Seyfullah Koyuncu
Seyfullah Koyuncu Konya’da çember daralıyor!

Konya’da çember daralıyor!

Çok değil, bundan 1 ay öncesine kadar virüsle mücadelede ortaya koyduğumuz başarı sayesinde vaka sayılarını olabildiğince düşürmüş, normalleşme sürecine girmiştik.
 
Pandemi süreci boyunca 4 bin küsürlere kadar dayanan günlük vaka sayıları, bin rakamının altına inmişti. Hepimiz yaptığımız hesaplarda yaz sonuna kadar bu işi bitireceğimizi söylemiştik.
 
Bugüne geldiğimizde ise vaka sayılarımız tekrar bin 100 rakamının üstüne çıktı. O kadar emek heba olmak üzere. Aniden o kötü günlere tekrar dönüş yapmak üzereyiz maalesef!
 
Ne yazık ki normalleşemedik.
 
Ülkesel anlamda virüsle mücadelede önemli bir mesafe kat etsek de Konya’da gitgide kötü bir tablo ortaya çıkmaya başladı.
 
Daha önceki yazılarımda şöyle bir hesaplamadan bahsetmiştim: Pandemi süreci boyunca etrafımda yakınlık derecesine göre halkalar oluşturdum. Ölçütüme göre; uzaktan tanıdığım insanlara virüs bulaştığı haberi benim için 3. halkayı, akrabalarım ve komşularıma virüs bulaştığı haberi 2. halkayı, ailem ise son halkayı oluşturuyor.Koronavirüs’ü bu halkaların hangisinde görürsem ona göre tavır almaya başladım.
 
Son günlerde birçok tanıdığım Koronavirüs’e yakalandı. Artık en yakın arkadaşlarım ve tanıdıklarım da bu sınavla yüz yüzeler.
 
Çember gittikçe daraldı.
 
Olanca titizliğimle hayatımı sürdürmeye devam etsem de sanırım bu işin kurtuluşu yok. Artık kani oldum ki bir şekilde bu virüse bizler de yakalanacağız. Kaçışımız yok galiba.
 
Allah sonumuzu hayr etsin…
 
BU ÖNLEMLERİ DE ALIN!
 
Virüsle mücadele sürecinin hiç şüphesiz ki en önemli etkilerinden birisi de ekonomik anlamda oluyor. Ekonomiyi ayakta tutarak bu süreci atlatmaktan başka çaremiz yok. Sonuçta mal canın yongasıdır değil mi?
 
O yüzden ekonomiyi ayakta tutmak zorundayız!
 
Ama bu ekonomik hayatı başı boş bir şekilde yaşamak, hiç önlem almadan devam ettirmek bizi çok daha kötü günlere götürür. Bu sebeple bütün herkesin; evinde, iş yerinde, çalıştığı ortamda bir kat daha titiz olması kaçınılmaz.
 
Pandemi sürecinde olabildiğince titiz davranan birçok mağazanın, marketin ve iş yerinin bugünlerde bir boşvermişlik içinde olduğunu gözlemliyorum. İnsanlar ilk günlerdeki gibi titiz değiller. Maskesiz müşteri alan, kapısında dezenfektanı bulunmayan iş yerleri görüyorum. Bu konuda KONESOB Başkanı Muharrem Karabacak’ın, KTO Başkanı Selçuk Öztürk’ün ve KSO Başkanı Memiş Kütükcü’nün Konyalı esnafa tekrardan bir hatırlatma mesajı yayınlaması güzel olur.
 
Hepimize bazı görevler düşüyor. Vallahi ne yalan söyleyeyim, böyle bir süreçte ne misafir seviyorum ne de misafirlik. Düğün, cenaze gibi olaylara da katılmıyorum. Onun yerine arayıp derdimi anlatıyor, üzerime düşeni yapmaya çalışıyorum. Maske, mesafe ve temizlik kurallarıma da dikkat ediyorum.
 
Bu konularda hepimizin birbirine anlayışlı olması gerekiyor. O yüzden kimse darılmasın, gücenmesin.
 
Bir hatırlatma da Konya Valiliği İl Pandemi Kurulu’na yapmak istiyorum.
 
Siz de biliyorsunuz ki Koronavirüs en fazla düğün, cenaze gibi yerlerden yayılıyor. Bu yüzden bu alanlarda bazı önlemler almak gerekiyor.
 
Seydişehir Kaymakamlığı’nın uygulamaya koyduğu düğün denetim timini çok mantıklı buldum, bu sebeple kaymakamımızı kutluyor, teşekkür ediyorum.
 
Konya’da bulunan tüm düğün salonlarına görevlendirme yoluyla bu şekilde bir tim hazırlamak önemli bir adım olur.
 
Yine şehirdeki tüm mezarlıklarda da sürekli olarak ikişer tane görevli bulundursak, cenaze törenlerinde uygulanacak kurallara ilk adımda müdahil olsak daha başarılı oluruz.
 
Ayrıca Valilik tarafından taziye, ev kınası, çetnevir gibi etkinliklerin de yasaklanması ve iyi bir duyurusunun yapılması gerekiyor.
 
Yolumuz uzun ve çileli ne yazık ki! Ortada açık bir gerçek var ki, Konya’da durum şuan hiç iç açıcı değil!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Seyfullah Koyuncu Arşivi