, “düğün gecesi” anlamına sahip değildir. Yani, Şeb-i Aruz tanımlaması ile aslında bir nazım ölçüsü olan “aruz”un gecesi denilmektedir. Şeb-i Arûs’a ilişkin bir diğer hatalı kullanım da, “Şeb-i Arûs Gecesi” tabiridir. Daha önce belirtildiği üzere “şeb” zaten gece demektir ve bu ifadede “gece” 2 defa kullanılmış olmaktadır.

Her ne kadar bu detaylar önemli olsa da Şeb-i Arus’u hissetmek gerekir. O atmosferin huzurunu yaşamak gerekiyor.

Ümit ediyorum ki bu yıl Şeb-i Arus programları her zaman olduğu gibi huzur ve coşkuyla geçer.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Latif Demirtaş Arşivi