Hayrettin Atak
Hayrettin Atak Konya üzerindeki planlar ne?

Konya üzerindeki planlar ne?

En son Amerika’nın Utah eyaletinde 2006 tarihinde FETÖ’nün “Bir İslam kentleşmesi Modeli Konya-Dönüşmekte Olan Şehir Konya” isimli bir sempozyum programını öğrendiğimde şaşırmıştım bu kadar...  “Utah nere, Konya nere”. Ha bir de “Ne dönüşmesi, ne kentleşmesi. Ne FETÖ’sü bu şehirde” demiştim…

“Birileri bir şeyleri dönüştürürken biz uyuyorsak” demek ki…

Bu ilgi ve dönüşüm “Mevlana meydanında alınacak biat’ten dolayı değildir sadece elbet… Şehrin ekonomik ve bürokratik gücünün ne denli fazla olduğu operasyonlar sürdükçe ortaya çıkıyor… Bu sebeple sanoyrum Konya’ya uzanmayan tek operasyon yok.

Örgütle ilgili her şeyin göbeğinde Konya var sanki…

Ama konumuz FETÖ değil, Konyaspor. 

Şu anda tüm olayların ortasında kalmış ve sıkıştırılmış gibi görünen Konyaspor…

Hani şu kısa süre önce oynanan Milli maçlarda stadıyla, başarılarıyla, şehriyle taraftarıyla tüm spor kamuoyunun yerlere göklere sığdıramadığı şehrin takımı…  

Aynı kamuoyu aynı takımı aynı şehri aynı taraftarı şimdi de gömmek için yarışıyor… Hem de haftalardır…  

Bu kin ve nefreti sadece ‘Başarıların kıskançlığı’ olarak nitelendirmeyi anlamsız…  

Çünkü geçen dönem içinde futbolda nerede bir olay varsa o olayın öznesi, tümleci, nesnesi Konya. Hem de hiç hak etmediği halde…

Kısaca şöyle;

Geçen yıl Konya’da oynanan Beşiktaş-Galatasaray karşılaşmasıyla başladı sanki her şey. Savaşa gelmiş gibilerdi. İsyan çıkarabilecek kadar çok cephanelikleriyle…  İki darbeci Albay’ın yakalandığı ve Mevlana Üniversitesinden 14 Ağustos’u bekleyin twetinin atıldığı günler. Mekan Konya… O cephanelikleri getirenler ve stadı karnaval alanına çeviren meşaleleri atanlar içeri sokanlar ve buna müsaade edenler hakkında işlem yapıldı mı ki…?    

İkinci büyük olay Eskişehir’de oynanan Başakşehir karşılaşması. Orada da sık sık kavgalar çıkmıştı tribünde. Daha çok Başakşehir ve Eskişehirspor taraftarları arasında… Ama yine olayların göbeğinde Konya ve Konyaspor vardı...   

Ve tabi ki Samsun’da ki olaylı maç. Tarih çok yakın olduğu için hafızaları tazelemeye gerek bile yok. Her şey tüm Türkiye’nin gözleri önünde yaşandı. Ve yine kurulan bütün cümlelerin öznesi Konya ve Konyaspor…

Geçen sezon bir de Göztepe-Eskişehir maçında bunlardan daha büyük olaylar yaşanmış. 50’nin üstünde gözaltı var… Bu maçta hiç Konya yok yanılmışım diyecekken tam meğer o maçın da güvenlikçileri Konya’dan gitmiş. Yani en alakasız maçta da var Konya…  

İşte Utah’a bir de bu olaylara şaşıyorum. Çünkü hepimiz biliyoruz ki ne Konya ne Konyaspor nede taraftar bunları hak etmiyor… Türkiye’nin en iyisi olmasak ta Centilmen şehirlerinden biriyiz…  

…  

Bu cümlelerle, tabi ki Konyaspor taraftarının hırçınlığını anlatmaya çalışmıyorum…

Söylemek istediğim şu; Bütün güzelliklerine rağmen Konya isminin bu kadar çok olayda geçiyor olması hayra alamet değil…

Dönüşmekte olan şehir Konya’nın daha fazla ve daha hızlı dönüşsün diye birileri uğraşıyormuş gibi bir his var içimde…

Gezi olaylarının dört ağaçtan çıktığını düşününce bu hissin pekte yabana atılır bir tarafı yok…  

İzmir marşı mı, mehter marşı mı tartışmalarında bile bu şehir ve değerlerini kurban vermek istemelerinden belli değil mi bu? 

“Başbakanın yüz milyonlarca liralık yatırımların açılışında bile en önemli gündem! verilen cezanın büyüklüğü ve cezanın indirimi ise ortada büyük bir plan vardır” diye düşünüyorum… 

  

    

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hayrettin Atak Arşivi