Konya Baro Seçimlerinde Son Virajdayız
Konya Barosu Genel Kurul Toplantısı yarın ve seçimlerde Pazar günü yapılacak. Seçimler Konya Adalet Sarayında yapılacak.
Aslında bugüne kadar Baro Seçimleri bizleri çok fazla ilgilendirmezdi, bu seçimler sadece “Baro Seçimleri yapıldı, falanca kazandı” deyip geçtiğimiz, sıradan ve basit bir haberdi.
Ama bu sene önemli hale geldi.
Peki, önemli olmasının nedeni nedir?
Bu soruya yanıt vermeden şunu da yazayım, bazı sosyal medya organlarında biz gazetecilerin Konya Baro Seçimlerine karışmaması gerektiği, bunun avukatların iç işi olduğu, az da olsa bazı avukatlar tarafından yazılıp, çiziliyor.
Tabi bu açıklamalara ben gülüyorum, yahu ben gazeteciyim, Konya’da uçan kuşta beni ilgilendirir, Baro Seçimleri de…
Beni Baro seçimleri ilgilendirmeyecek de ne ilgilendirecek? Biz gazeteciyiz ve her konu, her olay, bizi ilgilendiriyor. Var sayalım bizi ilgilendirmiyor, öyle ise neden Baro Seçimlerinin Sonuçlarını bize gönderiyorsunuz?
Baro Seçimlerinin sonuçları kamuoyunu ilgilendiriyor da ondan gönderiyorsunuz, değil mi?
Kişiye özel olmadığı, kamuoyunu ilgilendirdiği anda, bütün konular bizi ilgilendirir.
Bilginiz olsun.
Gelelim sorunun cevabına, çünkü ne yazık ki yargımızı, geçtiğimiz süreçte paralel ihanet çetesinin kontrol altına alması, işgal etmesi tehdidi vardı.
Şükürler olsun, HSYK seçimleri ile bu biraz bertaraf edildi ama hala bu tehdit yargının başka kademelerinde devam ediyor.
Baro da yargının bir cüzüdür ve dolayısıyla Yargının diğer cüzlerinde olduğu gibi Baro’da da paralel ihanet çetesinin etkili olmasının, aynen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gibi, aynen Başbakanımız Ahmet Davutoğlu gibi ülkemizin güvenliği açısından bir tehdit olduğunu görüyoruz ve onun içinde gerekli tavrı alıp, yüksek sesle ifade ediyoruz.
Netice itibariyle Konya Barosunda da biz paralel ihanet çetesinin etkisini istemiyoruz, paralel ihanet çetesi ile anlaşma yapanlar, birlikte hareket edenler burada etkili olsun istemiyoruz. Bunun karşısında yer alıyoruz.
Mesele budur.
Bizim bu net duruşumuza, yürekli yazılarımıza en fazla destekte birebir avukat dostlarımızdan, okurlarımızdan gelmektedir.
Çünkü bugün avukat camiası, 30 Martta, 10 Ağustosta rest çektiği, yerle bir ettiği paralel ihanet çetesinin Konya Barosunda etkili olmasından, borularının ötmesinden ve hatta Konya Barosunu esir almasından kaygı duymaktadırlar.
Netice itibariyle Pazar günü MHP’ye yakın avukatlar kazanabilir, CHP’ye yakın olduğu ifade edilen listede kazanabilir ama paralel ihanet çetesinin mensuplarını içinde barındıran liste kesinlikle kazanmamalıdır.
Yapılması gereken iyi bir liste ile bu seçimler gidilmesiydi ama başaramadılar.
AK Parti Milletvekilleri başaramadı, AK Parti İl teşkilatı başaramadı.
Bunu özgür bir şekilde, kendi görüşümüz, bu ülkenin geleceğine baş koymuş okurlarımızın görüşleri olarak, sağduyulu avukatlarımızın görüşleri olarak, hatta AK Partili dostlarımızın görüşleri olarak ifade ediyoruz.
Bu arada şunu da ifade edeyim, paralel ihanet çetesine yakınlığı ile bilinen listede, İslamcı gelenekten geldiğini bildiğimiz, Esat Ölçer, Mustafa Atılgan, Suat Şahin, Nur Hanağası, İsmail Üresin, Mustafa Derbentli gibi isimler var.
Bu avukat ağabeylerimizin, dostlarımızın paralel ihanet çetesinin darbe planına “darbe planıdır” diyemeyenlerle, paralel devlet, hatta paralel din ihdas eden bir toplulukla arasına mesafe koyamayanlarla, hareket etmelerini vicdanları kabul edebiliyor mu?
Bize yanıt vermelerine gerek yok, kendilerini ikna etsinler, yeter.
Ayrıca Mustafa Acar, Ziya Ersoy gibi AK Partiye yakın isimler, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bütün ailesiyle ilgili ağır iftira, şantaj, montaj kasetleri yayan bir topluluk ile arasına mesafe koyamayan insanlarla hareket etmelerini içlerine sindirebiliyorlar mı?
Fevzi Kayacan’ın Amerikan tarzı müzik yapıyor.
Adeta avukatlarla dalga geçiyor, olacak iş değil.
Bir kitap hazırlıyor, her halde 200 sayfa var, faaliyetlerini anlatıyor. Sanki görürsünüz Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanlığına aday ve hükümet programını anlatmış.
Oysa Sayın Fevzi Kayacan, paralel ihanet çetesinin karşısında olduğunu açıklayıverse, inanın o Amerikan tarzı seçim müziğine o kadar para vermek zorunda kalmayacaktı, o faaliyet raporunu hazırlayıp, bir sürü masraf yapmasına gerek kalmayacaktı.
Hepimiz zaten onu destekleyecektik. Ama yapamadı. Paralel ihanet çetesine gerekli yanıtı veremedi, bizleri, bu milleti anlayamadı.
Amerika’da görüşmek için gittiği adamın onu hemen kabul etmesi belki Sayın Fevzi Kayacan’ı çok etkilemiş olabilir, bilemiyorum,
Bildiğim şu, bu millet AK Partiye kaşından gözünden dolayı oy vermedi, Konya il teşkilatı çok iyi çalıştığı için oy vermedi, paralel ihanet çetesinin bu ülkeyi işgal edememesi için oy verdi, paralel işgal çetesinin oyununu gördüğü için oy verdi.
Siz ey sevgili Avukat dostlarım, bu ülkeyi sevmiyor musunuz?
Bu ülkenin geleceği hepimizin geleceği değil mi?
Bu ülkeye ihanet eden bir topluğun bireylerinin içinde olduğu bir listeye oy verebilecek misiniz?
Çocuklarınızın, geleceği, bu ülkenin geleceği sizi hiç mi ilgilendirmiyor?
Eğer Fevzi Kayacan’ın listesi kazanırsa paralel ihanet çetesi kazanmış gibi olacak, bunu görmüyor musunuz?
Bunu anlayamıyor musunuz?
Anlıyorsanız, hiç şüphe etmiyorum, Hâkimler ve Savcılarımız gibi siz de gereğini yapacaksınız,
Anlamıyorsanız, artık bir şey demeye gerek kalmaz…
Sadece yazıklar olsun, der geçeriz…
Başka ne diyebilirim.